Ölüdeniz Gezisi Yapmak İçin 10 EFSANE Neden

Ölüdeniz ‘in 2008 yılında “Dünya’nın en güzel plajı” seçildiğini duymuşsunuzdur belki. Bence bu ünvanı sonuna kadar hakediyor. Çünkü, ön tarafında mavinin her rengine sahip olan eşsiz lagünü, arka tarafında heybetiyle büyüleyen Babadağ’ın görünümü, rüyadaymışsınız hissini veriyor. Aslına bakarsanız, Fethiye Ölüdeniz öyle çok büyük bir yer değil. Ama küçük bir alana dev güzellikler sığdırmış popüler bir bölge. Turistler Dünya’nın dört bir yanından Ölüdeniz yamaç paraşütü heyecanını yaşayıp göl niteliğindeki Ölüdeniz Plajı’nda vakit geçirmeye geliyor. Daha Ölüdeniz gezilecek yerlerin güzelliğinden ve efsane gün batımından bahsetmiyorum  bile. Aşağıda zaten neden bu kadar değerli bir yer olduğunu tek tek anlattım. Hemen başlayalım mı?

Ölüdeniz’e gitmek için tüm güzel  sebepleri aşağıda anlatacağım ama önce Ölüdeniz nerede ve nasıl gidilir konusundan kısaca bahsetmek istiyorum :

Ölüdeniz Nerede & Ölüdeniz’e Nasıl Gidilir?

Her geçen yıl daha fazla ziyaretçisi olan güzeller güzeli Ölüdeniz, Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı bir mahalle aslında.

Ama tıpkı Pamukkale gibi kendini apayrı bir diyar gibi hissettiriyor.

Ölüdeniz ile Fethiye merkez arası 13 kilometre uzaklıkta bulunuyor.

Ve böylesine doğal olan bu atmosfere ulaşım sağlamak öyle zor değil. Hatta hemen aşağıda tüm ulaşım alternatiflerinden bahsedeyim :

Ölüdeniz nerede – Ölüdeniz harita – Ölüdeniz’e nasıl gidilir

Havayolu ile ulaşım : Ölüdeniz’e en yakın Dalaman Havalimanı’na geldiğinizde, kişi başı 40 TL’lik Havaş servislerini kullanarak 1 saatte Fethiye merkeze geliyorsunuz. Oradan da 10 dakikada bir kalkan Ölüdeniz minibüslerine binerek 20-30 dakikada ulaşım sağlıyorsunuz. Ya da havalimanında 300-400 TL arasındaki özel transferleri kullanarak direk Ölüdeniz’e ulaşabilirsiniz. Bu arada kalacağınız otelin de transfer imkanı olabilir, bilginiz olsun.

Otobüs ile ulaşım : Birçok şehirden Fethiye’ye direk otobüs ulaşımı sağlanıyor. Fethiye otogara geldiğinizde yine aynı şekilde minibüsle Ölüdeniz’e geçebilirsiniz.

Taksi ile ulaşım : Fethiye otogara geldiyseniz, eşyalarınız da çoksa, taksiyi tercih edebilirsiniz. Zaten otogar şehrin göbeğinde olduğu için Ölüdeniz’e en fazla 250-300 TL gibi bir ücret ödersiniz.

Özel araç ile ulaşım : Eğer özel aracınızla ya da araç kiralayarak geliyorsanız ve vaktiniz bolsa; Fethiye gezilecek yerlerin altını üstüne getirin derim. (Uygun fiyatlı ve iptal edebilme garantili bir araç kiralamak isterseniz : Şu linke bir bakın.)

Fethiye’ye uçak bileti almadan önce mutlaka “En İyi 10 Uçak Arama Motoru” yazımı okuyun.

Fethiye Ölüdeniz’e Gitmek İçin En Güzel 9 Neden

Mavinin ve yeşilin her tonuna sahip olan Ölüdeniz’e gelmek için birçok neden sayabilirim…

En başta eşsiz doğasının içerisinde bulunmak yetiyor insana… Zaten hikayesi çok eski zamanlara dayanıyor. Gelmeden önce mutlaka bakın derim.

