Seyşeller Gezi Rehberi +20 Öneri
Seyşeller, 115 adası olan, sadece 90.000 kişinin yaşadığı, kış ortasında yazı tattığım, dönerken üzüle üzüle ayrıldığım, granitten taşların bembeyaz kumlarda poz verircesine manzaralar sunduğu, halkın her daim güldüğü olağanüstü ülke. Seyşel Adaları her ne kadar 70. ülkem olsa da, sanki ilk defa yurt dışına gidiyormuşum gibi heyecanlandığım, insanların pozitifliğine şaşırdığım efsane bir coğrafya. İşte sizin için bu Seyşeller gezi rehberi yazımda, “Seyşeller adası nasıl bir yer, bu gezi ve adalar turu nasıl yapılır, kaça mal olur, Seyşeller balayı için ideal mi, hakikaten gitmeye değer mi ?” gibi sizden gelen tüm soruları tek tek aşağıda cevaplayacağım.
1. Seyşeller Nasıl Bir Yer ? Pahalı Mı ?
Keyfin, huzurun ve sakinliğin hüküm sürdüğü bir coğrafyaya giderken, pek fazla plan yapmam. Akışına bırakırım. Büyük şehirlerin kalabalığından kaçıp, sükuneti tatmak için çıktığım bu yolculukta da aynen bunu yaptım. Plan yapmadım. Bir bilene danıştım.
Dünyanın en büyük turizm şirketlerinden Sat Guru ile hem Mauritius’u hem de Seyşeller’i gezdim. Afrika ülkesini çok iyi bilen firmanın rehberleri ile gezersem, her şey daha detaylı ve kapsamlı olur diye düşündüm. Peki değdi mi ?
Baştan belirteyim : Sırt çantası ile Seyşeller gezisi yapacaksanız, bilin ki hiçte öyle ekonomik bir gezi olmayacaktır. Çünkü Seyşeller oldukça pahalı. Hatta çok ama çok pahalı diyebilirim.
Gerçi ben, elimden geldiğince sizlere ekonomik önerilerimi de aşağıda anlatacağım.
Elimden geldiğince Seyşeller’deki çoğu önemli noktayı, adaları, sahilleri bu gezimde gördüm. Ama sizler için de, gidemediğim bazı noktaları aşağıda yine de anlatacağım.
Aşağıda, soru cevap şeklinde, belki de Türkiye’nin en kapsamlı Seyşeller gezi notlarını görebilirsiniz. Sorularınız olursa yorum kısmına yazın lütfen.
2. Seyşeller Vize İstiyor mu ?
Seyşeller, T.C. vatandaşları için vizesiz ülkeler arasında yer alıyor. Yani Seyşeller’e vize almadan gidebiliyoruz.
Ülkeye gümrükten giriş yaparken, sadece göçmenlik evraklarını doldurup, nerede kalacağımızı, kaç gün sonra ülkeden ayrılacağımızı belirtiyoruz hepsi bu kadar.
Seyşeller Para Birimi : Mauritius Rupisi. 1 Euro yaklaşık 14 Rupi. 1 dolar 13.45 Rupi
3. Seyşeller Nerede & Seyşeller’e Nasıl Gidilir ?
Seyşeller, Hint Okyanusu’nun tam kalbinde, ekvator çizgisinin hemen birazcık güneyinde bulunuyor. Etrafında 1 tane dahi komşusu yok. Neden mi ?
Seyşel Adaları Nerede Nasıl Gidilir Vize Durumu yazıma mutlaka bakınız.
Çünkü Seyşeller bir ada ülkesi. Zaten bütün bu detayları, yukarıdaki ayrı bir yazımda detaylıca görebilirsiniz. O yazımda nasıl gidilir, ne kadara mal olur vs gibi tüm sorularınızın cevabını bulacaksınız.
4. Seyşeller’de Yaşam Nasıldır ?
Ada ülkesinde yaşayan halkı düşünün. Çoğu çalışmıyor. Keyif yapıyorlar. Asla acele etmiyorlar. Telaşa kapılmıyorlar. Halkın çoğu melez.
