İğneada Hakkında Tüm Merak Ettikleriniz

İğneada turuna çıkmak isteyenler, özellikle İstanbul’da olanlar hiç çekinmesin. “Neden” derseniz, Kırklareli’nde bulunan İğneada’nın İstanbul’a uzaklığı sadece 3 saat. Ayrıca hafta sonu kaçıp sıfırlanmak için harika bir kamp alanı. İğneada longoz ormanlarının zengin bitki çeşitliliği sebebiyle havası mis gibi. Tabii sadece İstanbul’da olanların değil, herkesin görmesi gerektiği bir yer.

Çünkü İğneada longozu, Dünya’da nadir rastlanan bir doğa oluşum alanı (aşağıda longozun ne demek olduğunu anlattım). Gölleri, denizi, upuzun kumsalı, Karadeniz’e kıyısı olan köyleri ile özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı birçok turisti ağırlıyor. ben de bu güzel doğada 2 gün kamp yaptım ve bölgeyi gezdikten sonra, sizin için bu bölgede neler yapılır aşağıda tek tek anlattım. Haydi başlayalım.

İğneada Nereye Bağlı – Haritası

Yazının başında, “İstanbul’a yakın” diyerek, İğneada’ya gitmek için en güzel nedeni sizlere sundum aslında.

Büyük şehirlerde yaşayanların, zengin doğası olan bir bölgeye kaçmaya gerçekten ihtiyacı vardır diye düşünüyorum. İşte İğneada, tam olarak aranan huzur bölgesi.

Haritada gördüğünüz üzere İğneada, İstanbul’un hemen dibinde bulunuyor

“Peki tam olarak nerede?” diye soruyorsanız : İğneada, Kırklareli’nin Demirköy ilçesine bağlı doğal tatil merkezi diyebilirim.

İstanbul’a 3 saatlik uzaklığının yanı sıra, bazı köyleri Bulgaristan ile komşu (aşağıda gezilecek yerler kısmında anlattım).

Eğer İğneada turuna çıkmışsanız; Lüleburgaz, Edirne ve Tekirdağ’a da geçip gezinizi uzatabilirsiniz.

İğneada ulaşım konusuna daha detaylı olarak İğneada Nerede : Nasıl Gidilir yazımda göz atabilirsiniz.

1. İğneada Longoz Ormanları

Longoz ormanları, benim için fantastik bir dünya… Çünkü muazzam bir güzelliği var. Muhtemelen “Longoz ne demek ki?” diye soruyorsunuzdur. Hemen cevaplayayım :

Longoz orman türü, kısa ve anlaşılır bir dille, “su basmış orman” demek. Yani ormandaki bütün ağaçların suyun altında kalması durumu (Subasar).

İğneada Subasar Ormanları, Dünya’da 3. örneğe sahip olduğu için, 2007 yılında milli park ilan edilip koruma altına alınmış.

Longoz ormanı, su basmış orman demek

Çok da doğru bir karar olmuş. Çünkü İğneada çevresi, muazzam bir flora ve fauna çeşitliliğine sahip. Bu açıdan Türkiye’nin en önemli doğa harikası.

Öyle ki İğneada; kuş gözlemcilerinin, yaban hayatını inceleyenlerin ve botanikçilerin araştırma yeri, hatta belgesel konusu olmuş.

Zaten kano ile longoz ormanlarındaki yüksek yapılı yaşlı ağaçların arasından ilerlerken ne kadar özel bir yerde olduğunuzu anlıyorsunuz.

Hem suyun içinde bir orman hem de iki yanınızda yükselen zengin ağaç çeşitliliğini görmek, özel ve huzurlu hissettiriyor (aşağıda kano aktivitesini daha detaylı anlattım).

2. İğneada Nerede Kamp Yapılır ?

İğneada’da hem ücretsiz hem de ücretli kamp kuracağınız alanlar bulunuyor. Aşağıda hem ilk defa kamp yapacak olanlara hem de tecrübelilere önerilerde bulundum.

Ayrıca yeni kampçılara 3. başlıkta kamp malzemeleri hakkında mükemmel öneriler verdim. Önce kamp alanımızı belirleyelim :

Gerçi önce Youtube’da İğneada Vlog’umu izleyin. Böylece bölgeye daha hakim olarak plan yapabilirsiniz.