Ölüdeniz’de neler yapabileceğinizi şöyle kısaca sayayım hemen :

• Öncelikle Ölüdeniz’in birbirinden güzel koylarında, plajlarında keyif yapabilir,
• Yüzmeyi çok iyi bilmeyenler, Ölüdeniz lagün tarafında durgun ve temiz bir denizin tadını çıkarabilir, (yine dikkat etmek gerek, bazı kısımlar birden derinleşebiliyor)
• Bir karnaval havası yaşatan ortamında dolaşıp hediyelik eşya alabilir,

Dünya’nın en iyi plajları arasında seçilen Ölüdeniz Plajı’nın muhteşem manzarası

• Çeşit çeşit restoranlarda güzel dondurmalar, kahvaltılar ve yemekler yiyebilir,
• Ölüdeniz’in sırtını yasladığı Babadağ’a çıkıp yamaç paraşütü heyecanını yaşayabilir, (hem de fıstık gibi bir manzaraya karşı)
• İnsana rüyadaymış hissini veren gün batımını izleyebilir,
• Tatlı Ölüdeniz otellerinde huzurla konaklayabilir,
• Ve tabii Ölüdeniz’in çevresindeki yerleri keşfe çıkabilirsiniz.

Bunlar sadece aklıma gelenler. Oraya gidince zaten insan kendine göre yapacak bir çok güzellik buluyor.

İşte o yapabileceklerinizden bazılarını hemen aşağıda tek tek anlatmak istedim. Öncelikle Ölüdeniz’in güzel plajlarından başlayalım :

1. Birbirinden güzel plajlarda keyfinize bakın

Mavinin renk armonisiyle büyüleyen Ölüdeniz, yaklaşık 2 kilometrelik uzun bir kumsala sahip.

Ve bu güzel kumsal, aslında 2 bölgesi ile meşhur. Biri fotoğraflarda sık sık gördüğünüz lagün kısmı, diğeri de sahilin başladığı ve teknelerin hareket ettiği kısım.

• Lagün tarafı, yani sağ kısım, Ölüdeniz Tabiat Parkı veya Lagün’ü olarak geçiyor.
• Sahilin başladığı, arka tarafta Babadağ’ın olduğu ve teknelerin kalktığı kısım da Belcekız olarak geçiyor.

Hatta hemen aşağıda Ölüdeniz plajlarını kısaca özetleyeyim :

Ölüdeniz Belcekız Plajı’na böyle yoğun olarak paraşütler iniyor

• Belcekız Plajı : Burası tüm teknelerin hareket ettiği, uzun, geniş ve keyifli bir plaj. Hemen arka tarafındaki Babadağ’dan birçok yamaç paraşütü tutkunu iniş yapıyor. Sağ kısımdaki lagüne göre denizi daha hareketli ve dalgalı. Bu arada giriş ücreti yok, sadece şezlong kiralamak ücretli.
• Ölüdeniz Plajı : Burası işte asıl fotoğraflarda görünen yer. Lagün oluşumu olduğu için deniz her zaman çarşaf gibi. Bu yüzden yüzmek acayip keyifli. Girişler ve şezlong ücretli ama 1 kere de olsa, doğanın bu güzel oluşumunu görmenizi tavsiye ederim.
• Kumburnu Plajı : Kumburnu da tabiat parkı kısmında yer alan bir plaj. Lagünün en uç, yani ismi gibi burun kısmı. Yine burada da girişler ve şezlonglar ücretli.
• Kıdrak Plajı : Burası Belcekız Plajı’nın 3 kilometre solunda kalıyor. Girişler ücretli, diğer plajlara göre bir tık daha sakin oluyor. Ama denizi biraz dalgalı ve derin. Kıdrak Plajı’na piknik yapmak için de gelenler oluyor.

Bu çok tercih edilen plajlar dışında, lagünün sağ tarafında birden fazla beach clup da mevcut.

