Japonya Hakkında 15 İlginç Bilgi
Japonya hakkında bilgi arayanlara, bu güzeller güzeli ülke hakkında saatlerce konuşabilirim. Bu ülkede tam 2 hafta kaldım ve 8 Japonya şehrini gördüm. Beni benden alan, hayran eden, gittiğim 60’dan fazla ülkede belki de en en en çok etkileyen ülke olmuş. O yüzden, sizlere de yardımcı olması açısından Japon kültürü hakkında gördüğüm en enteresan 16 bilgiyi uzun uzun anlatmak istiyorum.
Bambaşkadır Japonya. Dünyaya bu kadar uzak olmasının yanında, dokusu, kültürü, yaşam biçimi, dünyası başkadır. Gittiğin andan itibaren şaşırtır seni. Büyüsüne kapılırsın. Aşık olursun. Farklılığının yanında, etkileyicidir de.
Japonya’da gittiğim Kyoto, Osaka, Kobe, Nara, Hiroshima gibi şehirlere dair tek tek gezi rehberleri çıkardım. Ben, en büyük hayalimi gerçekleştirdim. Darısı, hayal eden sizlerin başına. Keyifli okumalar.
Hiç bitmesin istediğin bir rüyaya sokar seni. Uyanmak istemezsin. İnsanlarını seversin. Çocuklarını. Sokaklarını. Doğasını. Herşeyden öte saygıyı ve insan olmanın, insana olan saygının ne demek olduğunu görürsün.
Binlerce insanın yarattığı kalabalığa rağmen, insana olan güveni görürsün. En çokta bu büyüler seni. İnan bana Japonya çok farklıdır. Göresin diye de çektiğimiz vidyolardan derlediğimiz kılibi yukarıya ekliyorum.
Japonya Hakkında Bilgi Derlemelerim
Ama özellikle bazı şeyleri vardır ki, bir çok ülkede göremeyeceğin ve sadece Japonya’ya özgü olduğunu farkedeceğin 15 farklı şey seni de şaşırtır. Hayran olursun. Özenirsin. Derin bir ah çekersin ! Ülkeni düşünürsün. “Biz nerede hata yapıyoruz. Biz ne zaman bu adamlar gibi olacağız ?” diye soruların içinde boğulur gidersin.
Boğulma. Örnek ol. Anlat. Anlat ki, sen, ben veya bizden öncekilerin bilmediği güzellikleri, en azından bizden sonrakiler bilsin. Biz yaşayamadık. En azından onlar yaşasın.
Unutma. Seyahat etmek sadece gezip, görüp, yaşamak demek değildir. Seyahat etmek, öğrenmektir. Keşfetmektir. Anlatıp, öğretmektir.
O yüzden dostum bu bir bayrak yarışıdır. Öğret ki, anlat ki senin, benim, bizim bilmediklerimizi çocuklarımız biliyor olsunlar. Göresin diye de, kendimce gözlemlediğim 15 farklı bilgiyi aşağıya sıraladım. Ulaşabildiğimiz herkese ulaşması dileğimle…
1-Ulaşımda çığır açmış bir millettir.
Dünyanın en hızlı trenleri bu ülkede bulunur. Hızları 500 km’yi aşar. Öyle hızlı giderler ki, bazıları kullanılan mıknatıslar sayesinde havada gider.
Konfor ve lüks konusunda hiçbirşey söylememe gerek bile yok sanırım ! İtiraf edeyim : Bir çok kez trene binmişimdir. Ama ben böyle bir şey daha önce görmedim doğrusu.
2-Isıtmalı-Müzikli klozetleri vardır.
Temizdir Japonlar. Önem verirler temizliğe. Öyle ki ; hayatımda bir tek Japonya’da gördüğüm, istediğinizde ısıtılan, istediğinizde soğutulabilen klozetleri vardır.
Hatta dilerseniz, kuş, nehir ve dalga sesi efektleri bile verebilirsiniz. Sadece klozet konusunda değil duş alma konusuna da önem verirler. Bizim hamamlarımıza benzer “Onsen” olarak bilinen hamamları vardır.
3-Dünyanın en iyi şehri seçilen Kyoto Japonyadadır.
Benim de gördüğüm en güzel şehirlerden birisi olan Kyoto, dünyanın en güzel şehri olarak seçilmiştir. Parkları, bahçeleri, bambu ormanları, Zen felsefesi ile bezenmiş tapınakları ve tarihi bölgeleri Kyoto’da yer alır.
Gelmişkende en az 2-3 gün kalınmalıdır. Hatta bana sorarsanız uzun uzun, keyfini çıkararak kalın bu şehirde. Hatta gitmeden önce, sizler için çok ama çok detaylı bir şekilde yazdığım Kyoto gezi rehberi yazımdan yararlanın.
4-Yanlış pişirildiğinde insanı öldüren balıkları vardır.
Macera ve adrenalin peşinde koşan Japonlar, Fugu Balığı olarak bilinen zehirli bir balık türünü yerler. Nehir domuzu olarak da bilinen bu balık zehirli bir balıktır. Yanlış pişirildiğinde insanı öldürür.
