Hindistan’a Gitmek İçin 10 Neden !
Hindistan’a gitmek için bir nedeni olmalı mı insanın ? Hindistan ile ilgili söyleyebileceğim en güzel şey : Ona kalbini açarsan, güzelliklerinin de farkına varırsın. Önce peşinden koşturtur seni. Yorar. Bıktırır. Usandırır. Kaçtıkça illallah edersin. Bir adım attıkça, o 1,000 adım uzaklaşır senden. Ama senin gözün kördür. Ne pisliği aklına gelir ne düzensizliği ne de o kaosu. Gözün görmez.
Seni çektikçe çeker içine. Senin gördüğünü başkası göremez olur. Zaten gözün de hiç bir şey görmek istemez. Şaşar kalırsın. Uzaktan seyrettikçe, hiç bitmesin istediğin bir film gibi heyecanlandırır seni.
Burası Hindistan’dır. Ya aşık olursun, ya da nefret edersin. Ben aşık olanlardandım. Peki noldu da Hindistan beni bu kadar etkiledi ? Anlatayım…
Ama öncelikle : Hindistan Nüfusu & Nerede & Haritası yazımı okuyun
Hindistan’a Gitmek İçin Nedenlerim
Her şey bir yeni rota arama merakıyla başlamıştı. İnan bana, seyahat ederken en çok zorlanacağın kısım nereye gideceğine bir türlü karar veremediğin başlangıç kısmıdır.
Bir başladın mı araştırmaya, ardı arkası kesilmez. Çorap söküğü gibi gelir gerisi. İşte biz de, Avrupa’da 30’dan fazla ülkeyi gördükten sonra, bu arayışın içerisine girmiştik. Amacımız, dünyanın her yerine gidebilme inancına ve deneyimine sahip olmaktı. Okuduk. Sorduk. Soruşturduk.
Sonunda da Hindistan, rotamızın en önemli planlarından birisi oldu. Gitmeden önce karşımıza çıkan bütün kaynaklar tek bir öneride bulundular. Hepsi aynı şeyi söyledi. “Ya aşık olursun, ya da nefret edersin !”
Biz de düştük merakımızın peşine, aldık sırtımıza çantamızı, doldurduk içine hayalleri. Döntükten sonra “Deniz. Sabah akşam Hindistan’dan gerisi yalan diye övüp duruyorsun ! Allah aşkına ne var bu Hindistan’da ?” diyenlere şimdi sayacağım 10 cevabı veriyorum. Hindistan efsanedir…
Yurtdışında nasıl ucuza uçak bileti bulduğumu, hangi arama motorlarını kullandığımı “En İyi Uçak Bileti Arama Motorları” yazımda tek tek anlattım. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
1-Ne bekliyorsan onu verir. Doğa, tarih, sanat …
Sahi Hindistan’dan ne bekliyorsun ? Hindistan hakkında ne biliyorsun ya da Hindistan nasıl bir yer olabilir ki ? Dostum. Bu Hindistan öylesine büyük bir ülke ki, batısında 700 km’den fazla sahil şeridi bulunur. Kuzeyinde ise, dünyanın en eski yerleşim bölgeleri ve ardında bıraktıkları eserler emrine amadedir. Doğusu, henüz yolları bile olmayan köylerle kaplıdır.
Güneyi yemyeşil ormanlar, bu ormanlar ise içerisinde bulundurduğu kaplanlara, maymunlara ve fillere ev sahipliği yapar. Bu kadar geniş topraklarda ne ararsan elbet bulacağın, emrine amade güzellikler her daim gizli köşelerde insana gülümser.
2-Dünyanın en zengin kültür çeşitliliğine ev sahipliği yapar.