Bu halka ise Creol diyorlar. Creoller, bazen Avrupa’lı, bazen Afrika’lı gibiler. Dış görünüşlerinden, Seyşelli halkın nasıl olduğunu anlamak imkansız.
Adada kumarhaneler, barlar, publar, restoranlar ne ararsanız var. Akşam üstü herkes, işi gücü bırakıp sahillerde gün batımını izliyorlar. Halkın büyük çoğunluğu Katolik. Pazar günleri, herkes kiliselere akın ediyor.
1976 yılına kadar İngiltere hakimiyetinde olan bu adalar ülkesi, sonrasında Seyşeller Cumhuriyeti olarak varlığına devam etmiş.
İngilizler döneminden trafik akışını soldan almışlar. En çok konuştukları yabancı dil de İngilizce olmuş. Ama yerel halk, tıpkı Mauritius’daki gibi Creole yani Kreol dilini konuşuyor.
Seyşeller hakkında birazcık özet geçelim isterseniz :
- Seyşeller nüfusu ne kadar biliyor musunuz ? Sadece 95.000
- Seyşeller, her yıl, en az yarım milyon turisti ağırlıyorlar
- Seyşeller’de kişi başı gelir ise, 27.000 dolar civarında.
- Seyşeller’de 2 mevsim var : Yağışlı ve kurak mevsim
- Seyşeller para birimi : Seyşeller Rupisi
- Seyşeller dünyanın en küçük ülkelerinden birisi.
- Bütün araçların plakası S ile başlıyor.
Seyşeller, Türkiye’nin 170’de 1’i kadar alana sahip. Bu kadar küçük olduğuna bakmayın. Nüfus da az olduğu için, çoğu sahil, plaj, koy size ait desem yeridir.
Ayrıca, her ne kadar kişi başı gelir 27.000 dolarlarda olsa da, halk günde 10-20 Euro’ya geçiniyor. Neden mi ? Çünkü halk çalışmıyor.
Ülkenin ekonomisini yani gelirlerini ise, aslında oteller, resortler ve şirketler yaratıyor ve o şirketler aslında parayı kazanıyorlar. Tıpkı, çoğu ülkede olduğu gibi, şirketler zenginleşirken, halk ucu ucuna geçiniyor…
5. Seyşeller Pahalı mı ? Şeyseller Gezisi Yapacaklara Öneriler
Yukarı da söylediğim gibi : Seyşeller, oldukça pahalı. Bunu baştan bilerek Seyşeller turu planlamanızı yapın derim.
Peki Seyşeller’de tatil ne kadar pahalı derseniz :
- Motor kirası : Günlük 15 Euro
- Benzin : 18 Rupi
- Etin kilosu : 20-25 Euro
- Su altı yürüyüşü vs aktiviteler : 30-50 Euro
- Seyşeller’de 1 şişe su 10 Rupi
- 4 yıldızlı otel : 2 kişi 150-200 Euro. Guesthouse’lar bile 75 Euro
- 1.5 GGBYT İnternet : 299 Rupi. Ayrıca 100 Rupi de hat bedeli. (Airtel firmasını öneririm.) Yani, nereden baksanız 25 Euro civarında.
Gördüğünüz gibi, Seyşeller hiçte ucuz değil. Günlük olarak, kişi başı en az 70-100 Euro gibi rakamın gideceğini şimdiden rahatça söyleyebilirim.
6. Seyşeller’de Ne Yenir ?
Seyşeller’de yerel yemek beklemeyin. Tıpkı Mauritius’daki gibi, pizza, makarna, balık, tavuk ev et yiyebilirsiniz. Meyve olarak, mango ve ananas favorileri.
Yemek yenecek yerler ise, genelde ana ada olan Mahe’de bulunuyor. Ülkenin başkenti olan Victoria küçücük bir yer olsa da, aradığınız her şeyi burada bulabiliyorsunuz.
Ayrıca, genelde oteller full board yani her şey dahil hizmet veriyor. Bunu, otellerinizi ayarlamadan önce mutlaka sorun derim.