İğneada Mert Gölü Mesire Yeri :  Ücretsiz ve yeni kampçılara uygun bir alan. Ben 2019 ekimde burada kamp yaptım. Mert Gölü’ne ve merkeze yakınlığı iyi bir avantaj. Alan oldukça geniş, ateş yakılabiliyor.

Girişte çeşme var, duş yok, tuvalet de sıkıntılı. Tuvalet ve duş konusunu Mert Gölü çevresindeki tesislerde ya da limana doğru giderken kumsaldaki beachlerde çözebilirsiniz.

Bununla birlikte tüm zorluklara rağmen bu alanda kamp yapmak gerçekten huzur veriyor. Ormanın tüm temiz havasını iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Sessiz, sakin olsun; kamp yapmayı da iyi bilirim diyorsanız burayı öneririm.

Bay Edi Çadır ve Karavan Kampı : Ücretli kamp alanı, yeni kampçılara çok uygun. Duş, elektrik ve tuvalet gibi imkanlar mevcut.

Merkeze yakın, hemen sahilin yanında. Kendi çadırınızla kamp yapmak, kişi başı 30 TL. Kış sezonunda bazen kapalı olabiliyor. Bu yüzden gitmeden önce mutlaka 0532 767 05 85‘i arayıp bilgi alın. Bu arada inanılmaz tatlı işletmecileri var.

Mert Gölü Mesire Yeri’ndeki kamp alanı, oldukça geniş

Beğendik Köyü Plajı : Ücretsiz ama yeni başlayan kampçılar biraz zorlanabilir. Çünkü burası merkeze uzak olan Beğendik Köyü’nde yer alıyor. Köyün plaj kısmından Bulgaristan görünüyor. Plaj çok geniş ve düzlük.

Bu alanda kamp kurmak çok keyifli oluyor ama rüzgarlı günlerde ormanın iç kısmında kamp yapmanızı tavsiye ederim.

Ve hava rüzgarlıysa denize girmeyin. Acayip dalgalı oluyor. Plajda duş, tuvalet gibi imkanlar yok. Sadece plajda Tenekede Tavuk Sabri Usta’nın yeri var. Bu yüzden kamp yapacaksanız, mutlaka hazırlıklı gelin.

Beğendik Balıkçı Barınağı : Ücretsiz ama ilk defa kamp yapanlar zorlanabilir. Tecrübeli kampçılar için çok sakin, sessiz bir kamp alanı. Az önce anlattığım Beğendik Plajı’ndan sağa doğru gidince barınağı görüyorsunuz. Deniz ormana yakın.

Kamp yapmayı tercih etmeyenler; denize sıfır İğneada Resort Hotel (merkezde), fiyatları daha uygun Meltem Hotel (merkezde) ve geniş aileler için çok güzel bir seçenek olan İğneada Palivor Çiftliği ‘ni  değerlendirebilirsiniz. (Otellerin isimlerine tıklayarak inceleyin.)

Tabii yukarıdaki, kamp ve otel önerilerimin daha detaylandırılmış halini İğneada Kamp – Pansiyon – Otel Önerileri yazımda görebilirsiniz. 

3. İğneada Kamp İçin Neler Gerekli ?

İlk defa kamp yapacak olanlar için gerekli olan her şeyi aşağıda sizinle paylaşayım diyorum. Çünkü biliyorum ki kamp ekipmanlarını araştırmak, kamp yapmaya karar vermekten çok daha zahmetli bir iş.

Bu yüzden işinizi kolaylaştırmak adına Decathlon’dan alıp deneyimlediğim ve sevdiğim kamp ekipmanlarımı linkleriyle birlikte aşağıda sizinle paylaştım.

Kamp yapmak için bazı malzemeler bu şekilde

Ürünleri, en çok ihtiyaç olanlardan başlayarak sıraladım. Şöyle ki :

• Polar
• T-shirt
• Mont
• Yağmurluk
• Pantolon
• Çorap

Bu ekipmanlara ilaveten; uyku tulumu, el feneri, ihtiyaç varsa taşınabilir ocak, kolay kuruyan ince havlu, keyif için hamak, ilk yardım çantası, yaz aylarıysa sinek kovucu gibi eşyaları da ekleyebilirsiniz.

