Didim Gezilecek Yerler : En Güzel 10 Öneri
Didim gezilecek yerler listesinde daha çok antik kent önerileri göreceksiniz. Çünkü Didim bölgesi ve Aydın çevresinde müthiş bir tarih yatıyor ve özellikle tatilde tarih peşindeki seyahat severleri büyülüyor. Pek tabiki bu zengin tarihin yanısıra, Altınkum gibi sahili gerçekten altın rengi kumlarla kaplı bir plaja da sahip. Ayrıca Didim Akbük tarafında bulunan Saplı Ada’ya denizin içerisinden yürüyerek gidilebiliyor. Didim, Ege’nin en büyük gölü olan Bafa Gölü’ne, Bodrum’a, Dilek Yarımadası’na ve Kuşadası’na yakın olduğu için, buraya geldiğinizde etrafında gezilecek birçok alternatif oluyor. Hemen aşağıda bu alternatiflerden bahsedelim :
Didim Gezilecek Yerler
Eskiden Yenihisar olarak anılan Didim, Aydın’a bağlı bir tatil merkezi. Özellikle sezonda Didim Altınkum Plajı’na ve merkezdeki Didyma Antik Kenti’ne ilgi büyük oluyor.
Bu bölge ve çevresinde Antik Yunan Dönemi’ne ait o kadar çok tarihi kalıntı var ki hala yeni bulunan kalıntılar yüzeye çıkarılmaya çalışılıyor.
Didim merkez tarafında, koy ve plajlar dışında yoğun gezilecek yer yok. Antik kentler biraz dağınık. Bu yüzden gezinizde özel aracınız olursa çok rahat edersiniz. Aracınız yoksa şu linkten araç kiralama fiyatlarını inceleyin derim.
Ayrıca Didim’e gelmeden önce otel rezervasyonu yaptırırsanız, fiyat daha uyguna gelir. Hatta hemen Didim otellerini incelemek için : Tıklayınız (rezervasyonlarda kredi kartı geremiyor)
Bu önemli 2 hatırlatmadan sonra gelelim Didim gezilecek yerler listemize :
1. Saplı Ada
Didim’in gözdeleri Akbük ile Altınkum arasında kalan Saplı Ada’nın en dikkat çeken yanı, denizin içinden adaya doğru yürüyerek gidebilmek.
Tıpkı Marmaris Kızkumu ve Bodrum Gümüşlük’te denizin içinde yürüyebilmek gibi. Buradan özellikle gün batımına doğru harika fotoğraflar çıkıyor.
Eğer adaya yürümek isterseniz, yanınıza deniz ayakkabısı almayı unutmayın. Daha rahat yürürsünüz.
Bu arada adanın tek sıkıntısı, bulunduğu sahilin çok bakımsız kalmış olması. Sanki sahil değil de piknik alanına dönmüş gibi.
Açıkçası Saplı Ada gibi doğal oluşuma sahip bir yerin, daha bakımlı sahile ihtiyacı var. İnsanlar mangal yakıyor, piknik yapıyor ve etrafta çöpler var. Umarım bu durum geçicidir.
2. Akbük
Saplı Ada’dan sonra Didim’in en meşhur 2 bölgesinden biri olan Akbük’e uğrayabilirsiniz (diğer meşhur bölge Altınkum).
Akbük tarafı, sitelerin yoğun olarak bulunduğu, plajında yüzüp Akbük Limanı’nda tekne turlarına katılabileceğiniz bir yer.
Akbük Merkez Lokantası diye baya büyük bir yeme içme alanı var. Keşkek, çöp şiş, sebze, çorba gibi her çeşit yemek bulunuyor. Bu lokantanın yan tarafından sahile inebiliyorsunuz.
Bu kısımda denize girilmiyor ama sahil kenarında yürüyüş yapabiliyorsunuz. Eğer limana doğru giderseniz, 1987’den beri devam eden Boztepe 1 Ali Kaptan’ın günlük turlarına katılabilirsiniz.
2020 yılı itibari kişi başı tur fiyatı, öğle yemeği dahil 70 TL. Toplam 4 koy geziliyor. Eğer tura katılmasanız bile Ali Kaptan akşama doğru teknesinin önünde balık pişiriyor.