Ama tüm ücretli olan plajların genel fiyatları Fethiye merkeze göre %20 daha pahalı, haberiniz olsun.

2. Ölüdeniz yamaç paraşütü ile Babadağ’ın zirvesinden uçun

Size Ölüdeniz’de “kesinlikle deneyimleyin” diyebileceğim ilk aktivite, Babadağ yamaç paraşütü… Neden biliyor musunuz?

Çünkü heyecandan nefesiniz kesilmişken Ölüdeniz’in o cennet manzarasını yukarıdan süzüle süzüle izlemek, bambaşka bir duygu, tarifi yok. 

Ayrıca Ölüdeniz, Dünya çapında en iyi uçuş alanlarından birine sahip. 1700, 1800, 1960 metre olmak üzere tam 3 farklı kalkış pisti bulunuyor.

Özellikle Nisan – Kasım ayları arasında Fethiye Ölüdeniz gezisine gelmişseniz, bu heyecan dolu aktiviteyi deneyin derim.

Ölüdeniz yamaç paraşütü fiyatları ve diğer ayrıntıları sıralayacak olursam :

Ölüdeniz Babadağ paraşüt ile 1700 metre yükseklikten mutlaka uçun, harika bir deneyim

• Anlaştığınız firma, önce sizi 1 saatlik yolculuk ile Babadağ zirvesine çıkarıyor.
• Hangi pistten uçuş yapılacağına, hava koşullarına ve rüzgarın yönüne göre karar veriliyor.
• Deneyimli pilotlar ile yapılan uçuş, yaklaşık 30-45 dakika sürüyor.
• Tabii öncesinde pilot sizi uçuşa hazırlayıp yapmanız gereken tüm detayları anlatıyor.
• Sonrasında muhteşem bir uçuş ile Belcekız Plajı’na iniş yapmış oluyorsunuz.
• Bu arada Babadağ Ölüdeniz yamaç paraşütü fiyatları, firmaya göre 1.000-1.500 TL arasında değişiyor.
• Fotoğraf ve video isterseniz, extra ödüyorsunuz. (Bazı firmalarda fotoğraf ve video ücretin içine dahil oluyor)

Eğer uçuş yapma konusunda korkularınız varsa, içiniz rahat olsun. Çünkü  yamaç paraşütü, Dünya’nın en güvenli hava aktivitelerinin başında geliyor.

Hele uzman bir pilot ve doğru ekipmanlarla yapılıyorsa risk durumu yok denecek kadar az bir seviyeye iniyor.

Ve gelelim kiminle Ölüdeniz Yamaç Paraşütü yapacağınıza. Ölüdeniz’de bir çok firma var dedim ama size bu fimalar içinden, en güvendiğim kişi ile uçmanızı öneririm. Kardeşim Şafak Pehlivan ile.

Aşağıdaki Ölüdeniz Yamaç Paraşütü videomu izlemeden plan yapmayın. Şafak’a ulaşıp bilgi almak için Instagram: Şafakpehlivann hesabından ulaşabilirsiniz. Selamımı söyleyin yardımcı olur.

Pek tabiki adresiniz, kardeşim Şafak Pehlivan olmalı demiştim ya. Ömrümde 2 kez paraşütle uçtum ve kaderimizde kardeşim ile bu deneyimi yaşamak varmış. Çokta güzel bir deneyim oldu. Videoda zaten göreceksiniz nasıl keyif aldığımı ve heyecanlandığımı.

Bu arada Ölüdeniz’in, o güzel lagünün manzarasını başka nasıl görebilirim diyorsanız:

3. Teleferikle Babadağ’a tırmanın

Eğer yine de “Ben yapamam” diyorsanız, 2021 yılında açılan teleferik ile Babadağ’ın zirvesinden iniş yapabilirsiniz.

Hatta bu sene bizzat gidip deneyimledim. Gidiş-dönüş 100 TL ödediğim bu teleferikle Babadağ’a çıkma tecrübemde size söyleyebileceğim tek öneri: Ölüdeniz’de yapılacak en güzel aktivitelerin başında deliyor.