Bu arada İğneada’ya gelmişken illaki gece konaklamalı kamp yapmanıza gerek yok. Dilerseniz dinlenmek için çadırınızı kurun, doğayı dinleyerek huzura erin. Akşam üstü toplanıp, yani gece konaklamadan da, burada vakit geçirdikten sonra ayrılabilirsiniz.

4. İğneada Gölleri

Saklı Cennet İğneada’da önceden 7 göl varmış, 1 tanesi kurumuş. Şuan 6 tane koruma altında olan göl bulunuyor.

Bu göllerin 2’si orman içinde ve tatlı su gölü özelliğini taşıyor. 4 tanesi ise deniz ile bağlantısı bulunan yarı tatlı-tuzlu olma özelliğine sahip. 6 gölün isimleri ise şöyle :

• Mert Gölü
• Erikli Gölü
• Saka Gölü
• Hamam Gölü
• Pedina Gölü
• Aypoloz Gölü

Mert Gölü’nün Karadeniz ile birleşen kısmı

En çok bilinen göller; Mert ve Erikli Gölü. Mert Gölü’nde kano turlarına katılabiliyorsunuz (aşağıda anlattım).

İğneada girişindeki İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı‘ndan araçla giderseniz, 4 göle ulaşabilirsiniz. Tabelalar yönlendiriyor ama belli bir yerde aracı bırakıp ormanın içinden yürümeniz gerekiyor.

Ormanın içinde yönlendirme tabelaları olmadığı için kaybolma riskiniz var. Bu yüzden bilen biriyle gitmeniz en doğrusu olur.

Hatta öyle ki, bölgede tanıştığımız tüm deneyimli trekking rehberleri, bu konuda uyarmamızı istediler : “Bölgeyi bilmiyorsanız, her göle yürüyerek ulaşmaya çalışmayın. Çünkü çoğu kimse yollar düzgün olmadığı için ormanda kaybolabiliyor.”

Mert Gölü’nde kano turu düzenleyenler, göllere yürüyüş aktiviteleri de yapıyor. Önceden şu numarayı arayarak bilgi alabilirsiniz : 0 545 723 17 09 (Halil)

5. İğneada Kano Turları

Hem de 12 ay boyunca İğneada longoz ormanlarında kano ile geziliyor. İnanılmaz keyifli bir aktivite. İlk defa kano kullananlar bile rahatlıkla ormana gidip gelebiliyor.

Bu turu, longoz ormanlarının en büyüğü olan Mert Gölü’nden kiraladığınız kanolarla yapabiliyorsunuz. Ama uyarayım! Tur için milli park içerisindeki tabelaları takip etmeyin, gölün arka kısmına çıkarsınız.

Şu manzara mükemmel değil mi?

Tura katılmak için, merkeze yakın Mert Gölü Mesire Yeri tarafına gelmeniz gerekiyor. Mert Gölü’nün deniz ile birleşen noktasına ulaştığınızda :

• Kişi başı 25 TL’ye kano kiralayabiliyorsunuz (kanolar 2 ya da tek kişilik/yanınıza rehber isterseniz 50 TL)
• Kano ile yaklaşık 2 saat kendiniz gezip geliyorsunuz. Yukarıda söylediğim gibi ilk defa binen kişi bile kolay kavrıyor.
• Longoz ormanlarında hangi yöne doğru gideceğiniz tüm kanolarda yazıyor.
• Merak etmeyin, gölün en derin bölümü 2 metre ve akıntı yok. Zaten can yeleği de veriliyor. Gayet güvenli yani.
• Kanoya ayakkabılarınızı çıkararak giriyorsunuz ve kürek çekerken ıslanabiliyorsunuz. Bu yüzden yanınıza yağmurluk tarzında bir şey alabilirsiniz.

En güzel anı yakalamak için gün batımına 2 saat kala yola çıkabilirsiniz. Çünkü dönüşte muazzam bir gün batımına şahit oluyorsunuz.

Kano için önceden bilgi almak isterseniz : +90 545 723 17 09‘u arayabilirsiniz. Halil size yardımcı olacaktır. Sadece kano konusunda değil, bölge hakkında da çok bilgili birisi Halil.

6. İğneada’da Neler Yapılır ?