Ben mezgitin tadını sevdim, ekmek arası fiyatı 15 TL’ydi. Bu arada limanın sol tarafında halk plajı bulunuyor.
Aşağıda anlatacağım Altınkum bölgesine göre, bu taraf daha sakin. Ama! Plajlara biraz daha bakım yapılsa ve sahil şeridi turizm açısından daha güçlü olsa, harika olur diye düşünüyorum.
3. Altınkum
Altınkum, Didim’in en önemli bölgesi. Bu yüzden sezonda çok kalabalık oluyor. Çünkü birçok imkanı mevcut ve Didim’in merkezi…
Öncelikle altın rengi yumuşacık kumları olan Altınkum Plajı gibi bir alanı var. Yaz aylarında yer bulabilirseniz, 2 şezlong 1 şemsiyeyi 30 TL’ye kiralayabilir ya da kendi havlunuzu serip denize girebilirsiniz.
Ayrıca plajda, dalış ve şnorkel turları yapan bir yer var. Plajın arkası; pansiyon, otel, cafe bar ve restoranla dolu.
Altınkum Plajı’nın arka tarafında sahil yürüyüş yolu mevcut. Akşamları herkes burada yürüyüp cafelerde, barlarda ve cluplarda takılıyorlar.
Clup dedim ama öyle çok fazla yok. Sahil bitiminde Tren Beach Clup ve Sensation Disco & Beach Clup gibi 2 büyük işletme bulunuyor.
Ben bir akşam Tren Beach Clup’a uğradım. Giriş 40 TL’ydi. Bu biletle içeride alkol alabiliyorsunuz. Yanında ikram olarak meyve de geliyor. Büyük bir yer ama ben gittiğimde içerisi çok dolu olmadığı için clup kısmı biraz sönüktü. (önemli konserlerde epey dolu oluyordur)
Gündüz beach tarafını kullanacaksanız, giriş 35 TL. İçerisinde şezlong, şemsiye ve havlu var. Denizin dibindeki locaları kullanmak için şişe açtırmanız gerekiyor. O da 350 TL’den başlıyor.
Bu arada Altınkum’un iç kısımlarında kalan Köşe Et Restaurant’ı çok sevdiğim için size de önermek istiyorum. Temiz, nezih bir yer. Muska köftesi lezzetli (kilosu 110 TL). Menüde hamburger, steak, kahvaltı, pizza, pide, tava yemekleri gibi birçok çeşit bulunuyor.
Sonuç olarak Altınkum, Didim’in en canlı bölgesi. Bu sebeple konaklama imkanları çok zengin. Sezonda her yer dolduğu için Şu linkten Altınkum otellerini inceleyip erkenden rezervasyon yapmanızı öneririm.
En başta “antik kent önerileri çok göreceksiniz” demiştim ya, şimdi de en çok ziyaretçisi olan o tarihi yapılardan birine gidelim :
4. Didyma Antik Kenti / Apollon Tapınağı
Didyma Antik Kenti, içerisinde Apollon Tapınağı gibi önemli kehanet merkezlerinden 3’üncüsünü barındırması sebebiyle özellikle turistler tarafından yoğun ilgi görüyor.
Antik dünyanın 2 diğer kehanet merkezinin ilki yine bize uzakta değil. O da en büyüğü olan Efes Artemis Tapınağı. Diğeri ise Yunan Adaları‘ndan Sisam Adası’nda bulunan Hera Tapınağı.
Didyma’ya uğradığınızda; Miletos’un kutsal alanı Apollon Tapınağı dışında, girişte, bahçede yer alan Medusa başını görebilirsiniz.
Bu figür, Didim’in sembollü haline gelmiş. Merkeze çok yakın olan bu önemli antik kente giriş fiyatları ise şöyle :
Didim Örenyeri Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri (2019)
- Giriş Ücreti : 18 TL (Müzekartınız varsa ücretsiz)
- Yaz Dönemi Ziyaret Saatleri (Nisan-Ekim) : 09:00 – 19:00
- Kış Dönemi Ziyaret Saatleri (Kasım-Mart) : 08:30 – 17:30
5. Didim Koyları
Didim’in en popüler Altınkum Plajı’nı ve Akbük Plajı’nı yukarıda anlattım. Bu 2 plaj dışında merkeze yakın çok sık gidilen noktalar mevcut.