Seyşeller’deki yeme içme fiyatlarından da biraz bahsedelim :
- Pizzalar : 150-250 Rupi arasında
- Take away restoranlarda yemek : 60-80 Rupi
- Markette kutu kola : 15 rupi
- Orta halli restoranda güzel yemek : 300-400 Rupi arasında
- Mekanda 1 bira : 80 Rupi (Yerel biraları Seybrew ve Eku biraları güzel.)
- Markette 1 bira : 25 Rupi
- Markette şarap : 150 Rupi
Gittiğim restoranlar :
La dolce vita adında İtalyan restoranında yemek yedik. Özellikle ızgaraları ve pizzaları çok lezzetli idi. Restoran, hemen Viktoria’nın merkezinde yer alıyordu. Pizzalar 155 Rupi’den başlıyordu.
La Digue Adasında, Fisherman’s Bar adında restorana gittim. Burası baya güzeldi. Yemekler 150-300 Rupi arası; kokteyller 100 Rupi civarında. Ben, burada ızgara balık yedim ve 200 Rupi ödedim.
Ayrıca, Viktoria’da Chicken House adında kanatçı vardı. Tavukları 30-60 Rupi arasında idi. Aynı zamanda, Butcher’s grill adında restoran da güzeldi.
Full boy tavuklar 50 Rupi idi. Seyşel halkı, en çok tavuk yemeyi severmiş. Öyle demişti rehberim Simon.
Restaurant del place adında, adanın batı kısımında oldukça güzel restoran vardı. Özellikle gün batımı anında, şöyle güzel romantik manzara eşliğinde yemek yiyelim derseniz burayı öneririm. Ben, özellikle bu bölgeye bayılmıştım.
Maria’s rock kafe adında, adanın güneyinde, doğanın içerisinde çok güzel kafe vardı. Ama biz tok olduğumuz için yemek yememiştik. Belki siz uğramak istersiniz diyerekten, buraya bırakayım istedim.
7. Seyşeller’de Gezilecek Yerler Nereler ?
Şeyseller’de gezilecek yerler, aslında genelde ada hayatı odaklı oluyor. Ben, hem ana ada Mahe’yi, hem de diğer adaları La Digue ve Praslin adalarını gezdim. Gezdiğim yerlerden yola çıkarak, şimdi size kapsalım gezi rotası çıkaracağım.
7.1 Beau Vallon Beach
Mauritius’u gezdikten sonra, uçakla Seyşeller’e geliyorum. Hava limanına geldikten sonra, beni Sat Guru ekibinden Simon, Nitaş ve küçük Seyşelli kız karşılıyor.
Herkes, sanki çookkk uzun zamandan beri beni bekliyormuş gibi yüzüme “Hoşgeldin.” diyorlar. Ve, Şeyseller gezim an itibari ile başlıyor.
Kalacağım yer, adanın kuzeyinde. Konaklayacağım otelin adı Berjaya. Şu linten bakabilirsiniz. Gecelik 2 kişilik fiyatları 150 dolar civarında. İtiraf edeyim : Ben, oteli hiç sevmedim. Sırf mecburiyetten dolayı kaldım.
Çünkü yıl başı dönemi idi ve tüm oteller doluydu. O yüzden sesimi çıkarmadım. Ama merak etmeyin. Aşağıda size, kendimce en beğeneceğinizi düşündüğüm alternatif otelleri anlatacağım.
Şimdi efendim, bu ada filmlerdeki gibi enfes coğrafyada. Aniden bulutların tepelerden süzülerek köyleri kapladığı; bir anda güneşin parladığı, oksijenin bol, insanlarının neşeli mi neşeli olduğu coğrafya.
Çok ama çok keyifli tatilimin başlangıcı olan ve adanın kuzeyinde bulunan bu Beau Vallon sahili ile gezime başlıyorum.
Bu sahil hem rüzgarlı hem de dalgalı. Bana sorarsanız, çok güzel değil. Bu sahili görseniz yeter derim. Asıl sahiller, birazdan anlatacaklarım olacak. Merak etmeyin. Bu, sadece başlangıç.
7.2 Sunset Beach
Bu arada, konakladığım otelin hemen kuzeyinde yer alan sunset beach, özellikle gün batımı anından çok güzel oluyor.