Kırklareli İğneada’ya geldiğinizde kano turu dışında yapacağınız başka aktiviteler de bulunuyor. Sayacak olursam :

• Atv safari (kişi başı 150, iki kişi 200 TL)
• Doğa yürüyüşü
• Balık tutma
• Rüzgar sörfü
• Mantar toplama
• Sezonda denize girme

2. sıradaki doğa yürüyüşü aktivitesinin kısa bir versiyonunu yapmış biri olarak, kesinlikle böyle güzel bir doğa içinde yürümenizi tavsiye ederim.

Bambu ağacına benzer ince yapılı ağaçların arasından yürümek, insanı acayip mutlu hissettiriyor. (Benim yürüdüğüm, rehbersiz gidilebilen Şahindere Parkuru – gidiş geliş 1-2 saat. Yukarıdaki youtube videomda detaylıca görebilirsiniz.)

Şahindere Parkuru’nda yürüdüğüm güzel yol

Tabii yukarıda söylediğim gibi, ormanda kaybolma riski olduğu için, uzun yürüyüşlerde yanınızda bilen biri mutlaka bulunsun.

Bu arada yukarıda saydığım mantar toplama aktivitesi, ekim-kasım aylarında yapılıyor. Bölge, zengin mantar türlerine ev sahipliği yaptığı için yine yanınızda mantarları iyi analiz eden birine ihtiyacınız olabilir.

Eğer yoksa, bu aktivite için organizasyonlar düzenleniyor. (0530 733 68 55 iletişim numarasından mantar toplama etkinliği hakkında bilgi alabilirsiniz)

Hatta aynı numarayı doğa yürüyüşü aktiviteleri için de arayabilirsiniz. kendisi aşağıda anlattığım Bisiklet Kafe’nin işletmecisi Ender Abi. Bölgeyi çok iyi biliyor. Yardımcı olacaktır.

7. İğneada Gezilecek Yerler

Bu bölgenin asıl olayının doğa olduğunu, yukarıda uzun uzun anlattım. Yani İğneada’ya gelmek için en önemli sebep;

• Çeşitli ağaçların arasında kaybolmak,
• Longoz ormanlarında kano ile dolaşmak,
• Mis gibi hava ile doğa yürüyüşlerine katılmak olmalı…

Ama bu güzel nedenlerin arasına birkaç gezilecek nokta ekleyerek turunuzu güzelleştirebilirsiniz. Bu gezilecek noktaları sayacak olursam :

• Sislioba Köyü : Bölgenin en eski yerleşim yeri. Küçük bir köy. Köyün yakınlarında tepede bir kale bulunuyor. Tarihi net değil. Tepeden harika bir manzara var. Bu köyden yöresel ürün ya da bal alabilirsiniz.
• Beğendik Köyü : Bulgaristan sınırında bulunan Beğendik Köyü, Atatürk’ün örnek köylerinin arasında yer alıyor. Çok genişi düz bir plaja sahip. Burada Sabri Usta’nın teneke tavuğunu yemelisiniz ama gitmeden 2 saat önce 0539 822 90 33’ü arayıp açık olup olmadığını sorun.

Şu karşısı Bulgaristan. Burası da Beğendik Köyü Plajı.

• Limanköy / İğneada Deniz Feneri (Fransız Feneri) : Limanköy girişinden sola devam ettiğinizde İğneada Feneri sizi karşılıyor. Aynı zamanda Fransız Feneri denmesinin sebebi, 1866’da Abdulaziz tarafından Fransız mimarlara yaptırılmış olması. Burada deniz manzarasına karşı çay, kahve içip yemek yiyebilirsiniz.
• Şahindere Parkuru : Yukarıda yürüdüğümden bahsettiğim parkur burası. Şahindere köprüsüne gelince sağ taraftan ormana doğru yürüyebileceğiniz kısa ve belirgin bir yol. Sonunda çok güzel bir salıncak var (Sislioba tabelasını takip edeceksiniz)
• Dupnisa Mağarası : İğneada merkeze biraz uzak olduğu için gelişte ya da dönüşte uğrayın derim. Sarkıt ve dikitlerin olduğu bir mağara. Ama uyarayım : İçeride yüksekçe bir merdiven var. Yürüme zorluğu yaşayanlar gitmesin. Öğrenci giriş 5 TL, tam 10 TL, otopark 5 TL.
• Bir de Cehennem şelaleleri var. İğneada’dan 48 km uzaklıkta yer alıyor. Dönerken buraya da uğrayabilirsiniz.