Ama yine de Japonlar tüketir. Hatta vakti zamanında Japonya İmparatorluğu tarafından yasaklanmıştır. Bu balığın ustası olmak için 11 yıl eğitim almak gerekir. Şef, lisansını almak için de önce pişirdiği balığı yemelidir. Eğer testi geçerse, lisansını alır.
5-Dünyanın en pahalı eti Japonyadadır.
Bira içirtilerek ve masaj yapılarak yetiştirilen sığırlardan üretin bu et, sinirsiz ve kassız bir şekilde yetişen üretildiğinden çok yumuşak olur. Bu yüzden de dünyanın dört bir yanında rağbet görür.
Başka ülkelerde kilosunu 1,000 dolara yiyeceğiniz Kobe bifteğini, Japonya’nın Kobe şehrinde 250 gramını 40 dolar gibi bir rakama yiyebilirsiniz. Hatta bunu mutlaka deneyin derim. Gitmeden önce, Kobe yazılarımı okumanızı öneririm.
6-İlk atom bombasının patladığı ülkedir.
Ne yazık ki öyledir. Hatta ilk ve tek ülke Japonya’dır. Hala yaralarını sarmaya çalışan, atom bombasından mağdur olmuş binlerce Japon vardır. İzlerini ve etkilerini görebileceğiniz Hiroşima şehri mutlaka görmeniz gereken yerlerden olsun.
İnsanlığın utanç duyduğu bu olay, herkesin görüp, ibret alması gereken rezil bir vakadır. Gittiğinizde, özellikle müzelerde bunu çok derin bir şekilde hissedeceksiniz. Zaten Hiroşima gezi yazılarımda da uzun uzun anlattım.
7-Şintoizm dini Japonlara özgüdür.
Tanrıların yolu anlamına gelmektedir.Japonya’ya özgü, eski ve yerli bir din olan Şinto, ata ruhlarına tapınma ve doğal dünya ile uyumu vurgular. Doğaya çok önem verirler. Çünkü ruhların doğada yaşayacağına inanırlar.
Aslında bu din bir nevi, var olan hayatı yaşayıp onu sorgulamak hakimindedir. Yani bir sonraki hayattan çok şu andaki hayat daha önemlidir. Hatta inanışın özünde, her şeyin bir ruhu; taşların, toprağın,suyun bile ruhunun olduğuna inanılır.
Japonya’da otel bulma konusunda Booking linkini kullanın.
8 milyondan fazla Tanrı’ nın olduğu benimsenir. Ama en önemlisi ise, bu dine mensup Japonlar, doğanın ve atalarının ruhlarının her şeyden üstte olduğuna inanırlar. Gözlemlediğim kadarı ile, Şinto tapınakları ile Budist tapınaklarının en belirgin özelliği, kapılar. Birçok Şinto tapınağında devasa kapılar varken, bu kapıları Budist tapınaklarında göremezsiniz.
8-En nazik insanlar Japonyadadır.
Hep diyorum ya : Bu adamların en çok sevdiğim özelliği nazik oluşları ve saygıları diye. İnan öyle. Hayran olursun. Ben hiç bir ülkede, bu kadar saygılı bir toplum görmedim. Belki sırf bu yüzden hiç bir ülke hakkında bu kadar çok yazı yazıp, hiç bir ülkeyi bu kadar çok övmedim.
Garsonundan Banka çalışanına, otobüs şöföründen istasyon görevlilerine herkes mi güler yüzlü, herkes mi nazik olur ! Japonyadaysan olur dostum. Git. Gör. Öğren. Bizde neyin eksik olduğunu anlayacaksın…
9-Dünyanın en zengin 2. Ülkesidir.
Gelirleri Almanya-Fransa ve İngiltere’nin Gayri safi milli hasılalarının toplamından fazladır. Öylesine zengindir.
Topraklarının yarısında fazlası dağlıktır. Ama ticaret ve teknoloji sayesinde inanılmaz global şirketlere sahiptirler. ABD’den sonra da en zengin 2. ülke olarak bilinir.
10- Yaşlı sayısı çok fazladır.
Yetişkinler için satılan bez sayısı, bebekler için satılandan fazladır. O kadar çok yaşlı vardır Japonya’da. Ama onların yaşlılık kavramı bizdekinden biraz farklı. 50-60 yaşındaki kişiler bile yaşlı olarak sayılmaz.
65 yaş üzerinde olanların toplamı nüfusun % 20’sini oluşturur. O denli fazladır. Ama bu ülkede kişilerin yaşını tahmin etmek çok zordur. Pek muhtemel senin 30 yaşında dediğin bir kişi, 45-50 yaşında olabilir.
11-İlke Geyşa Erkektir.
Evet doğru okudun. İlk Geyşalar erkektir ve bu Geyşalara “otoko geyşa” denir. Ayrıca benim gibi senin de yanlış bildiğin bir şey olan Geyşalık kavramı, özünde “sanatla yaşayan kişi” demektir.