Buradan da hızlıca bahsedeyim dedim. Eğer aracınız olursa, mutlaka buraya da uğrayın. Özellikle romantik çiftlere duyurulur.
7.3 Sir Selwyn Selwyn Clarke Market (Halk Pazarı)
Seyşeller’deki ana adanın kuzeyini gezdikten sonra, ülkenin başkenti olan Viktoria bölgesine gidiyorum. Burası, bankaların, pazarların, meydanların kısacası hayatın aktığı yer.
İşte bu bölgenin tam kalbinde, meşhur halk pazarları olan Sir Selwyn Clarke Market’a uğruyorum.
Envai çeşit meyveler, balıklar, yemekler tezgahlarda satılıyor. Ülkenin rengini, halkını görmek için mutlaka uğramanız gereken yer.
7.4 Arul Mihu Navasakthi Vinayagar Temple
Pazardan çıkıyorum. Hemen 200 metre uzaklıktaki bu Hindu tapınağına gidiyorum.
Ülkedeki halkın çoğu Katolik demiştim. Ama, özellikle Hindistan ve komşu ülkelerden gelen Hindululara da saygı göstermek adına, ülkedeki tek tapınak olan bu tapınağı hizmete açmışlar.
Gelmişken buraya da uğrayayım diyorum. Bu arada, Hindistan Dinleri Nelerdir & Hinduizm Nedir yazımdan, Hinduizm hakkında detaylı bilgileri öğrenebilirsiniz.
7.5 Eden İsland
Şehir merkezinde gezerken, yapay adadan bahsediyor Simon. “Nasıl yani. Zaten adada değil miyiz ? Bir de yapay adanız mı var ? ” diye şaşırarak soruyorum.
Meğer, ülkede yer kalmadığı için, yapay ada yapmış Seyşelliler. Bu yapay adanın ismi de “Eden” imiş.
Mağazalar, restoranlar, marinalar, villalar, kısacası ne arıyorsanız bu yapay adada bulabiliyorsunuz.
Ben beğenmedim. Çok lükstü. Nedense, yapay şeyleri hiç sevmiyorum. Biraz marinada dolaştıktan sonra, istikametimiz doğanın kalbi…
7.6 Mirante La Misere (Seyir Balkonu)
Simon, adayı ve ülkeyi tam anlamıyla anlamam için, beni adayı tepeden izleyebileceğimiz bu noktaya götürüyor. Yaklaşık 15 dakikalık araç mesafesinde bulunan bu tepeye kıvrımlı yollardan geçerek ulaşıyoruz.
Tam bu noktadan, hem karşı adaları hem de ana adayı seyre dalıyorum. Hava sımsıcak. Aylardan ocak. Üzerimde t shirt…
7.7 Sans Souci Yolu
Mahe adasında 2 tane efsane güzel orman içerisinden geçen yol var. Bunlardan birisi La Misere Road, diğer ise Sans Souci Road.
Biz, Sans Souci üzerinden, yemyeşil ormanlık alan içerisinden ilerliyorsunuz. Bana, nedense bizim Doğu Karadeniz bölgesindeki yayla yollarını anımsattı bu yollar.
İşte Sans Souci yolunda ilerlerken yeni bilgi daha öğreniyorum : İsteseydik Copolia Trail yolunda trekking de yapabilirmişiz.
Ana ada Mahe’deki en güzel yürüyüş yollarından birisiymiş. Ama hava birazcık yağmurlu olduğu için, biz bu yürüyüşü yapmadık.
Sans Souci yolundan ilerlerken, Mission Lodge’a geldik. Burası, bundan yüz yıllar önce kölelerin tutsak edilip çalıştırıldığı yermiş.
Girişte, dönemin zalim sömürgecilerinin bu güzel insanlara neler yaptıklarını okuduğumda, bir kez daha aç gözlü zihniyetlerinden nefret ediyorum doğrusu. Neyse…
Bu yem yeşil bölgede gezdikten sonra, hemen 10 dakikada mesafedeki Tea Factory yani “Çay Fabrikası” isimli tesise gidiyorum ama o gün, yıl başından 1 gün öncesi olduğu için, fabrikanın kapalı olduğunu öğreniyorum. Bu arada 1 bilgi daha vereyim : Seyşeller’de çay üretimi de oldukça yaygın.
