Budapeşte Gezilecek Yerler +12 Nokta
Budapeşte, “Tuna’nın İncisi”, “Hamamlar Şehri” ve “Doğu’nun Paris’i” gibi yakıştırmalarla anılan Avrupa’nın en güzel manzaralara sahip şehirlerinden… İşte bu sebeple Budapeşte gezilecek yerler çok fazla. Macaristan’ın başkenti olan bu güzel şehir eski zamanlarda Roma ve Osmanlı hakimiyetinde kaldığı için tarihi açıdan da oldukça zengin.
Özellikle geceleri ışıklandırmalarla birlikte bakmaya doyamadığınız bir bütünlüğe bürünüyor.
Ayrıca “Dünyanın en güzel gece manzarasına sahip şehirler.” ünvanından birisi de Budapeşte’nin. Gelin, tüm bu güzellikleriyle yılda 4 milyondan fazla turist çeken Avrupa ‘nın en popüler şehri Budapeşte’de ne yapılır , nerelere gidilir aşağıda birlikte inceleyelim.
Budapeşte Gezilecek Yerler Planı
Orta Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biri olan Budapeşte’yi, Budapeşte de gezilecek yerler yazısı ile ayrıca anlatmak istedim.
Çünkü Parlemento Binası olsun, Budin Kalesi olsun, Tuna Nehri’ndeki demir ayakkabılar olsun, hepsinin ayrı ayrı hikayesi var. Ve hepsi birbirinden güzel.
Eğer Prag – Viyana – Budapeşte gezisine çıktıysanız, aşağıda anlatacağım Budapeştede’ki tüm güzellikler için 3 gününüzü ayırın derim.
Budapeşte’de görülmeye değer çoğu yer birbirine yakın olduğundan anlatacağım birçok yere yürüyerek ulaşabilirsiniz.
Hatta aralarda dinlenerek yürürseniz, hiç toplu taşıma kullanmanıza gerek kalmaz.
Tabii eğer araç kiralayarak gezmek isterseniz de şu linkten Budapeşte araç kiralama fiyatlarına bakabilirsiniz.
Bu arada sizlere kolaylık olması açısından Budapeşte gezilecek yerler haritasını yukarıya ekledim. Gördüğünüz gibi çoğu gezilecek nokta Peşte tarafında.
Budapeşte haritası ile birlikte kafanızda tüm gezilecek yerler otursun istiyorum. Çünkü bu şekilde daha planlı bir gezi oluşturabiliyorsunuz.
Bu arada, hızlıca Budapeşte Gezilecek Yerler listesinden bahsedip, sonra detaylıca hepsini tek tek anlatayım diyorum.
Budapeşte gezilecek yerler listem şöyle olacak :
- Zincir Köprü (Chain Bridge) – (Szechenyi Lanchid)
- Budin Kalesi ve Çevresi (Buda Castle)
- Balıkçı Tabyası (Fisherman’s Bastion)
- Matthias Kilisesi
- Aziz Stephen Bazilikası (St. Stephen’s Basilica)
- Yahudi Mahallesi & Dohany Sokağı Sinagogu
- Parlamento Binası
- Shoes on the Danube (Tuna Nehri’ndeki Ayakkabılar)
- Kahramanlar Meydanı (Hösök Tere)
- Budapeşte Şehir Parkı (Városliget)
- Széchenyi Termal Hamamı (Szechenyi Baths)
- Margaret Adası (Margitsziget)
Şimdi rotamız netleştiyse, Orta Avrupa’nın incisi Budapeşte’de gezilip görülecek yerleri anlatmaya başlayalım :
1. Zincir Köprü (Chain Bridge) – (Szechenyi Lanchid)
İlk önce Budapeşte’nin en eski köprüsü olma özelliğini taşıyan Chain Bridge’den başlayalım diyorum.
Bu muazzam köprü Budapeşte için oldukça önemli. Çünkü şehri Buda ve Peşte olmak üzere ikiye ayırıyor.
Hem gece hem de gündüz ayrı bir güzelliğe sahip olduğundan her halini görün derim. Ama özellikle gece ışıklandırması mükemmel, gerçekten etkileyici manzaralar çıkıyor ortaya.