Bu koy ve plajlardan bazılarını sayacak olursam :
2. Koy : Altınkum’a araçla sadece 5 dakika uzaklıkta bulunuyor. Koyda herkes kendi şemsiyesini açıp havlusunu sermiş. İşletme yok ama otele ait küçük iskelede su ve içecek alabilirsiniz. Bu küçük iskelenin üzerine 2-3 tane şezlong koyulmuş. Kullanmak isterseniz 15 TL. Bu arada otoparkın arkasında bulunan; WC 1,5 TL, duş 3 TL. 1 tane soyunma kabini var. Denizi kum ve küçük çakıl karışık.
2,5 Koy : 2. koydan hemen sonra geliyor, yürüyerek bile gidilir. Burası baya küçük. Şezlong ve şemsiye isterseniz 10 TL. Derme çatma bir soyunma kabini var. Ben pek sevemedim. Çok dağınık geldi.
3. Koy : İşte burası, önceki 2 koydan sonra baya iyi geldi. Mavi bayraklı, düzenli ve denizi çok daha güzel. 2 şezlong 1 şemsiye 30 TL. Plajın arkasında cafe ve restoranlar var. Fiyatlar abartı değil. Penguen Restoran, sakin ve sahilden biraz daha uzak olduğu için tercih edilebilir.
Manastır Koyu : 3. koydan araçla 15 dakika uzaklıkta yer alıyor. Geniş bir otopark alanı var. Ben temmuz ayında hafta içi gittim. Plaj tıklım tıklımdı. 1 tane işletme var, buradan 2 şezlong ve 1 şemsiye kiralarsanız, 30 TL. İşletme küçük, biraz da bakımsız. Tost, hamburger, köfte gibi aperitif şeyler satılıyor. Bu arada plajda duş 5 TL, WC 1 TL. Tabi temizlik beklemeyin.
Bu koylar dışında; Sağtur plajı, Sarıkum Plajı ve merkeze uzak noktada kalan Haydar Koyu gibi yerler de var. Ama itiraf edeyim ki birçoğu derme çatma yanlış yöneten küçük işletmeler yüzünden göze pek iyi görünmüyor.
Tabii üzerine sezon kalabalığı da gelince, biraz yorucu oluyor. Bu doğal koylar bakir kalsa ve kirletilmese, her zaman güzel kalırlar aslında…
6. Milet Müzesi (Didim Gezilecek Yerler)
Şimdi Didim merkezden araçla 25 dakika kadar uzaklaşarak Milet Müzesi’ne doğru gidelim. Başta söylediğim gibi, Didim’de asıl olay, antik kentler.
Milet Müzesi de Milet (Miletos) Antik Kenti’nin içerisinde yer alıyor. Antik kente giderken ilk olarak solda bu müzeyi görüyorsunuz. Lütfen es geçmeyin, müzeyi dikkatle dolaşın.
Çünkü burada 3 büyük antik kent olan Miletos, Priene ve Didyma’ya ait birçok eser sergileniyor. Müzede güzel teknikler kullanıldığı için Miletos’un tüm aşamalarını rahatlıkla anlayarak dolaşabiliyorsunuz.
Ayrıca Milet Müzesi, çevresindeki antik kentlere ait 550’den fazla bulguya ev sahipliği yapıyor ve heykeltraş eserleri açısından da güzel örneklere sahip.
Burası kazı alanı içerisinde bulunuyor. Ve yeni eserler gün yüzüne çıkartılıp, etkileyici yapısını herkese açacağı günü bekliyor.
- Milet Müzesi Giriş Ücreti : 14 TL (müzekartı olanlara ücretsiz) – 2019
- Milet Müzesi Ziyaret Saatleri : 09:00 – 19:00
7. İlyas Bey Camii ve Külliye
İlyas Bey Camii ve Külliye, Milet Müzesi’ni gezdikten sonra yol üzerinde uğranabilecek bir yer. Giriş ücreti yok. Ben gittiğimde hiç kimse yoktu, sadece camide birkaç kişi namaz kılıyordu.