Yaklaşık 30 dakika süren bu keyifli ve bir o kadar da heyecanlı deneyimde, en güzel zamanların sabah saatleri veya gün batım anları olduğunu söyleyebilirim.

Teleferikle Babadağ’ın en güzel noktalarını görebilir, hatta yukarıya çıkınca güzel restoranlarda bir şeyler içip yemek yiyebilirsiniz ama rezervasyon istediklerini ve Ölüdeniz’e kıyasla en az % 30-40 daha pahalı olduğunu unutmayın.

4. Bir gününüzü Ölüdeniz tekne turuna ayırın

Ölüdeniz, yukarıda anlattığım plajlar ile sınırlı değil. Çevresinde fıstık gibi koylar mevcut.

Ve hepsini bir arada görmek için Ölüdeniz Belcekız’dan kalkan birçok tura katılabiliyorsunuz.

Genelde saat 10:30 – 11:00’da kalkan tekneler, 6 farklı durak gezerek 18:00 gibi Ölüdeniz’e geri dönüyor. Uğradığı duraklar :

Fethiye Ölüdeniz tekne turları fiyatları – Kelebekler Vadisi Koyu – Ölüdeniz Kelebekler Vadisi

• Dalış için oldukça uygun olan Mavi Mağara, 
• Dik kayalıkların arasındaki kusursuz doğasıyla Kelebekler Vadisi,
• Hem yüzeyde hem de deniz altında görebileceğiniz tarihi kalıntılarıyla Gemile Adası,
• Mavinin her tonuyla tıpkı akvaryum hissini veren Akvaryum Koyu,
• Dağdan gelen doğal kaynak suyu ile denizin birleştiği noktada yer alan Soğuk Su Koyu,
• Her dönemde sakin sulara sahip olan Deve Plajı,

Tur fiyatları 200-250 TL arasında değişiyor. Öğlen yemeği, meyve ve içecek servisleri fiyata dahil.

Fakat çok fazla tur teknesi olduğu için kafanız karışabilir. Bu yüzden sakinlik arayanlar, daha az kişiyle hareket eden tekneleri tercih etsinler derim.

Bir de tekne turunda yanınızda güneş kremi, şapka, güneş gözlüğü ve nakit para bulundurmanızda fayda var. Ayrıca bazı tekneler bildiğiniz yüzen gece kulübü gibi. Cıstık cıstık, bangır bangır müzik çalabiliyor. Buna göre kararınızı verip, teknenizi seçin derim.

5. Ölüdeniz Plajı & Lagünü’nde durgun denizin tadını çıkarın

Yukarıda Ölüdeniz plajlarının içerisinde anlattığım ve fotoğraflarda en çok gördüğümüz Mavi Lagün kısmını burada biraz daha anlatmak istedim.

Çünkü Ölüdeniz, adını lagünün coğrafi oluşumundan alıyor. Şöyle ki :

Fotoğrafta gördüğünüz denizden ayrılmış kısım (lagün ya da deniz kulağı deniliyor), göl niteliği taşıdığı için neredeyse tüm yıl boyunca oldukça durgun oluyor.

İşte bu yüzden adı Ölüdeniz. Ama her ne kadar göl gibi sakin olsa da açık denizden içeriye ve dışarıya sürekli bir sirkülasyon söz konusu.

Ölüdeniz Lagün oluşumu denize göl niteliği kazandırıyor – Ölü deniz Fethiye yukarıdan görünümü

Yani suyu tertemiz olan durgun bir deniz burası. Tabii sezonda gelirseniz, denizi sakin, ortamı aşırı kalabalık bulursunuz.

Bu yüzden tavsiyem, bahar aylarında gelmeniz. Sezonda gelirseniz de erken saatlerde plaja giriş yapın ve hafta sonunu kesinlikle tercih etmeyin.