Peki Buda’yı Peşte’ye bağlayan bu meşhur köprünün geçmişi nasılmış ondan da hemen söz edelim:
Resmi adı Széchenyi Zincir Köprüsü olan yapı inşa edilmeden önce, şehirde yalnızca yüzen bir köprü varmış.
Karşıya geçme durumunu daha pratik hale getirmek için o dönemin en önemli devlet adamlarından Széchenyi, kalıcı bir köprü yapılması fikrini ortaya atmış.
Ve 1839’da başlayan planlamalarla birlikte Zincir Köprü, 1849’da halka açılmış.
1800’lü yılların ortasında Avusturyalılar köprüyü patlatmaya çalışmış ancak başarılı olamamışlar.
Daha sonra Almanlar 1945’te köprüyü neredeyse yerle bir etmişler. Tabii şehrin simgesi olan köprü tekrar yapılmış.
Yani anlayacağınız, her türlü zorluğa direnen bir simge aslında bu köprü. Ve yapısı da diğer klasik köprülere benzemiyor. Bu sebeple daha bir değerli zaten.
Bu arada Peşte tarafında kalıyorsanız, Budapeşte gezisine bu noktadan başlayarak Buda tarafına geçebilirsiniz.
Budapeşte’nin incisi Zincirli Köprü’yle başlayan yolculuğumuza, UNESCO korumasına sahip ünlü Buda Kalesi’yle devam edelim diyorum:
2. Buda Kalesi ve Çevresi
Türkçe’de Budin Kalesi olarak geçen Buda Kalesi ve çevresi, kesinlikle şehrin en en en güzel panoramik manzaralarını sunuyor, diyerek başlayayım söze.
Buda Kalesi ve çevresi diyorum, çünkü bölge sadece Buda Kalesi’nden ibaret değil.
Orta Çağ zamanından kalmış eski tip sokakları, Barok ve gotik tarzdaki mimari yapıları, 19. yüzyıldan kalma evleri ve muhteşem manzaraları ile geniş bir alana yayılan, trafiğe kapatılmış bir bölge burası.
Tarihine bakacak olursak : Buda Kalesi, Macar krallarının tarihi kalesi ve saray kompleksi olarak geçiyor.
Yani bu güzel yapılar, 1265’den sonra kralların hem evi hem de ülkeyi yönettikleri yer olmuş.
Budin Kalesi’nin güzel manzaralı tepesine ilk krallık kontunu yaptıran kişi ise, Kral IV. Béla olarak geçiyor.
Buda Kalesi altın dönemlere şahit olsa da 13. yüzyıldan bu yana birçok işgale ve bombardımana maruz kaldığı için ilk orijinal hali yok.
Ama yine de tüm sayısız değişimlere rağmen bölgedeki ana sokakların Orta Çağ havası hiç bozulmamış.
Bu yüzden Buda Kalesi’nde ve çevresinde geziyor olmak, tarihi doyasıya kucaklayıp çok eskilere dokunabiliyormuş, sanki eski zamanların içinde yürüyormuş hissini veriyor.
Buda Kalesi’nden, tarihinden ve çevresinden bahsettik. Şimdi de nasıl gidilir ona bakalım:
Budin Kalesi’ne Nasıl Gidilir :
- İlk seçenek : Zincirli Köprü’nün bitimindeki 1870 yılında yapılmış tarihi füniküler ile Buda Kalesi’ne çıkmak. Bu arada füniküler gidiş dönüş ücreti: 1800 Forint. (Yukarı çıkmak da 3 dakika)
- İkinci seçenek : Clark Adam Meydanı’ndaki Lánchíd Caddesi’nden kalkan servisleri kullanmak. Saat 10:00 ile 18:00 arasında 10 dakikada bir kalkıyor. Gidiş-dönüş ücreti: 1941 Forint (6 Euro). Tüm günlük alırsanız, gün içinde istediğiniz kadar binebiliyorsunuz. Bence fünikülerden daha mantıklı. Çünkü bölgedeki 6 farklı durakta duruyor. Tavsiyem, ilk durakta inip, yürümeniz. Öyle daha keyifli oluyor.