Dünyada en fazla din çeşitliliği Hindistan’dadır ve Hindistan’a gitmek için en büyük nedenlerden birisi de budur. Hinduizm, Budizm ve İslamiyet gibi dinleri zaten biliyorsun. Bununla birlikte Sihizm, Caynacılık, Jainizm gibi çok geniş dinler de Hindistan’da bulunuyor. Zaten inan bana, Hindistan’a bir çok turistin gelmelerindeki en büyük etken, işte bu din çeşitliliğidir.
Zaten bu ülkenin kültürü üzerinde oldukça etkili olan bu din çeşitliliği, Hintlilerin yaşam ve hayatlarında da etkili olduğu için, rengarenk bir dünya seni bekliyor olacak. Aşağıdaki fotoğraftan da anlayacağın gibi…
3-Tac Mahal. Diğer adı “Hayallerinin rüyası” Hindistan’da bulunur.
Kaç kez Tac Mahal‘in o günbatımı anındaki beyazdan, sarıya-turuncuya dönerken ki halini görmeyi hayal ettin ? Kaç kez rüyalarını süsledi bilmiyorum ama Babür İmparatoru Şah Cihan’ın 7 eşinden birisi olan, 14. çocuğunu doğururken hayata gözlerini yuman en sevdiği hanımı Mümtaz Mahal için yaptırdığı bu eşssiz yapı, insanoğlunun hayatında bir kez görmesi gereken mükemmel hazinelerden birisi.
İşte Tac Mahal, Hindistan’ın Agra şehrinde, onca pisliğe ve kaosa rağmen, hala o güzelliğini ve büyüsünü kaybetmeden seni bekliyor olacak. Özellikle akşamüzeri geç bir köşeye, al kahveni bu renk cümbüşüne ev sahipliği yapan esere ve ana tanıklık et !
4-Görkemli sarayların ve kalelerin başkentidir.
Özellikle Rajastan bölgesi, sarayların ve kalelerin en çok olduğu bölgedir. O kadar çok eser vardır ki bu bölgede, söylenenlere göre Hindistan’ın diğer bütün bölgelerinde bulunan eserlerin toplamı, Rajastan bölgesinde bulunanlardan daha azdır. Özellikle Udaipur ve Jaipur şehirleri, rengarenk dokusu ile insanı büyüler. Fotoğraf çekmeye bir an bile olsa ara veremezsin.
Hazine gibidir. Zengin, gösterişli, ihtişamlı. Başka ülkelerde olmayıp, bu topraklara özgü güzellikler insanın başını döndürür. Binaların rengi, tasarımı, mimarisi. Her şeyi ile bambaşkadır bu topraklar.
5-Hinduizmi merak edenleri bilgi denizinde boğar.
Dünyada en çok Hindu Hindistan’da bulunur. Hinduizm dini ülkenin %80’inden fazlasının inandığı bir dindir. 300 milyondan fazla tanrının var olduğuna inanılır. Maymun tanrı Hanuman ve fil başlı Ganeşa en meşhur tanrılardır.
İnekler, süt ve süt ürünleri, hatta tezek bile kutsaldır. Hinduizmin temelinde de karma felsefesi hakimdir. Yani kişinin önceki hayatının onun, bugünkü ve sonraki yaşamlarındaki yerini belirleyeceğine inanılır. Kısacası, ne ekersen onu biçersin !
6-Dünyadaki en iyi festivaller Hindistan’da düzenlenir.
Bir çok Bollywood filmlerinde görmüşsündür. Muhtemelen ya düğünlerin ya da bayramların nasıl kutlandığını ve Hintliler için ne kadar önemli olduğunu az çok kestirebiliyorsundur. İşte Hindistan’da festivaller ve bayramlar olmazsa olmazdır. Tabirici caizse festivaller ülkesidir. Rengarenk, muhteşem festivaller. Tabi bu “Festival”den ne beklediğine göre değişir.
Çünkü, Hindistan’da öyle Avrupa veya Amerika’daki gibi çılgın partiler düzenlenmez. Festivallerin çok büyük bir kısmı din odaklıdır. Hemen hemen her ay bir festival düzenlenir. Hint Festivallerinin en güzelleri ise Holi, Onam, Ganesha Chathurthi ve Dwali festivalleridir. Zaten detaylarını Hindistan’daki festivaller yazımda anlattım.