Bu arada plajda 1 tane kafeterya mevcut. Fiyatlar Fethiye merkeze göre biraz yüksek. Şöyle ki; hamburger 60 TL, tost 40 TL, gözleme 40 TL, bira 50 TL.

Tabii girişler de ücretli. Hatta hemen aşağıda Ölüdeniz Plajı giriş ücretinden ve şezlong fiyatlarından bahsedeyim :

• Yetişkin : 30 TL
• Öğrenci : 15 TL
• Motosikletli giriş : 15 TL
• Araç ile giriş : 50 TL
• 1 tane şezlong : 50 TL
• 1 tane şemsiye : 30 TL
• Deniz bisikleti 1 saat : 70-100 TL ( bisiklette şemsiye mevcut)

6. Likya Yolu Yürüyüşünde Ölüdeniz’e selam çakın

Size başlangıç noktası Ölüdeniz olan 535 kilometrelik Likya Yolu’ndan bahsedeyim. Nedir bu Likya Yolu?

Her yıl yaklaşık 40.000 kişinin yürüdüğü, Fethiye Ölüdeniz’den başlayıp Antalya Geyikbayırı beldesine kadar devam eden mükemmel bir trekking rotası…

Mükemmel dememin en güzel sebebi, Ölüdeniz dahil birçok noktada efsane manzaralar eşliğinde yürüyor olmak.

Zaten bu güzel yol, Dünya’nın en iyi 10 uzun, Türkiye’nin de ilk uzun mesafeli yürüyüş rotası olarak gösteriliyor.

Yolun tamamını yürümek isterseniz 1 aydan fazla vakit ayırmanız gerekir ama genelde herkes Likya Yolu’nda 1-2 saat yürümeyi tercih ediyor.

Likya Yolu’nu yürürken ekipman olarak ister küçük bir çanta, ister 30-50 litrelik çantanız olsun

Ya da 2-3 günlük bir plan ile tercih ettikleri rota üzerinde kamp veya otel konaklaması yaparak doğanın tadını çıkarıyorlar.

Konumuz Ölüdeniz olduğu için, ben bu bölgede hangi parkuru yürüyebilirsiniz hemen onu anlatayım :

• Başlangıç olarak Ölüdeniz : Öncelikle Montana Pine Resort Oteli’nin olduğu yerden yürümeye başlayıp sağ tarafta kalan Ölüdeniz manzarasının tadını çıkarıyorsunuz.
• Kelebekler Vadisi : Bu noktadan sonra yürüyerek Kelebekler Vadisi’ne gidersiniz, isterseniz de başa geri dönüp aracınızla ulaşım sağlarsınız. Ulaştığınız noktada eminim ki Kelebekler Vadisi manzarası sizi kendine hayran bırakacak.
• Faralya Köyü : Yine ister yürüyerek ister aracınızla Faralya Köyü’ne doğru gidebilirsiniz. Burada özelikle gün batımını izlemek, size tarifsiz bir mutluluk verecek.
• Kabak Koyu : Bu kısım yürümek için biraz zorlaşıyor. Çünkü yamaçlara ve tepelere ulaşmış oluyorsunuz. Burada ülkemizin en meşhur yerlerinden Kabak Koyu’nu fotoğraflayıp geri dönebilirsiniz.

Bu arada yürürken rotanızı, ağaç ve taşların üzerindeki kırmızı-beyaz işaretler belirliyor. Ana yoldan yürürken de tabelalar tüm yönleri gösteriyor.

Yolda her yerde market olmadığı için yanınızda mutlaka bol su ve atıştırmalık bulundurun derim.

Bir de yaz aylarındaki aşırı sıcaklarda yürümek işkence olabilir. Uzun bir yürüyüş yapacaksanız, bahar aylarını tercih etmenizi öneririm.

7. Gün batımının efsane kızıllığına şahit olun

Şöyle söyleyeyim : O kadar ülke ve şehir gezmeme rağmen Fethiye’deki kadar güzel gün batımına şahit olmadım.

Bunu inanın Fethiyeli olduğum için değil, gerçekten böyle düşündüğüm için söylüyorum.