7.8 Baie Ternay Beach
Çay bahçesini geçtikten sonra, adanın öbür tarafına yani Morne Seyşeller Ulusal Park’ının diğer tarafına geçiyorum.
Bu bölge, adanın doğusuna ve kuzeyine nazaran daha sakin, daha ıssız. Zaten çoğu lüks otel de, bu bölgede bulunuyor.
Biz, Baie Ternay Sahili’ne kadar ilerleyip, akşam üzeri geri dönelim diyoruz. Böylece 1 günümüzü, güzel gezi ve günün yorgunluğu ile sonlandırıyoruz.
7.9 Seychelles National Botanic Garden
Seyşeller’de de, ekvator bölgesindeki çoğu ülkede olduğu gibi botanik bahçesi var. Ben de, gelmişken uğrayayım diyorum ve Başkent Viktoria’daki bu botanik bahçesine gidiyorum. Giriş 100 Rupi.
Parkın içerisinde devasa kaplumbağalar, ülkeye özgü envai çeşit ağaçlar ve çicekler bulunuyor. Yaklaşık 2 saat parkta gezdikten sonra, adayı keşfe devam ediyorum.
7.10 Baie Lazare
Sanırım ana ada Mahe’deki en güzel sahillerden birisi olan, güneydeki bu sahile gidiyorum. Granit kayalıkların can kattığı, belki de dünyada benzerlerini göremeyeceğiniz nadir güzellikteki sahillerden birisi burası.
İşin en güzel yanı ne biliyor musunuz ? Ülkedeki çoğu sahilde olduğu gibi, bu sahil de halka ait ve girişte ücret ödemiyorsunuz. Denizi gayet güzel. Sahildeki kokonat ağaçlarının tattığı kattan bahsetmiyorum bile.
7.11 Petite Police Beach
Bu arada, biz ana ada Mahe’yi hep Simon’un arabası ile geziyoruz. O sahil senin, bu sahil benim oradan oraya dolaşıyoruz. Şimdiki istikametimiz ise, adanın en güneyindeki bu meşhur plaj.
Bu bölgede, aslında onlarca sahil ve plaj var. Anse Bazarca, Petite Police, Police Bay bunlardan sadece örnekleri.
Bana sorarsanız, bu plajlarda denize girmeyecek olsanız bile, sırf araba veya motorla adayı keşfetmek için dahi, adanın bu bölgesine gelin derim. Hem daha sessiz, hem daha sakin.
7.12 Anse Royale
Artık neredeyse tüm adanın etrafını dolaştık. Ama Mahe’deki en meşhur sahillerde birisi olan Anse Royale’den bahsetmedik.
Mahe’nin doğu yakasında bulunan Anse Royale, aslında güzel plaj ama bana göre çok kalabalık olduğu için, benim pek etkilenmediğim plaj oldu.
Belki de, yıl başı döneminde Mahe’deki turist akınından dolayı böyle düşündüm ama inanın bana çok çok kalabalıktı. Umarım siz gittiğinizde daha sakin manzara ile karşılaşırsınız. Ayrıca, ben gittiğimde hava biraz yağmurlu idi.
O yüzden denizin rengi pek canlı değildi. Sanırım bu yüzden biraz ön yargılı yaklaşmış olabilirim.
7.13 Diğer Seyşel Adaları Turu
Gelelim en en en önemli turumuza. Bugün, feribot ile 1 saat uzaklıktaki oldukça önemli adalar bölgesine gidiyorum.
Sabahın erken saatlerinde uyanıp, zor da olsa bilet bulabildiğimi en baştan belirteyim. Eğer olur da, bu adalara mutlaka gidecekseniz, Catcocos.com sitesinden biletinizi alıp, işinizi garantiye alarak planlarınızı yapın derim.
Şimdi efendim, feribot gayet kaliteli, insanlar gayet güzel ama fiyatlar düşman başına. 1 saat mesafedeki bu Mahe-La Digue Adası yolculuğu için, gidiş geliş yaklaşık ne kadar ödedim biliyor musunuz ? 1.850 Seyşel Rupisi.