- Benim en sevdiğim bir diğer seçenek ise : Tercih ettiğiniz herhangi bir yoldan yukarı doğru yürümek. Yürürken küçük tatlı cafeler de keşfediyorsunuz.
Bu arada kaleye girmek için ücret ödenmiyor, 24 saat açık. İstediğiniz saatte sarayın bahçesinde manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. (Tabii en güzeli gün batımına yakın saatler)
Son olarak Budin Kalesi Bölgesi’ndeki Budapeşte Tarih Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Giriş ücreti 2000 Forint, Budapest Card alırsanız ücretsiz.
Dünya Mirası Alanı’nın bir parçası olan kaleden söz ettiğimize göre, kalenin çevresindeki tarihi yapılardan da söz ederek Budapeşte gezilecek yerler listemize devam edelim :
3. Balıkçı Tabyası (Fisherman’s Bastion)
Benim manzara açısından en çok sevdiğim Balıkçı Tabyası (Halászbástya)’na gidiyoruz şimdi. Kendisi, Budapeşte’nin en favori manzara gözlem alanı olarak geçiyor.
Tarihine bakacak olursak; Neo-Gotik ve Neo-Romanesk tarzlarıyla harmanlanmış tabya, 1902 yılında tamamlanmış.
Balıkçı ismi ise, Orta Çağ zamanlarında aşağı taraflarda bulunan balık pazarından geliyormuş.
O zamanlarda pazarın balıkçıları, kentin bu kısmını korumak için önemli çabalar sarfetmişler. Ve bu sebeple de balıkçıları anmak için tabya inşa edilmiş.
Bu arada 7 kuleden oluşan masalsı görüntü, arma şekilleri taşıyan duvarlar ve çeşitli motiflerle süslenmiş anıtsal merdiven, kaleyi aşağıdaki güzel sokaklarla birleştiriyor.
Ayrıca buradan Tuna Nehri’ni, Parlemento Binası’nı, Margaret Adası’nı ve daha birçok noktayı bir arada izleme şansı yakalıyorsunuz.
Tek sıkıntı, çok kalabalık olması ve fotoğraf çekmek için sıra beklemek durumunda kalmanız oluyor.
Son olarak bir öneride bulunayım diyorum : İçeri girdiğinizde en yukarı çıkmak ücretli ama bence gerek yok. Alt katlar beklentinizi karşılıyor zaten.
Bu arada Budapeşte’de en düşük fiyatlardan başlayan otelleri : Şu linkten inceleyin derim.
4. Matthias Kilisesi
Balıkçı Tabyası’nın hemen yanında bulunan Matthias Kilisesi, hem mimarisi hem de manzarasıyla Budapeşte’deki görülmesi gereken yerlerden.
Neden mi? Çünkü, kilise hem Orta Çağ’ın 2. Buda Kilisesi hem de 7. büyük kilisesi olma özelliğini taşıyor.
Birçok Macar kralının taç giyme törenleri bu kilisede gerçekleşmiş. Ayrıca 1015 yılından beri var olan kilise, Osmanlı Dönemi’nde tam 150 yıl cami olarak kullanılmış. Orijinal hali bozulunca da Gotik tarzda tekrardan inşa edilmiş.
Kilise aynı zamanda müze olarak da kullanıldığı için, içeride lahitler ve kutsal emanetler de sergileniyor. Görülmesi gereken en önemli lahit ise, Kral Bela’nın lahiti ve sandukası.
Bu arada kilisenin içerisini gezmek ücretli ama müze için ayrı bir ücret ödemiyorsunuz. Kiliseye giriş ücreti ise :
- Matthias Kilisesi’si Giriş Ücreti : 1500 Forint.
5. Aziz Stephen Bazilikası (St. Stephen’s Basilica)
Şimdi Budapeşte’nin en büyük kilisesi ve en görkemli yapısına doğru gidelim diyorum. ‘En görkemli yapısı’ derken abartmıyorum.
Çünkü Budapeşte’nin en yüksek binası, Aziz Stephen Bazilikası olarak geçiyor.