Siz de 1 kere Babadağ’ın zirvesinden Rodos’a kadar uzanan Ölüdeniz’in gün batımı manzarasını görseniz, aynı şekilde etkileneceğinizden eminim.

Faralya Köyü’nde kaldığımız Sea View Resort Oteli’nden gün batımının eşsiz manzarası

Hele bir de Babadağ’daki restaurantta güzel bir akşam yemeği eşliğinde efsane gün batımını izliyorsanız, doğaya aşık olursunuz.

Aynı şekilde Ölüdeniz Faralya’da da gün batımı harikadır. Gökyüzündeki o yoğun kızıllığın verdiği huzuru tarif edemem.

Bu yüzden Fethiye Ölüdeniz’e gelirseniz, gün batımı güzelliğini doya doya izlemeden dönmeyin. Özellikle fotoğraftaki gibi romantik bir ortam eşliğinde…

8. Deniz manzarasına karşı kahvaltı, yemek ve atıştırmalıkların tadını çıkarın

Aslına bakarsanız, Ölüdeniz özünde küçük bir yer. Ama ona rağmen tüm güzellikleri içinde barındırıyor. Yeme-içme alanlarının bolluğu da bu güzelliğin içine dahil.

Her ne kadar fiyatlar Fethiye merkeze göre fazla olsa da bazı restoranların lezzetli yemekleri ve manzarası bu durumu kapatıyor.

Bu arada denize sıfır olan mekanlar fiyat olarak daha yüksek. İç kısımlardaki restoran ve cafelerin fiyatları biraz daha uygun.

Hemen aşağıda gidebileceğiniz bazı güzel mekanlardan kısaca bahsedeyim diyorum :

Ölüdeniz restoranlarında deniz kıyısında olan yerlerin böyle güzel manzarası oluyor – Jade Restoran

• Jade Restoran Food & Drink : Kendisi Ölüdeniz’in en iyi restoranı seçilmiş. Denize sıfır bir konumu var. Deniz mahsüllerinde iddalılar. Et yemekleri mevcut, kokteylleri de çok iyi yapıyorlar. Yemek yemeseniz de gün batımında bir şeyler içip manzaranın tadını çıkarabileceğiniz bir yer.
• Tonoz’s Garden Restaurant : Burası Dünya ve Türk mutfağından bir çok yemeği tadabileceğiniz bir restoran. Özellikle ızgara yemeklerini tercih etmenizi öneririm. Ayrıca Ölüdeniz’in fiyat ortalamasına göre biraz daha uygun bir yer.
• Kassandra Butik Otel: Otel zaten süper, üzerine bir de restoranı harika olunca insan daha ne ister. Ölüdeniz’in en iyi restoranlarından birisi burası. Dünya mutfağı konusunda on numara. Burada kötü hiç bir yemek yemedim. Sunumu için bile gidin deneyimleyin derim.
• Bella Gusto: Ölüdeniz restoranları içerisinde, neredeyse her şeyi bulabileceğiniz yer. Konum olarak hemen sahilde yer alıyor. Menüsü çok zengin. Her öğünde yiyecek bir şeyler bulabilirsiniz.
• Bazlama İstasyonu: Ölüdeniz’de en uygun doyabileceğiniz yer. Çok güzel bazlama tostları yapıyorlar. Fiyat performans olarak harikadır. En azından bir sabah kahvaltı niyetine bazlama tostu yiyin derim.
• Gelato Bianco : Ölüdeniz’in güzel plajlarında güneşlendikten sonra size harika gelecek bir İtalyan dondurmacısı önereyim. Burası çeşit çeşit dondurması olan bir yer. Mesela ben yoğurtlu yaban mersinli dondurmaya bayılmıştım. Bir de Affogado’yu deneyebilirsiniz. Dondurmanın üzerine kahve dökülerek tüketilen bir lezzet.

Tabii daha sayamadığım çok yer var. Bu yüzden Ölüdeniz’in atmosferinde hangisi o an hoşunuza giderse o mekanı deneyimleyin derim.