Hatta, Praslin adasından, La Digue adasına da gidip bakayım dedim, onun için de sanırım 50 dolar mı ne ödemiştim. (Tam hatırlayamadım. O kadar para ödeyince, nevrim döndü tabiri caizse.)
Bu arada, isteseydim Mahe-Praslin arasını uçakla da yapabilirdim ama nedense feribotla geçmek istedim. Dilerseniz bu hattı uçakla geçebilirsiniz.
7.14 La Digue
1 saatlik feribot yolculuğumu, feribotun en ön kısmında oturulacak yerde geçiriyorum. Rüzgar yüzüme dokundukça az önce ödediğim 150 doları unutuyorum. Biraz zor oluyor ama bir şekilde beceriyorum…
Adaya gelmeden önce, ilk olarak Praslin Adasında duruyoruz. Ben, Praslin adasında inmiyorum. Çünkü, 1 günde anca La Digue adasını gezeceğimi tahmin ediyorum.
Yalnız, bana sorarsanız, sizin yerinizde olsam 1 gün de Praslin adasında zaman geçirirdim.
Duyduğum kadarı ile ; Vallee De Mai Nature Reserve ve Anse Lazio sahili çok güzelmiş. Ayrıca, Raffles Oteli çok çok iyiymiş. Ben fotoğraflarına falan baktım, aklım yerinden çıktı. Şu Linkten oteli inceleyin derim.
Praslin adasından sonra, artık son durak olan La Digue adasına geliyoruz. Seyşeller’in bir çok tanıtım filminde görünen Anse Source d’Argent plajı burada yer alıyor. Zaten ben de, sırf burayı görmek için geldim aslında.
Adaya iner inmez bisiklet kiralayayım diyorum. Hem bölgedeki küçük mahalleleri gezerim, hem de o meşhur sahile bisikletle giderim diyorum. Bu arada, bisiklet kiralamasanız da olur.
Ayrıca, adada otel, restoran, market v.s ne ararsanız var. Buraya geldikten sonra alışveriş yapıp, sahilde keyif yapabilirsiniz.
Sahildeki çocuklardan 1 günlük bisiklet ücreti olarak 10 Euro’ya anlaşıyorum. Pahalı. Ama yapacak bir şey yok.
Bisiklete atladığım gibi, önce yol üstündeki marketten yiyecek abur cubur şeyler alıp, sonra meşhur sahillerine doğru ilerliyorum. Derken, beni aniden sürpriz karşılıyor.
Sahile giriş ücreti de paralı. 115 Seyşel Rupisini ödedikten sonra, bisikletimi sahile bırakıyorum.
Kokonat ağaçlarının gölgesinde, Hint Okyanusu’nun rüzgarını ardıma aldığım gibi, koşa koşa sahile doğru ilerliyorum.
Burası, küçücük sahil aslında. Yemyeşil kıyısı, rengarenk denizi ve en önemlisi de, denize sıfır granit taşları var. Taşlar, sanki heykel traş tarafından şekillendirilip, insalığa armağan olsun diye sahile konulmuş gibi.
Ben, bu sahilde yaklaşık 6-7 saat zaman geçiriyorum. Bazen o kıyısından bazense diğer tarafından fotoğraflar çekiyorum. Bu arada, adanın etrafı küçücük olsa da, sadece bu sahile kadar yol var. Yani, adanın doğu yakasına geçemiyorsunuz.
Ayrıca, sahilin hemen girişinde bir restoran var. Kokteyller 100 Rupi, balıklar 220 Rupi, bira 50 Rupi. Ben, burada yemek yemek yerine, adanın marina bölgesindeki Fisherman’s Bar’da yemek yiyorum. Onu da zaten, yeme içme kısmında anlatmışım.
Güzel yemek yedikten sonra, artık La Digue adasından ayrılıp, akşam saatlerinde ana ada Mahe’ye ulaşıyorum.