İlyas Bey Cami ve hemen yanındaki medrese, Anadolu Beylikleri zamanına ait. Ve Milet Arkeolojik alanı içerisinde bulunuyor.
Burası Bizans Dönemi’ne ait kalıntıları ve Ortaçağ Dünyası’na ait ipuçları veriyor. Etrafındaki asırlık Menengiç ağaçları ise ortama farklı bir hava katıyor.
Tabii bu güzel tarih için mimari bir onarım gerekiyor. Çünkü herkes Milet Örenyeri’ne gidiyor, burası gerçekten boş. Belki gerekli çalışmalar yapılıyordur. Bunun hakkında bir bilgiye rastlamadım.
Mutlaka göz at : Didim Nerede Nasıl Gidilir
8. Milet Örenyeri (Miletos)
Milet Müzesi ve İlyas Bey Külliyesi’nden sonra gelelim zamanında Menderes Nehri ile Ege Denizi’nin kıyısına kurulmuş Milet Örenyeri’ne…
Burası, ilk çağlardan bu yana bereketli coğrafyası ile zamanın en önemli yerleşim noktalarından olmuş. M.Ö 7. yüzyılda ise Dünya’nın ileri gelen ticari başkentlerinden biriymiş (4 liman 90’dan fazla koloni ile).
Örenyerine girmeden önce, hala etkileyici duruşuyla ayakta kalmayı başaran, 15.000 kişilik tiyatro en çok dikkat çeken yer.
Ayrıca Anadoludaki en büyük Roma Hamamı ile Faustina Hamamı ve yine büyüklükleriyle şaşırtan agoralar, Milet Antik Şehri’nin zamanında ne kadar görkemli bir yer olduğunu anlamaya yetiyor.
Asırlar boyu birçok medeniyetin beşiği olmuş bu kent, Menderes Nehri’nin taşıdığı alüvyonlar ile limanın kapanmasından sonra terk edilmiş. Şuan denize 10 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
Miletos’tan çıkartılan birçok eser, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin yanısıra, yurt dışındaki bazı müzelere de götürülmüş. Böyle bir öneme sahip olan bu tarihi zenginliği Didim’e geldiğinizde mutlaka görün derim.
Bu arada örenyerinin girişinde bilet gişesi yok. Yetkili olan görevli bilet veriyor. Giriş ücreti ise şöyle :
- Milet Örenyeri giriş ücreti : 14 TL (müzekartı olanlara ücretsiz)
9. Priene Ören Yeri
Didim çevresinde bulunan en önemli antik kentlerden birisi de Priene Ören Yeri… Milet Antik Kenti’ne araçla 15-20 dakikalık mesafede yer alıyor.
Aslında Aydın Söke sınırına bağlı bir ören yeri burası ama Didim’e yakın olduğu ve Milet Örenyeri’nden sonra rahatlıkla ulaşabileceğiniz bir mesafede bulunduğu için yazmak istedim.
Zaten Priene Antik Kenti, yukarıda bahsettiğim ören yerleri ile birlikte M.Ö 1200’de kurulan İyon Uygarlığı’nın 12 kentinden birisi.
Aralarında Efes’in de olduğu bu şehirler, deniz ve tarım ticareti sayesinde zamanın en gelişen İyon Medeniyeti’ne ait. Priene Antik Kenti de ilk modern planlı şehir sisteminin öncüsü olarak biliniyor.
Aynı zamanda Prienne, ele geçirilmesi epey zor bir konumda yer alıyor. Şöyle ki; Mykale Dağı’nın yamaçlarına kurulup etrafı surlarla çevrildiği için güvenliği yüksek.
Hatta günümüzde bile antik kenti gezmek biraz yorucu diyebilirim. Çünkü merdivenli uzun bir yokuşu çıkmanız gerekiyor. Ben bu duruma hazırlıksız yakalandığım için çok zorlandım.
Bu yüzden Priene Antik Kenti’ni gezerken, tavsiyem; özellikle hava sıcaksa yanınızda; şapka, su ve spor ayakkabı olması… Çünkü antik kent gezisi, Didyma ve Milet kadar kısa sürmüyor.