İğneada çevresini aracınızla yaklaşık 3 saatte dolaşabilirsiniz (Dupnisa Mağarası hariç). Bu gezide Bulgaristan‘ı çok yakından görebilir ve köylerden harika doğal ürünler alabilirsiniz.

8. İğneada Nerede Yemek Yenir ? Ünlü Restoranları

İğneada küçük bir yer olduğu için gidebileceğiniz yeme-içme yerleri belli. Mesela limana doğru giderken ve liman tarafında genelde balık restoranları bulunuyor.

Merkezde de daha salaş yerler görüyorsunuz. Ben size, İğneada turumda deneyimlediğim 4 mekandan bahsetmek istiyorum. Önce kahvaltı ile başlayalım :

Uğur’un Yeri Lezzet Limanı (Cafe Limanköy)

Köy havası olan salaş bir mekanda denizi izleye izleye kim uzun bir kahvaltı yapmak istemez ki? Beklentim olmadan gittiğim Uğur’un Yeri’nden çok memnun ayrıldığımı söyleyebilirim.

Bir kere kahvaltısı çok zengin ve lezzetli. Büyük bardakta ücretsiz getirilen çayınız biter bitmez yenisi geliyor. Çalışanlar ilgili. Sessiz, sakin, huzurlu bir yer.

İşte böyle zengin bir kahvaltı…

Limanın yukarı taraflarında kaldığı için araçla gidilebiliyor. İğneada’da uzun ve doyurucu bir kahvaltı yapmak isteyenler, mutlaka buraya uğrasın. Kahvaltıdan sonra kumda kahve de içebilirsiniz.

• Fiyatlar : Serpme köy kahvaltısı kişi başı 40 TL, çay ücretsiz.
• Önerilerim : Tabii ki uzun uzun yapacağınız bir serpme kahvaltı.
• Puanım : 10/10
• Adres : 39500 Limanköy/Demirköy/Kırklareli
• Telefon : 0505 112 77 77

Liman Restoran

Limana doğru giderken ve limanda 4-5 tane balık restoranı görüyorsunuz. Biz İğneada Limanı’ndaki Liman Restoran’ı denedik.

Gündüz gittiğimiz için çok sakindi. Normalde tüm katlar tıklım tıklım dolu oluyormuş. Bu arada mekanın denize uzaklığı 100 metre olduğu için enfes bir manzarası var.

Gündüz sakinliğinde manzarayla balık yemek muhteşem oluyor

2 kişiyseniz, ortaya 1 porsiyon istavrit, 1 porsiyon mezgit ve salata söylemeniz yeterli olur. Biz istavriti baya sevdik, tazecikti. Salata da çok güzeldi.

Ama dediğim gibi biz gittiğimizde sakindi. Bu yüzden ilgi alaka ve lezzeti sevdik. Kalabalık olduğunda nasıl olur bilemiyorum.

• Fiyatlar : İstavrit porsiyon 25, mezgit porsiyon 25 TL, salata 15 TL, bira 20 TL, rakı (70) 225 TL.
• Önerilerim : İstavriti mutlaka deneyin derim.
• Puanım : 10/8
• Adres : 39650 Limanköy/Demirköy/Kırklareli
• Telefon : (0288) 694 41 71

Bisiklet Kafe

İğneada’da en en sevdiğim yer burası oldu. “Neden” derseniz, bir kere acayip samimi. Küçük, çok salaş ve gece gündüz açık. Ayrıca çayın fiyatı İstanbul‘a göre acayip uygun.

Kahvaltısı, tostu ve işletmecileri olan tatlı çiftin hoş sohbeti de ayrıca güzel. Merkezde ara sokakta dolaşırken mutlaka denk gelirsiniz zaten.

İğneada Bisiklet Kafe’nin şirin işletmecileri…

Bu arada doğa yürüyüşü yapmak isteyenler ya da İğneada hakkında sorusu olanlar Bisiklet Kafe’nin sahibi Ender’e danışabilir. Kendisi tam bir doğa adamı. Ayrıca turlar da düzenliyor.