Bugün, Mauritius ve Şeyseller turumun son günü olduğu için, otelimde güzelce dinlenip, İstanbul’a THY ile 8 saat 20 dakika sürecek direk uçuşum için enerji topluyorum.
Harika geçen 9 günün ardından, Hint Okyanusu’nun ortasındaki bu 2 ada ülkesinde geçirdiğim harika günleri anılarıma yazıp, dönerken biraz hüzünleniyorum.
Tek başıma çıktığım bu gezimde yine bir şey öğreniyorum : İnsan, tek başına böyle balayı rotası olarak ön planda olan ülkelerde gezip, hiç sıkılmadan keyif çatabilirmiş. Önemli olan yolda olmakmış…
8. Seyşeller Gece Hayatı Nasıldır ?
Seyşeller’de, 3 farklı mekana gittim. Hemen baştan söyleyeyim : Burası, sadece balayı çiftlerinin geldiği değil; aynı zamanda backpacker ya da arkadaş çevresi ile gelip, şöyle kafa dinleyelim diyenlerin de ziyaret ettikleri adaymış. Gece hayatından bunu anladım desem doğru olur aslında.
Şeyseller’deki gece hayatı için önereceğim mekanlar ise :
- Boardwalk : İlk gece, Eden adasında yer alan bu güzel mekana geldik. Mekan, restoran & bar, gece yarısı ise gece kulübü havasında. Her yaştan insan, mekanda özgürce eğleniyor. Bence, Seyşeller’deki en kalite mekandı kendileri.
Fiyatlara gelince : 1 bira 70 Rupi, shotlar 65 Rupi, kokteyller 200 Rupi civarında.
Sabah 4’de kadar açık olan mekana girerken, rahat kıyafetler giyebilirsiniz ama geceye uygun kıyafetler giyerseniz, kapıdan girişte daha rahat edersiniz diye düşünüyorum.
- Fire and İce Lounge : Burası da, hemen Eden adasının giriş kısmında yer alıyor. Burada, genelde yerel halk takılıyor. Ben, bu mekanı pek fazla sevmedim doğrusu. En azından gidip, göreyim istedim. Ama çok fazla önermem.
- Barrel Night Club : Burası, tam gece kulübü havasında. Özellikle gece 12’den sonra çılgın gece hayatının adresi. Hem yerel halk, hem de turistlerin uğrak mekanı Barrel, Viktoria’da bulunuyor. Sabah, 6-7’ye kadar açık oluyor. Genelde, hafta sonları daha keyifli oluyormuş.
Bu arada, Seyşeller’deki gece kulüplerinin çoğuna giriş ücreti ödemiyorsunuz ve fiyatlar hemen hemen Boardwalk’de söylediğim rakamlar civarında.
Bununla beraber, çoğu resort yani büyük otellerin casinoları da bulunuyor. Mesela, benim kaldığım otelin direk casinosu vardı ama küçüktü.
Eğer, büyük casinoya gitmek isterseniz :
- Grand Caz : Bu casino, adanın kuzeyinde yer alıyor. Ülkenin en büyük casinolarından.
- Club Liberte : Burası ise, adanın en lüks otellerinden Four Seasons’ın hemen yanında yer alıyor. Adanın en lüks casinolarından birisi.
9. Seyşeller Balayı İçin Uygun mu ?
Şimdi efendim, bu tamamen sizin tatilden ne beklediğinize göre değişir. Eğer, aradığınız şey kültür ise; Ben Tayland veya Endonezya’yı size öneririm.
Ama, hem bize yakın olsun, hem de deniz-kum-güneş ve daha çok doğa sporları aktiviteli balayı olsun derseniz, Seyşeller güzeldir.
Ayrıca, biraz daha az bilinen destinasyon arayanlar için de Seyşeller güzel tercih olur.
Yalnız, kültür turu da olsun diyorsanız, yukarıda da söylediğim gibi Seyşeller sizin için doğru bir adres olmayacaktır.
10. Seyşeller’de Nerede Kalınır ? Seyşeller Otelleri Nelerdir ?
Seyşeller’de balayı yapacaksanız ya da Seyşeller’i keşfetmek için tatil planı yapacaksanız, şimdi sizlere tüm alternatifleri sıralayacağım.