Yani o kötü düşünceleri sil aklından. Hepsi koca bir yalandır. Günümüzde 1,000 civarı Geyşa kalmıştır ve hemen hemen hepsi Kyoto şehrinde yaşarlar. Özellikle Gion bölgesinde bulunurlar.
12-Dünyanın en büyük balık işleme pazarı Tokyodadır. Günde 2,000 Ton.
Dünyanın en çok balık işlenen pazarı olan Tsukji balık pazarı Tokyo’da bulunur ve günde 2,000 ton balık işlenir. Ülkede işlenecek toprak arazisi az olduğu için, Japonlar deniz ürünlerine ağırlık verirler.
Özellikle orkinos balığına bayılırlar. Hatta öyle ki dünyanın en pahalı orkinosu 735,000 dolara bu ülkede satılmıştır. Gelmişken Tokyo Tsukji Balık Pazarında mutlaka ama mutlaka suşi yemenizi tavsiye ederim.
13- Orta boydaki bir karpuz 400 Dolar civarındadır ve kare karpuz Japonlar için üretilir.
Öyle ki, düğünlerde evlenecek olan çiftlere kavun hediye ederler. Hem kavun hem de karpuz çok pahalıdır. Hatta dünyada nadir üretilen kare şeklinde karpuz, Japonlar için üretilir.
Çünkü , evleri küçük olduğu için, dolapta daha az yer kaplamasın diye bu şekilde karpuz üretilir. Yani kısacası, gitmeden önce Türkiye’de bolca kavun ve karpuz yemenizi tavsiye ederim. Yoksa Japonya’da çok fazla para harcamak zorunda kalabilirsin…
Japonya’da otel bulma konusunda Booking linkini kullanın.
14-Dünyada üretilen animelerin % 60’ı Japonlar tarafından üretilir.
Bilirsin. Anime : Kısa Japon çizgi filmleridir. Hani şu Pokemon, Heidi, Şeker kız Candy gibi yıllarca çocukluğumuzun en güzel dönemlerini geçirdiğimiz çizgi filmler varya. İşte onlar animelere örnektir.
Sadece çizgi filmi üretmezler, aynı zamanda dergiler, kitaplar ve bir çok farklı yayınlarda da animeler Japonlar için olmazsa olmazdır. Aslında bana sorarsan adamların kendileri anime gibidir. Konuşmaları, mimikleri, yüz hatları… Çok seviyorum bu Japonları ya…
Japonya’ya nasıl ucuza uçak bileti bulabilirim diyorsanız, En iyi uçak ve tren bileti siteleri yazıma bakınız.
15-Karaoke kelimesi Japonlar tarafından bulunmuştur.
Japonca’da “orkestra” anlamına gelen Karaoke, aslında “Solistsiz Orkestra” anlamında kullanılır ve Japonların en sevdiği aktivitelerin başında gelir. Özellikle Osaka ve Tokyo şehirlerinde bolca göreceğiniz Karaoke kulüplerini mutlaka deneyimleyin derim.
Yani anlayacağın dostum, enteresandır Japonya. Herşeyden öte, dünyanın öbür ucundan, bambaşka bir dünyadır. Farklıdır. Güzeldir. Hayaldir. Büyüleyicidir.
Japonya Hakkında Çok Çok Kapsamlı diğer yazılarıma da mutlaka bakmanızı öneririm.
1. Japonya gezi rehberi
2. Kyoto gezi rehberi
3. Japonya’da ulaşım
4. Japonya’da nereye gidilir
5. Osaka Kobe Nara Gezilecek yerler
O yüzden, ben sana ne söylersem söyleyeyim, ne anlatırsam anlatayım hayallere dalmaya devam et. Yap planlarını. Sanma çok pahalı. Demiştim ya daha önce “60-70 dolar yeter de artar bile.” diye. O yüzden hayal et. Düş peşine. Hatta önce “Japonya Gezi Rehberi” yazılarımdan okumaya başla. Eğer yollara düşmek gibi bir planın varsa, inan bana çok işine yarayacak…
Deniz selam, Japonya yazının tamamını büyük bir keyifle okudum, gayet detaylı ve bilgilendirici olmuş. Ben de gezi için bilgi depoluyorum aklıma takılan Japonya’ nın gsm frekansının Türkiye’ den farklı olduğu hakkında başka websitelerindeki yazılar oldu. Sim kart da ayrı olarak satılmıyormuş, kartlar mobil telefonlara entegre edilerek piyasaya sürüldüğü için telefon kiralama yoluna gidilebileceği yazıyor çoğu kaynakta. Mifi diye bir sistemleri de varmış ama benim merak ettiğim sen bu konu için nasıl bir çözüm yolu izledin sadece Starbucks Wifi ı mı? 🙂
Yolun hep açık olsun, sevgiler
Ben Japonya’da hem wifi buldum doğrusu. Dilerseniz GSM şirketlerinden sadece internet alınıyor diye haıtlıyorum. Onlar da harici bellek gibi makinelerdi