9. Ölüdeniz yakınlarındaki güzel yerleri keşfe çıkın

Ölüdeniz ne kadar güzelse, inanın etrafındaki gezilecek yerler de bir o kadar başka güzelliklere sahip.

Bu yüzden gezinizi sadece Ölüdeniz ile kısıtlamayın derim. Mesela tekne ile Kelebekler Vadisi’ni gidip görün. Ne bileyim jeep safari turlarıyla Saklıkent’i keşfedin.

Hatta hemen aşağıda Ölüdeniz çevresinde nereleri gezebilirmişsiniz tek tek yazayım :

• Kayaköy : 20. yüzyılda tam 20 bin kişinin yaşadığı eski bir Rum köyü burası. Tabii artık sessiz bir yer. Ama bu hayalet kentte müthiş bir tarih yatıyor. Yakından incelemenizi tavsiye ederim.
• Afkule Manastırı : Kayaköy’e kadar gelmişken dik yamacın üzerindeki manastıra da uğrayın derim. Bir keşişin gözlerden uzak yaşamak için inşa ettiği bir yer. Denizden 400 m yüksekte olduğu için gün batımı manzarası harika oluyor.
• Hisarönü : Burası Fethiye’nin en renkli yerlerindendir. Çin restoranları, hediyelik eşya dükkanları, barlar sokağı… Ne ararsanız var. Özellikle geceleri çok canlı oluyor. Bir de çok fazla İngiliz görürseniz şaşırmayın. Çünkü binlerce İngiliz turistin evi Hisarönü’nde bulunuyor.

Ölüdeniz’e gitmişken Kayaköy’ün tarihi sessiz kentini de mutlaka görün – Ölüdeniz bilgi

• Kelebekler Vadisi : Ölüdeniz’den tekne ile yarım saatte geçebileceğiniz doğal bir mücevher burası. Deniz ile dik kayalıkların arasındaki güzelliği kesinlikle görmeniz lazım. Vadide kamp imkanı bulunuyor ama günübirlik olarak da gidip dönebiliyorsunuz.
• Faralya : Sit alanı ilan edilmiş kızılçam ormanlarıyla kaplı Faralya Köyü de görebileceğiniz güzellikler arasında yer alıyor. Burası Ölüdeniz’e 10 km uzaklıkta. Köye çıkan dolmuşlar var ama bana sorarsanız araç ile daha rahat gidersiniz.
• Kabak Koyu : Faralya’dan doğa içinde yürüyerek yarım saatte ulaşabileceğiniz fıstık gibi bir koy burası. Zaten Türkiye’nin en güzel koylarından bir tanesi. Eğer yürümek istemezseniz Faralya son duraktan dolmuş ya da taksiyle de geçebilirsiniz.
• Saklıkent Kanyonu : İki yüksek dağın arasındaki dar geçitten yürümek, rafting heyecanını yaşamak, çamur banyosu yapmak ve zipline – bungee jumping aktivitelerine katılmak isterseniz, eşsiz bir doğal güzelliği olan Saklıkent’i de es geçmeyin derim. Özellikle jeep safari turlarıyla gitmek acayip keyifli oluyor.

Ben yukarıda sadece Ölüdeniz’e yakın bölgeleri yazmaya çalıştım. Fethiye gezilecek yerler tabii ki bu kadar değil. Daha gezilecek çok nokta var.

Tüm Fethiye’yi gezmek isterseniz, mutlaka araç kiralayın derim. Özellikle sezonda gelmişseniz, minibüslerle gezmek işkence oluyor.

Çünkü buralar yaz aylarında aşırı sıcak bir hava ile boğuşuyor. Bu yüzden araç en iyisi. Hatta uyguna araç kiralamak istersen, şu linke bakıp plan oluşturabilirsin.

10. Birbirinden güzel Ölüdeniz otellerinde konaklayın

Yukarıda anlattığım Ölüdeniz Lagünü’nün ve Belcekız Plajı’nın olduğu yerler, otellerin yoğun olarak yer aldığı kısımlar oluyor.