7-Hindistan müzik, eğlence ve dans ülkesidir.
Bollywood’u zaten söylememe gerek bile yok. Nasıl ki ABD’nin Hollwood’u varsa, dünyada en çok film üreten ülke olan Hintlilerin de Bollywood’u vardır. Aslında Hindistan’ın kendisi bir filmdir. Sokakları, sürekli köşebaşlarında düzenlenen düğünleri, müzikleri. Müzik kültürü demişken, sabah akşam Hint müziklerini son ses dinleyen bu toplumun, gezilecek, görülecek yerlerinden çok, tanınması gereken bambaşka bir kültürü vardır.
O yüzden gitmeden önce gerek Bollywood, gerekse de Hint müzikleri iyice araştırılmalıdır. İzlenebildiği kadar da film izlenmelidir.
8-Farklı bir yer arayanların en iyi adresidir.
Hindistan’da ne farklı olabilir ki ? Diğerlerinde olmayıpta, şu çok abarttığım Hindistan’da ne varda, bu kadar güzel ? Her şeyden öte henüz tam anlamıyla keşfedilmemiş bir dünyadır Hindistan. Doğaldır. El değmemiştir. Evet pistir. Dinin de bunda çok büyük bir etkisi vardır. Boşvermişlik hakimdir. Ama bu onların kültürüdür. Onlar bu düzene alışmışlardır.
Çünkü daha iyisini göremedikleri için, sahip oldukları ile yaşamayı başarırlar. O yüzden yargılamadan, eleştirmeden onlarla yaşamayı öğrenmek gerekir. Keşfetmek gereken çok değerli hazinelere sahiptir bu topraklar. Hindistan, bu nadir zenginliğe sahip yerlerin başında gelir. Özellikle insanları…
9-Dünyanın en iyi ruhani yolculuk adresidir.
Şu Avrupalı ve Amerikalıların “Spiritual” yani “Ruhani” yolculuk arayışları, Hindistan’ın en meşhur rotalardan birisi olmasını sağlamıştır. Temelde; dinin insan ruhundaki psikolojik ve kabullenme etkisi ile, sakin ve huzurlu bir çevrede aydınlanmayı amaçlayan bir çok stresli yabancıların uğrak adresi olmuştur. Amaç, ruhunla iletişime geçerek, kendini bulmaktır.
Özellikle Beatles grubunun Hindistan’a gelip, “Ruhani” yolculuklarından esinlenerek yarattıkları şarkılar sayesinde, ülke tam bir cazibe merkezine dönüşmüştür. Yoga ve meditasyon arayanlar akın etmiş, dünya gözünü bu ülkeye çevirmiştir. Şimdilerde bile, özellikle yoga için Hindistan’a gitmek ve bu ruhani huzura ermek için akın eden gruplar vardır.
10-Dünyanın en eski şehirlerinden birisi olan Varanasi Hindistan’da bulunur.
Sadular, Ganj nehri, ölü yakma merasimleri ! Nerede olduğunu, ne yaptığını, bambaşka bir dünyada anlamsızca insanları izleyip, ne olduğunu saatlerce idrak edemediğin yer burası. Dünyanın en eski şehirlerinden birisi.
Hinduizmin canı, kalbi, en kutsal şehri. Hinduların sırf ölmek için buralara gelip, yakılan bedenlerinden arda kalan küllerinin 2.525 km uzunluğundaki Ganj nehrine atılıp, sonsuzluğa uğurlanacakları yer.
Kelimelerin kifayetsiz kaldığı, şaşkınlıktan günlerce etkisinden kurtulamayacağın yer. Burası Varanasi. Yolun sonu. Bazıları işe başlangıcı. Ölmeden önce mutlaka görülmesi gereken nadir yerlerden birisi !