Sebebi de saygıdan dolayı bazilikadan yüksek bir bina tasarlanmamış olması. Sadece Parlemento Binası bazilikayla aynı yükseklikte. Ki bu da ülkedeki din ve devlet işlerinin dengesini gösteriyor.
Bazilikanın tarihine bakacak olursak; yapının inşa süresi tam 54 yıl sürmüş. Çünkü yapım aşamasının ortasında kilisenin kubbesi çökmüş. Daha sonra da orijinal tüm uygulamaları bilen Mimar Jozsef ölmüş.
Tabii sonra yapım tüm hızıyla başka bir mimar ile devam etmiş ve açılış 1906 yılında gerçekleşmiş.
Bu arada bazilikanın iç tasarımı, Neo-Rönesans bir tarza sahip. Ve muazzam şekilde ayrıntıyla dolu.
Macaristan’ın 9.5 ton ağırlığıyla bilinen en büyük çanı da Stephan Bazilikası’nın güneyinde yer alıyor.
Son olarak, bazilika kurulduğundan beri her zaman müziğe çok önem verilmiş.
Bu yüzden tüm yıl boyunca pazartesi günleri saat 17:00’da bazilika orgu ile konserler veriliyor. Siz de 3000 Forint gibi bir ücret ile bilet alarak katılabiliyorsunuz.
Peki bu görkemli bazilikaya nasıl gidilirmiş ve giriş ücretleri neymiş, ona da hemen bakalım:
Aziz Stephan Bazilikası’na Nasıl Gidilir:
- Eğer Peşte tarafındaysanız ve Tuna Nehri’ne yakınsanız, bazilika yürüme mesafesinde, çok merkezi bir konumda yer alıyor.
- Eğer biraz daha uzaktaysanız, M3 hatlı metro ile Janos Sokağı durağında inip yürüyerek Szent Istvan Meydanı’na gelmeniz gerekiyor.
- Açık adres: Szent Istvan Meydanı 1 Budapest 1051 Peşt 5. Bölge.
Aziz Stephan Giriş Ücretleri:
Kiliseyi dolaşmak isterseniz giriş ücretsiz. Ama kilise terasına çıkmak ve kilise hazinelerini görmek ücretli. Ücretleri şöyle:
- Kilise terasına çıkmak: 600 Forin
- Kilise hazinelerini görmek: 400 Forin
6. Yahudi Mahallesi & Dohany Sokağı Sinagogu
Yine Peşte tarafında yer alan ve eskiden Budapeşte’deki Yahudilerin yaşamını sürdürdüğü mahalleye gidelim şimdi.
Eski zamanlarda Yahudiler Budapeşte’de zor zamanlar geçirmiş olsalar da günümüzde oldukça büyük bir Yahudi nüfusu var bu şehirde.
‘Yedinci Bölge’ denilen bu kısım da Yahudi Bölgesi olarak geçiyor. Sebebi de eskiden Yahudilerin bu bölgede yaşamasından kaynaklanıyor. “Peki şimdi bu bölgede ne var?” derseniz :
Yahudi Mahallesi; genç nüfusun sıkça vakit geçirdiği, hemen hemen tüm güzel restoran ve Dünyaca ünlü Ruin Barlar’ın olduğu bir bölge.
Ruin Barları, Budapeşte gecelerini anlattığım Budapeşte Gece Hayatı yazımda detaylıca okuyabilirsiniz.
Yahudi Mahallesi’ni gezmeye çıktığınızda;
- Raoul Wallenberg Holokost’u Anma Parkı’nı,
- Yahudi Müzesi’ni,
- Emmanuel Ağacı’nı ve
- Tabii ki Avrupa’nın en büyük sinagogu ve Dünya’nın da 5. büyük sinogogu olan Dohány Sokağı Sinagogu’nu görüyorsunuz.
Sinagog, 19. yüzyılda Mağribi tarzıyla inşa edilmiş. Kuzey Afrika’nın İslami modeli, Orta Çağ İspanya motifleriyle birleştirilmiş. Yani sinagogta Yahudilere özgü bir mimari stil kullanılmamış.
Dohany Sokağı Sinagogu çevresinde konaklamak isterseniz, şu linkten bütçenize uygun yerleri seçebilirsiniz.