Ben, Seyşeller’de adanın kuzeyinde kaldım. Konakladığım oteli incelemek için tıklayın.
Yukarıda da anlattığım gibi, yıl başında Şeyseller’de kaldığım için, çoğu otel zaten dolu idi. O yüzden, bu otelde konaklamak zorunda kaldım ve pek memnun kalmadım. Size de önermiyorum. Peki ne öneriyorum :
Üşenmedim, sizin için Seyşeller’in en iyi 10 otelini inceledim. Özetle şu çıktı :
Otellerin isimlerine tıklayarak inceleyin
Gecelik 100 dolar üzeri önerilerim :
- 88 Days Self Catering Holidays & Accomodation : 9.1 Almış. Mahe’nin güney batısında yer alıyor. Daha çok kiralık ev tarzında.
- Horizon View : 9.3 almış ev aslında. Fıstık gibi okyanus manzarası var. Gecelik 100 dolar. Adanın güney batısında yer alıyor.
Gecelik 200 dolar üzeri önerilerim :
- Petit Amour Villa : Adanın kuzeyinde yer alıyor. Puanı tam 9. Burası, aslında kocaman malikane.
Gecelik 250 dolar üzeri önerilerim
- The H Resort Beau : Burası, benim konakladığım otelin hemen yakınında idi. Ama, arada dağlar kadar fark vardı. İnanılmaz güzel otel. Özellikle balayı çiftlerine öneririm. Hatta otelin kendine özel plajı da bulunuyor.
- Constance Lemuria : Bu otel hakkında fazla şey söyleyemeyeceğim. Detaylarına, otelin ismine tıklayarak bakabilirsiniz. Sözün bittiği yer çünkü.
- Raffles Seychelles : Bu otel, Praslin adasında bulunuyor. Zaten Raffles kalitesinde olduğu için, fazla detay söylemeye gerek yok. Gecelik fiyatları, 300 dolar civarı.
- Maia Luxury Resort : Anse Boileau plajının hemen tepesinde yer alan bu otelin puanı tam 9.5. Hem Spa hem de daha ne ararsanız bulabileceğiniz otel ama oldukça pahalı otel. Gecelik fiyatları, 500 dolardan başlıyor. Bu oteli hiç incelemeyin. Canınız sıkılır…
Seyşeller’deki, 9 üzeri puanı olan otelleri görmek için tıklayın
Bu saydığım oteller, sadece özet oteller aslında. Daha neler var neler. Bütçenize, konaklama seçiminize göre tüm alternatifleri görmek isterseniz tıklayın
Bonus : Seyşeller’e Ne Zaman Gidilir ?
Seyşeller’e hangi mevsimde gidilir ? Seyşeller hava durumu nasıldır ? Bu kısmı pek uzatmadan, oldukça net şekilde anlatacağım.
Eğer, kış ortasında yazı yaşayalım, yağmur yağarsa yağsın, kaderimizdir diyorsanız : Ekim-Mart (Yağmurlu sezon)
Hiç riske etmeyelim, her daim güneş olsun, sıcak veya nem olursa olsun diyorsanız : Mart-Ağustos (Kurak sezon)
dönemi arasında Şeyseller’e gidebilirsiniz. Ayrıca, aralık ayı, ülkenin en yoğun olduğu ay. Fiyatlar hem daha düşük olsun, hem de adalar daha sakin olsun derseniz, asla Aralık ayında Seyşeller’e gitmeyin.
Mutlaka Diğer Yazılarımı da Okuyunuz :
Benden bu kadar. Bu yazıyı yazmam, tam 2 haftamı aldı. Elimden geldiğince sizlere her deneyimimi anlatmaya çalıştım. Aşağıdaki yorum kısımına, yorumlarınızı ve sorularınızı bırakabilirsiniz. Seyşeller, Hint Okyanusu’nun kalbinde, huzurun ve sakinliğin beşiği ülkeymiş de, haberimiz yokmuş. Ayrılırken ayaklarımın geri geri gittiği Seyşeller, umarım sizlerin de çok keyif alacağı destinasyon olur. Hayal edin. Düşün peşine…