O yüzden Ölüdeniz’de konaklama yapma düşünceniz varsa, bu 2 bölgeyi göz önünde bulundurarak planlamanızı yapın derim.

Ben size kolaylık olması açısından Ölüdeniz’de kaldığım otelleri aşağıda tek tek anlatacağım :

Ölüdeniz kalınacak yerler – Ölüdeniz konaklama – Fethiye Ölüdeniz denize sıfır oteller -Ölüdeniz Fethiye otelleri

• Oyster Residences : Burası denize mesafesi sadece 1 dakika olan sakin ve sevimli bir otel. Sadece yetişkinler otelde kalabiliyor. 2 kişilik 1 gece fiyatı ise 1.500-3.000 TL arasında değişiyor.
• Jade Ressidence : Burası da Oyster’ın hemen yanında bulunan 10 odalı inanılmaz sevimli bir otel. Belcekız Plajı’na 1-2 dakikalık mesafede. Ayrıca otel, Ölüdeniz’in en iyi restoranına sahip. Geceliği kahvaltılı 3.000 TL civarında.
• Tonoz Hotel : Gelelim Belcekız Plajı’na 50-100 metre mesafede bulunan orta bütçeli bir otele. Çocuklarınızla gidebileceğiniz, kendi restoranı, havuzu ve barı bulunan güzel bir otel burası. Fiyatlar ise gecelik 1.200-1.700 TL arasında değişiyor.
• Kassandra Boutique Otel: Ölüdeniz’in en şık, en keyifli otellerinden birisi. Hem tasarım olarak, hem de yenilik olaran şahsen en çok sevdiğim otellerin başında geliyor burası. Oda kahvaltı fiyatları genelde 2.500 TL’den başlıyor.

Benim konaklayıp deneyimlediğim oteller bu şekilde. Ama bunların dışında başka otelleri de incelemek isterseniz : Şu linke bakın derim. 

Bonus : Ölüdeniz’e Ne Zaman Gidilir?

Fethiye sıcak bir memleket olduğu için hemen hemen her mevsimde denize girme imkanı oluyor.  

Sadece yaz aylarındaki sıcak biraz kavurucu olabilir. Mesela güneşlenmeye kalktığınızda kıpkırmızı olabilirsiniz.

Bana sorarsanız, Fethiye Ölüdeniz’de denize girmenin en güzel olduğu zamanlar, bahar ayları oluyor. Özellikle mayıs ve eylül sonu/ekim ayı en çok önereceğim zamanlar.

Hafif üşütmeyen bir rüzgar, tam kararında bir güneş ve ılık bir deniz insanın resmen tüm stresini silip süpürüyor.

Ayrıca ortam daha sakin ve kafa dinlemelik oluyor. Yine de son karar sizin.

Fethiye Hakkında İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılarım :

• Fethiye Gezilecek Yerler 
• Fethiye’de Nerede Kalınır & Otelleri
• Likya Yolu
• Mavi Tur Nedir & Fethiye Tekne Turu
• Fethiye Restoranları & Fethiye’de Ne Yenir

Ölüdeniz taraflarına gelmek için sebep çok. En başta eşsiz doğasına tanık olmak yetiyor insana. Ayrıca Ölüdeniz Plajı’nın durgun sularında yüzmek ve Babadağ yamaç paraşütü heyacanını yaşamak da çok başka bir his. Zaten Fethiye Ölüdeniz Dünya’daki en güzel manzaralardan birini sunduğu için her yıl turistlerin akınına uğruyor. Yani anlayacağınız Ölüdeniz, gerçekten özel bir yer. Bu yüzden yukarıda anlattığım nedenlerden en ilginizi çekeni planlarınıza dahil edip bir an önce gidin, görün, hissedin derim. Eğer kafanıza bir şey takılırsa da aşağıdaki sosyal medya hesaplarımdan beni takip ederek sorularınızı sormaktan çekinmeyin. Hayal edin, düşün peşine…