Sanırım bu sebepten ötürü sinagogun dışı camiyi, içi de kiliseyi andırıyor. Peşte tarafındaki Sinagog’a giriş ücretine bakacak olursak :
- Dohany Sokağı Sinagogu Giriş Ücreti : 4000 Forint.
7. Budapeşte Parlamento Binası
Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de yer alan Parlemento Binası, şehrin en gözde yapısı. Yani Budapeşte gezilecek noktalar listemizin en popüler kısmına geldik diyebilirim.
Neden bu kadar popüler biliyor musunuz? Çünkü bu devasa bina, Dünya’nın en büyük 3. Parlemento Binası ünvanına sahip.
Binanın 691 odası, 96 metre yüksekliğe varan 20 kilometre uzunluğundaki merdivenleri, çok dikkat çekiyor.
Aslında baktığınız zaman bina daha 100 yıllık. Ama buna rağmen Neo-Gotik tarzdaki yapısıyla mimarlık tarihi kapsamında önemli binalardan biri olarak gösteriliyor.
Hani yukarıda Saint Stephen Bazilikası’yla aynı yükseklikte olan bir binadan bahsetmiştim ya, işte o, bu meşhur bina.
İkisi de Budapeşte’nin en yüksek binaları olarak geçiyor. Bu eşitlik ise ülkedeki din ve devlet meselelerinin arasındaki dengeyi simgeliyor. O kadar ince düşünülmüş yani.
Bu arada bina, Peşte tarafında ve Tuna Nehri’ne çok güzel bir konumda yer alıyor. Binayı Buda Kalesi’nden ve Balıkçı Tabyası’ndan izlemek bir başka güzel.
Tabii binanın tamamını fotoğraflamak isterseniz, Buda tarafına geçmeniz gerekiyor. Özellikle gece ışıklandırmalarıyla görmenizi tavsiye ederim.
Macaristan Budapeşte Parlemento Binası’na Nasıl Gidilir :
- İlk seçenek : M2 hatlı metro ile Kossuth Meydanı’na gidip biraz yürümek.
- Bir diğer seçenek ise : Tuna Nehri kenarından Peşt boyunca giden 2 numaralı sarı tramvaylara binip Kossuth Tér durağında inmek.
Parlemento Binası Bireysel Ziyaret İçin :
- Meclisin toplanmadığı günler, binayı rehberli turlar eşliğinde gezebiliyorsunuz. Tur 45 dakika civarında sürüyor. Parlemento Ofisi’nden daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Parlemento Binası dahil Budapeşte yazımda bir çok detayı oku.
8. Tuna Nehri’ndeki Ayakkabılar (Shoes on the Danube)
Parlamento Binası’na doğru yürürken Tuna Nehri boyunca gördüğüm 60 çift demir ayakkabı, içimi burktu. Çünkü hikayesi gerçekten derin.
Şöyle ki, 2. Dünya Savaşı’nda Macar Hükümeti Hitler tarafından ele geçirilince, yaklaşık 20.000 Yahudi, Tuna Nehri kıyısında katledilmiş. Ve bu ayakkabılar da o ölen insanların izleri…
Yahudilerden silah zoruyla ayakkabılarını çıkartmaları ve nehre atlamaları istenmiş. Hem de çocuk, kadın hiç fark etmeden…
İşte böyle bir insanlık dramına dikkat çekmek için Budapeşte’de yaşayan Türk Can Togay, bu demir ayakkabı projesini tasarlamış ve Heykeltıraş Gyula Pauer ile birlikte hayata geçirmiş.
Tasarladıkları ayakkabılar, kişilik özelliklerinden de izler taşıyor. Bir kadının topuklu ayakkabısı, bir çocuğun küçük ayakkabıları ve bir erkeğin çizmeleri, geçmişte yaşanan bu çirkin anıların simgesi…
Bence çok anlamlı bir atılım. 1944 yıllarında yaşanan bu olayda ölen tüm insanlar için saygı duruşu niteliğinde…
9. Kahramanlar Meydanı (Hösök Tere)
Kahramanlar Meydanı, Budapeşte’nin, hatta Macaristan’ın en büyük ve en önemli meydanlarından biri.