Priene büyük ve yokuşlu bir alana sahip. Ama gerçekten gezmesi çok keyifli ve tarihe inanılmaz yakın hissediyorsunuz. Giriş ücreti ise şöyle :
- Priene Antik Kenti Giriş Ücreti : 7 TL ( müzekartı olanlara ücretsiz)
Kendinizi böylesine güçlü bir tarihin içinde hissettikten sonra, rotamızı çok seveceğinizi düşündüğüm Doğanbey Köyü’ne çevirelim :
10. Eski Doğanbey Köyü
“Çok seveceğinizi düşündüğüm bir köye geçelim” dedim. Çünkü Eski Doğanbey Köyü, alışık olduğumuz köylerden değil.
Burası 1924’e kadar Rumların yaşadığı eski taş evlerle dolu sakin mi sakin bir yer. Mübadelen sonra Türkler yerleşmiş ama sit alanı olduğu için evlerine çivi dahi çakamamışlar.
Bu sebeple, evlerini büyük şehirlerden gelen insanlara çok uygun fiyata satıp, aşağıya, Yeni Doğanbey köyüne yerleşmişler. Şimdi ise öğretim görevlisi, yazarı, koleksiyoneri yaşıyor bu doğayla iç içe dar sokaklarda.
Ve hepsi, harabeye dönmüş bu evleri rengarenk çiçeklerle süsleyip insanın içine huzur dolduran bakımlı bir köy haline getirmiş. Büyük şehirlerin stresinden uzaklaştıkları için bazı evlerin önünde “lütfen yüksek sesle konuşmayın” uyarıları var.
Eski Doğanbey Köyü’ne geldiğinizde sizi ilk olarak yemyeşil manzarasıyla Mola Cafe karşılıyor. Burada mutlaka ev yapımı erik suyu içip kahvaltı yapın derim.
Köyün içerisinde dolaşmaya başladığınızda ise insana ferahlık veren çiçeklerle donatılmış Doğanbey Houses Cafe Pansiyon’u göreceksiniz. Eğer vaktiniz varsa, mutlaka burada konaklayın (2 kişi 150 TL).
Bu güzel pansiyonu geçip yukarı doğru çıkınca kulağınıza Köy Kahvesi’nden klasik müzik sesi gelecek. Köyde böyle bir kahve bulmuşken burada huzurla kahve içmeyi unutmayın.
Bu arada eskiden Rumların okul binası olan ziyaretçi tanıtım merkezine de mutlaka uğrayın. Köyde dikkat etmeniz gereken tek şey, fotoğraf çekilip dolaşırken sessiz olmak…
Eski Doğanbey, Dilek Yarımadası’na dahil edilen farklı bir köy. Priene Örenyeri’ne de sadece 15 dakika uzaklıkta bulunuyor. Son olarak, yine değişik yapısıyla dikkat çeken başka bir köye gidelim diyorum :
Bonus : Bafa Gölü / Kapıkırı Köyü
Bafa Gölü ve Kapıkırı Köyü’nü “Bonus” olarak anlattığıma bakmayın. Aslında burası, Didim gezilecek yerler listenizin başında olması gereken bir nokta.
Çünkü Didim merkeze 30-35 dakika uzaklıkta bulunuyor ve inanılmaz bir coğrafyaya sahip. Mesela Bafa Gölü, eski zamanlarda Ege Denizi’nin bir koyu ve Herakleia Antik Kenti’nin önemli liman kenti olarak geçiyor.
Sonradan Menderes Nehri’nin taşıdığı alüvyonlar neticesinde denizden uzaklaşıp göle dönmüş ama şuan suyu hafif tuzlu olduğu için içerisinde müthiş bir biyoçeşitlilik var.
Aynı zamanda gölün üzerinde Herakleia Antik Kenti’nden kalan küçük tarihi adacıklar bulunuyor. Tabii bu zengin tarihi sadece gölün üzerinde değil, başta Kapıkırı Köyü olmak üzere tüm bölgede görüyorsunuz.
Kapıkırı ise tam köy havasına sahip ama aynı zamanda tarih öncesi çağlara ait kaya resimlerinin olduğu noktalara trekking yapabileceğiniz zengin doğaya ve tarihe sahip olan bir köy.