• Fiyatlar : Kahvaltı 25 TL, karışık tost 15 TL, menemen 12,5 TL, çay 1,5 TL, Türk kahvesi 5 TL.
• Önerilerim : Her şeyi deneyebilirsiniz ama çay içmeden gitmeyin.
• Puanım : 10/10
• Adres : Yeni Mahalle, Atatürk Caddesi No: 3, 39650 İğneada/Demirköy/Kırklareli
• Telefon :0530 733 68 55

Dobrodosli Rumeli Köftecisi

Burası da meydanda bulunan İğneada’nın meşhur köftecisi. Doğruyu söylemek gerekirse, ben köftesini çok farklı bulmadım.

Tadı bildiğimiz köfte, güzel de yapmışlar. Demek istediğim, abartılacak bir tat değil. Çok fazla ismi duyulduğu için beklentiniz yüksek olmasın.

Tabii merkezdeyseniz, uğramanızı öneririm. Salaş, keyifli bir yer. Gece geç saatlere kadar da açıklar.

Dobrodosli Rumeli Köftecisi

• Fiyatlar : 1 porsiyon köfte 16 TL, 1 porsiyon sucuk 16 TL, manda yoğurdu 10 TL.
• Önerilerim : 1 porsiyon köfte yerine, yarım yarım sucuk ve köfte almanızı öneririm. Manda yoğurdunu da deneyin, güzeldi.
• Puanım : 10/7
• Adres : Deniz, İğneada Yolu No:1671, 39500 İğneada/Demirköy/Kırklareli

Deneyimleyemediğim ama aklımda kalan diğer restoranlar : Çat Kapı Et Balık – Rota Restaurant (fiyatlar normalin biraz üstünde), Tenekede Tavuk Sabri Usta (Beğendik Plajı’nda, sezon dışında bazen kapalı oluyor, gitmeden önce 0539 822 90 33’ü arayın derim)

9. İğneada’dan Ne Alınır?

İğneada gibi doğal güzellikleri fazla olan bir yere gidince, eve alınacak şeyler de doğal ürünler oluyor.

Mesela bal seviyorsanız, kesinlikle İğneada balını denemelisiniz. Beğenirseniz de mutlaka almalısınız. Çünkü bu ballar, Dünya’da nadir rastlanan Longoz ormanlarından çıkıyor.

İğneada balı, organik olan ballardan bile farklı özelliklere sahip. “Neden” derseniz, bölgede inanılmaz bir bitki ve ağaç çeşitliliği var.

Dolayısıyla buradaki bal, kestane kadar koyu oluyor. Ayrıca tadı da normal ballardan daha aromatik.

Balın dışında, İğneada mantarı da çok çeşitli ve güzel oluyor. Eğer ekim-kasım aylarına denk gelirseniz, mutlaka farklı mantarlardan deneyin derim.

Hatta mantar toplama aktivitelerine de katılabilirsiniz. Bal ve mantarı İğneada köylerinde ve merkezde bulabilirsiniz.

10. İğneada’ya Ne Zaman Gidilir ?

Aslında 12 boyunca gidilir. Ama özellikle kamp yapacaksanız, kış aylarında soğuk bir orman ve doğa sizi bekliyor olur. Yazın ise, özellikle sivri sinekler çok olabiliyor. Aynı zamanda daha kalabalık oluyor.

Bölgedekilerin söylediklerine göre, en güzel zamanlar eylül-ekim ayları ile nisan mayıs ayları imiş. Hem daha sakin, hem de hava mis gibi olurmuş.

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılarım :

• İğneada Kamp Alanı – Pansiyon ve Otel Önerileri
• İğneada Nerede : Nasıl Gidilir 

İğneada bozulmamış mis gibi doğasıyla beni büyüledi diyebilirim. Bu güzel yerleri farklı kılan şey ise, tabii ki eşsiz doğal güzellikleri… Koruma altına alınmış 6 muazzam gölü, 20 kilometre uzunluğundaki sahili, tertemiz denizi ve eşsiz Longoz ormanları mutlaka ama mutlaka yerinde görüp hissetmeniz gereken yerler. Tabii ormanın derinliklerinden gelen mis gibi havada kamp yapmak ve yürümek de listenizde olması gerekenlerden. Bu yüzden, özellikle İstanbul’da olanlar, fırsat bulduğunda buralara kaçsın derim. Yani, hayal edin, düşün peşine…