Çünkü Macaristan’ın kendi tarihini gururla sergilediği şaşaalı ve etkileyici bir yer burası.
Bu meydanı ünlü yapan en önemli özelliği ise, Budapeşte’nin simgelerinden biri olan Milenyum Anıtı’nın burada bulunması…
Milenyum Anıtı’nı özel kılan durum ise, 7 Macar kabilesinin Karpat Havzası’na gelmesiyle birlikte, yerleşik Macar Devleti kuruluşunun 1000’inci yılı anısına yapılmış olması.
Bu büyük ve gösterişli meydanda; ortadaki sütun üzerinde Cebrail heykelini, Macaristan tarihindeki önemli kişilerin, ünlü devlet adamlarının ve kralların heykellerini görmek etkileyici gerçekten.
Bir de her heykelin altındaki rölyeflere yazılmış o kişinin en bilinen anısını okumak, oradaki atmosfer ile daha fazla içselleşmenizi sağlıyor.
Yukarıda Milenyum Anıtı önemli demiştim ya, işte o anıtı önemli yapan bir diğer özellik de Andrássy Bulvarı’nın genişletilmesi ve Budapeşte’nin ilk metro hattı yapımı projesini içerisinde barındırması…
Bu güzel proje 1900 yılında tamamlandıktan sonra meydana ‘Kahramanlar’ ismi verilmiş.
Ve sonrasında Kahramanlar Meydanı, Andrassy Bulvarı ve Milenyum Metro Hattı 2002 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yerini almış.
Kahramanlar Meydanı’na Nasıl Gidilir :
- M1 metro hattını kullanarak Hösök Tere Durağı’nda inebilirsiniz.
10. Budapeşte Şehir Parkı (Városliget)
Etkileyici Kahramanlar Meydanı’nı gezdikten sonra güneşli bir hava eşliğinde Budapeşte Şehir Parkı’na doğru yürüyelim diyorum. Zaten park hemen Kahramanlar Meydanı’nın arkasında bulunuyor.
Yarım gününüzü ayırabileceğiniz bu park, 19.yüzyılın başında kurulan Dünya’nın halka açık ilk parkı…
Budapeşte Şehir Parkı’nda her zevke uygun eğlence ya da aktivite bulunuyor. Adının sadece park olarak geçtiğine bakmayın. İçerisinde yapacak çok şey var.
“Peki Budapeşte Şehir Parkı’nda nereleri görebiliriz?” diye soruyorsanız, hemen cevaplayayım :
- Parkın içerisinde; Szechenyi Termal Hamamı,
- Göl etrafında dinlenip bir şeyler içebileceğiniz cafeler,
- Müzeler,
- Macaristan’ın en eski ve en büyük hayvanat bahçesi,
- Buz pateni pisti,
- Sergi salonları
- Lunapark gibi her yaşa hitap eden yerler bulunuyor.
Yukarıda saydığım, parkın içerisinde bulunan Szechenyi Termal Hamamı’na aşağıda daha detaylı bakalım. Ne dersiniz?
Budapeşte’ye gitmeden önce en düşük fiyatlardan başlayan otelleri : Şu linkten inceleyin derim.
11. Széchenyi Termal Hamamı (Szechenyi Baths)
Budapeşte’de bir sürü termal hamam var ama içlerinde en ünlüsü ve en güzeli burası.
Zaten Avrupa’nın da en büyük tıbbi hamamı olarak geçiyor. Ayrıca mimari yapısı da çok güzel. (Yukarıda anlattığım gibi şehir parkında yer alıyor.)
Eğer spadan yararlanmak ya da masaj yaptırmak isterseniz, önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor.
İçeri giriş ücretli ve bazen kalabalık olabiliyor. Bu yüzden şu linki kullanarak biletlerinizi önceden alabilirsiniz.