Ben Bafa Gölü ve Kapıkırı Köyü’nde yapılacak güzel şeyleri Bafa Gölü Gezi Rehberi yazımda toplamıştım. Gitmeden önce mutlaka göz atın derim.
Didim Konaklama Önerileri
Yukarıda bahsettiğim Didim’in en canlı bölgesi olan Altınkum Plajı ve çevresi, konaklama açısından birçok imkana sahip.
Biraz daha sakin olsun isterseniz, Didim’in bir diğer popüler bölgesi Akbük’de de bolca konaklama alternatifi mevcut.
Ben 2019 temmuz ayında Altınkum civarında konakladım. Önceden rezervasyon yapmadığım için çok zor yer bulabildim ve istediğim gibi olmadı.
Bu yüzden tavsiyem, kesinlikle gitmeden önce rezervasyon yapmanız. Hem erken rezervasyonda fiyat daha uyguna geliyor.
Didim tatiline çıkacaksanız, erken rezervasyon yapmak ve otelleri incelemek için : Tıklayınız (kredi kartı gerekmiyor)
İncelediğiniz oteller dışında, hemen aşağıda da birkaç otel önerisinde bulunayım diyorum :
Didim Kalınacak Yer Tavsiyeleri
Otel isimlerinin üzerine tıklayarak tesisi inceleyebilirsiniz
D-Marin Didim Marina Yacht Club : Mavi bayraklı 3. koyda ve merkeze yakın konumda bulanan D-Marin; özel plaj, sağlık + spa merkezi, teniz kortu, açık havuz, fitness merkezleri gibi birçok imkana sahip. Modern tasarım ve keyifli tatil arayışında olanlar tercih edebilir.
Venosa Beach Resort & Spa : Altınkum mevkinde yer alan otelin en güzel tarafı, mavi bayraklı özel kum plaja sahip olması. Deniz manzaralı odaları ve spa hizmetleri gibi imkanları bulunuyor. Özellikle çocuklu aileler için güzel bir alana sahip.
Palm Wings Beach Resort Didim : Büyük otel tercih edecek olanlar, Altınkum’da denize sıfır konumda bulunan Palm Wings’i düşünebilir.
Orion Beach Hotel : Yine Altınkum’da güzel bir sahil konumunda yer alan Orion Otel’i, hem çiftler hem de aileler tercih edebilir. (alışveriş ve eğlence mekanlarına yakın, önünde otobüs durağı var)
Aquasis De Luxe Resort & SPA : Su kaydırağı, ısıtmalı havuz, özel plaj, çocuk parkı ve çocuk havuzu gibi birçok imkanı olan bu otel, özellikle çocuklu ailelerin rahat tatil yapacağı büyük bir otel. Konumu, merkeze yakın, Manastır Koyu civarında bulunuyor.
Asel Hotel Didim : Altınkum Plajı’na 30 metre mesafede bulunan otel, 2019 yılında açılmış. Bu yüzden bölgedeki otellere göre biraz daha modern dizayn edilmiş. Otelde havuz imkanı da bulunuyor.
Yukarıda söylediğim gibi otellere önceden rezervasyon yaparsanız, konaklama fiyatı uyguna gelir. Umarım hem gezi hem de konaklama açısından verimli bir yazı olmuştur sizin. Herkese şimdiden keyifli Didim gezileri olsun.
İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar
Yazıya başlarken de söylediğim gibi Didim gezilecek yerler, genel olarak antik kentlerden oluşuyor. Ve yukarıda saydığım ören yerleri, zamanın en gelişmiş kentlerinden… Bu yüzden oldukça önemli. Yani Aydın Didim çevresi inanılmaz tarihi zenginliğe sahip. Altınkum ile Akbük bölgesi de Didim’in en popüler yerlerinden. Bu civarda kalıp hem antik kentleri gezebilir hem de deniz keyfi yapabilirsiniz. Tabii araç kiralayarak Akdeniz sahil şeridinden başlayıp Ege’ye doğru gezmek, çok daha farklı bir tatil deneyimi olacaktır. Eğer bu konularla ilgili sorularınız olursa, aşağıdaki sosyal medya hesaplarımdan beni takip ederek sorularınızı iletmeyi unutmayın. Hayal edin, düşün peşine…