Bonus-30 dolara 1 gün gezebileceğin nadir ülkelerdendir.
Belkide Hindistan’a gitmek için insanın aklını çelen en güzel neden ve gerçeten de öyledir. Hep diyorum ya “Bu ülkede insanlar günde 2 dolara geçiniyorlar.” diye. Bedavadan biraz daha pahalıdır. Hayat şartları, refah bu ülkede yoktur ne yazık ki !
Hem dinin etkisi, hem de sosyal yapının artık alışalagelmiş bu düzen karşısındaki kabullenmiş yapısından mıdır bilmiyorum ama Hintliler bu duruma artık aşikardırlar. Milyonlarca insan sokaklarda yaşar. Asla evleri olmaz. Kapitalizmin en büyük adaletsizliği bu topraklarda görülür.
Yurtdışında nasıl ekonomik konakladığımı, ucuza otel-hostel ve ev kiraladığımı, “Ekonomik otel arama motorları” yazımda satır satır anlattım. Mutlaka bir göz gezdirmenizi tavsiye ederim.
O yüzden merak etme ! Bir süre sonra, sen de bu düzenin bir parçası olursun. 2 dolarlık bir eşyayı, 1 dolara almak için elinden geleni yaparsın. Hatta ne kadar ucuz olduğunu görmen için de “Günde 30 Dolara Hindistan Nasıl Gezilir ?” yazısı yazmış, detayları da ulaşımından yemeğine kadar listelemiştim.
Her şeye rağmen güzeldir Hindistan. Bir tarafta zenginliği. Öte yanda ölümü bekleyip, her daim zengin olarak bir sonraki hayatında daha güzel bir yaşamı olacağına inanan fakirlik. Yoksulluk. Çaresizlik.
Lakin her daim yüzleri gülen insanlar. Bir tarafta saraylarda ihtişamın gözleri kamaştırdığı lüks, öte yandan açlıktan, hastalıktan insanların kırıldığı bir düzen hakimdir.
Her şeye rağmen gözleri gülen, yüzlerini asmayan bir kesim etrafında dolanır durur bu ülkede. Tıpkı bizim, Hint okyanusunun Goa eyaleti sahillerinde tanıştığımız, palmiye ağaçlarının altında, sapsarı kumların üzerinde top koşturduğumuz bu çocuklar gibi, hayatında daha önce hiç görmedeğin milyonlarca yüzleri görürsün. Mutlu olursun. Samimiyeti öğrenirsin. Hiç bir çıkar beklemeden. Gülmeyi öğrenirsin. Daha önce hiç gülmemişsindir meğer.
Uzun lafın kısası, ömürde bir kez görülmelidir Hindistan ve gitmeden önce Hindistan Gezi Rehberi yazılarım mutlaka okunmalıdır. Bahanelere ya da nedenlere gerek yoktur. Aklına koyduysa birisi, ne yapar ne eder gider bu ülkeye. Kimisi mutlaka git der. Kimisi asla der. Kimisi çok şey var der. Kimisi hiç bir şey yok der.
Hindistan İle İlgili Onlarca Yazı Yazdım. Bunlar :
1. Mumbai gezi rehberi
2. Tac Mahal Agra gezi rehberi
3. Goa gezi rehberi
4. Hindistan’da gezilecek yerler
5. Jaipur gezi rehberi
Derler de derler. Onlar ne der bilmem ama benim sana diyeceğim tek bir şey var. O da : Hindistan’a gitmek hayalini kafana koyduysan eğer, ne yap ne et git. Ölmeden önce gör. Aklında kalacağına, anılarında kalsın. Sen yeter ki hayal et. Düş peşine…
Benim en buyuk hayalim hindistana gitmek cok seviyorum filmlerini herseyini ama nasil gidilir bilmiyorum ?ve bu hayalimi gerceklestirmeyi herseyden cok istiyorum