Hafta sonları termal spada parti oluyor. Ben gitmedim ama gidenler çok eğlenceli olduğunu söylüyorlar. Eğer sizde hamamları kullanmak ya da partiye katılmak isterseniz, fiyatlar şöyle :
- Széchenyi Termal Hamamı Giriş Ücreti : Hafta içi 20 € – Hafta sonu 21 €
- Széchenyi Termal Hamamı Parti Bileti : 50 €
12. Margaret Adası (Margitsziget)
Margaret Adası’nın konumu çok güzel. Çünkü Buda ve Peşte’yi ayıran Tuna Nehri’nin ortasında, şehre uzak olmayan ama şehirden bağımsız her türlü aktiviteyi bulabileceğiniz bir kaçış noktası.
Ada ile ilgili önce şunu belirteyim : Margaret Adası şehir merkezine 15 dakika uzaklıkta. Ama herkes önce merkezdeki yerleri gezdiği için adaya gitmeye vakit bulamıyor.
Ben kesinlikle yarım gününüzü adaya ayırmanızı öneririm. Bence baştan ona göre plan yapın. Adayı neden mutlaka görmenizi istiyorum biliyor musunuz?
Çünkü içerisinde parklar, havuzlar, çiçek bahçeleri, spa merkezi, açık hava tiyatrosu, tarihi yapılar, yürüyüş alanları ve piknik yerleri bulunuyor. Ayrıca ada sadece yayalara açık olduğundan, kafa dinlemek için de harika bir yer.
Margaret Adası’nın tarihi ise şöyle: ‘Margaret’ ismi, Macar kralı IV.Béla’nın kızından geliyormuş.
Savaş zamanlarında (13.yy.) kral, kızını tüm tehlikelerden korumak için böyle bir ada kurup yaşanılası bir yer haline getirmiş. Margaret tüm eğitimlerini adada alarak manastırda yaşamış.
Tarihe de değindikten sonra adaya nasıl gidiliyormuş, bir de ona bakalım :
İki buçuk kilometre uzunluğa ve 500 metre genişliğe sahip Margaret Adası’na nasıl gidilir :
- Eskiden adaya yalnızca deniz yolu ile ulaşılırken, günümüzde Margaret Köprüsü ve Arpad Köprüsü ile ulaşılabiliyor.
- Bir de 4 ve 6 nolu tramvaylar, Margaret Köprüsü’nde duruyor. Orada inip 10 dakika yürüyerek adaya ulaşım sağlayabiliyorsunuz.
Benim Budapeşte gezilecek yerlerde anlatacaklarım bu kadar. Eğer sizin de görüp beğendiğiniz başka yerler varsa mutlaka aşağıya yorum olarak yazın.
Başta söylediğim gibi Peşte tarafında gezecek yerler daha fazla. Bu yüzden Peşte tarafında konaklarsanız, sizin için daha iyi olur. Her yere yürüyerek ulaşım sağlayabilirsiniz. Hatta şu linkten Peşte otellerini inceleyebilirsiniz.
Bu arada son olarak şunu söylemek istiyorum : Eğer Prag Viyana Budapeşte turuna çıktıysanız, mutlaka Prag gezilecek yerler ve Viyana gezilecek yerler yazılarımı da okuyun.
Budapeşte Hakkında Dikkatinizi Çekebilecek Diğer Yazılarım :
Budapeşte gezilecek yerler listesi umarım Budapeşte gezinizde yardımcı olur. Gitmeden önce yukarıya eklediğim tüm Budapeşte yazılarımı okursanız, her şeyi daha kolay planlarsınız. Vakit kaybetmeden dolu dolu bir Budapeşte gezisi geçirmenizi diliyorum. Eğer aklınıza takılan olursa, aşağıda yorum kısmına mutlaka yazın. Ve yine aşağıda bulunan sosyal medya hesaplarından bizi takip etmeyi unutmayın. Hayal edin, düşün peşine…
Margarat adasi hocam az deginmissiniz muhtesem bir yer kucuk bir hayvanat bahcesi de var ama yemyesil ve huzurlu, goruseli yerlerin basinda…
Ayrica gezi notlariniz bizlere adeta birer canli rehber oluyor cok cok tesekkurler
Taksilere dikkat biz onların parası ile 10000 verdik el çabukluğu ile 1000 verdiğimizi söyledi taksici yani 30 euro dolandirildik bide üzerine tekrar euro taksi ücretinin devamını istedi.