Tatil Öncesi İngilizce Öğrenme Yolları Nelerdir ?
“Adın ne ?” den öteye bilmezdim ilk zamanlar. Bırakın yurtdışına gitmeyi, Fethiye’ye tatile gelen insanlar ile dahi konuşamaz; utandığım için de öz güvenim kırılırdı. Sonra ne olduysa, bir şekilde ingilizce öğrenme aşkı en büyük çabam oldu ve ingilizceyi öğrenmeyi başardım. Dünyanın 60’dan fazla ülkesine gittim. Bu yazımda da, size bildiğim tüm tüyoları anlatacağım. Baştan belirteyim : İnsan önyargılarından korkuyor. Bir başlasanız, ne kadar kolay olduğunu göreceksiniz.
1. İngilizce Öğrenmek Gerçekten Zor Mu ?
Öncelikle, ingilizce öğrenme sanılanın aksine çok kolaydır. Lakin sebebini bilmesem de, araştırmalara göre Türkiye, Avrupa‘da en az ingilizce konuşan 2. ülke olarak biliniyor.
Ama bu senin asla şevkini kırmasın. Çünkü her şey, küçücük bir yazı, araştırma hatta en önemlisi, hayal edip peşine düşmekle başlıyor. O yüzden şimdi neler yapman gerektiğini tek tek anlatacağım.
2. Grammer Yapısını Öğrenmeye Çalış
Ben öğretmen değilim. İngilizcenin nasıl öğretileceğini bilemem. Ama bildiğim tek şey, kendimce yarattığım taktikleri, sizlere tek nefeste anlatarak, ingilizce öğrenmeniz konusunda deneyimlerimi özetlemek. Çoğunlukla tatillere çıkmadan önce takipçilerimden gelen “Hiç ingilizce bilmiyorum. Oralarda rezillik çeker miyim ?” sorusuna ihtiyacınız olmasın, en azından derdinizi anlatacak kadar ingilizce bilin istiyorum.
İngilizcedeki Grammer, bizdeki dil bilgisi olarak düşünülebilir. Yani İngilizce’deki kurallardır aslında. Hani bazen duyarız ya “Yahu anlıyorum ama konuşamıyorum.” cümlelerinin özünde bu grammer denen illet vardır.
O yüzden, grammere hakim olundukça, ingilizcenin mantığını da anlamak çok kolaydır. Yani önce işin kurallarını bilmek gerekir. Bunun için ise; ya ingilizce kurslarına gitmeniz gerekir, ya yurtdışındaki okullarda okumanız gerekir ya da Türkiye’de eğitim veren okularımızdan eğitim almanız gerekir. Ben şöyle ilerledim ;
Önce, Anadolu Lisesi’nde 1 sene ingilizce eğitimi aldım. Sonra, 2 sene İstanbul’da ingilizce dersi veren bir kursa gittim. Bu sürede, yüzlerce ingilizce film izledim. 10.000 kadar ingilizce kelimeyi de tek tek ezberledim. Son olarak, 4 aylık Work and travel programı ile ABD’de yaşadım ve pratik yapma şansım oldu.
Ayrıca, ABD‘den döndükten sonra 3 kez interrail yaptım. Zor ama güzel bir öğrenme sürecim oldu. Şimdi ise, rahatça ingilizce konuşabiliyorum. Peki bu süreçte neler yaparak ingilizcemi geliştirdim ?
3. Bol Bol Yabancı Kaynaklar Oku & İzle
Grammer yapısını öğrendiğini ya da biryerden başladığını varsayıyorum. Akabinde yapman gereken en önemli şey; bu öğrendiğin kelimeleri ve bilgileri, nasıl-nerede kullanman gerektiğini bilmenden geçiyor.
İşte bunun en güzel yolu, ingilizce film izlemek. Hatta alt yazısı da ingilizce olmalı. Böylece, filmde duyduğun her bir sözcüğü, filmin alt yazısında da görecek ve kelimenin nasıl kullanıldığını pratik yaparak öğrenebileceksin.
İngilizcede, eş anlamlı çok fazla kelime vardır. Pratik yapmadan öğrenmek çok zordur.
Bununla beraber, gündemi takip etmek için yabancı haber kanallarını hatta Türkiye’deki gazeteleri de okumalısın. Çünkü, güncel konulardan haberdar isen, en azından konuya hakim olduğun için ilgili kanallardan&gazetelerden çıkarımlar yaparak anlamaya çalışabilirsin.
Bununla beraber, bir örnek daha vereyim diyorum. Eskiden, Dalaman’dan İstanbul’a uçak ile gelirken, seyahatin en başından en sonuna kadar uçak içinde yer alan dergileri tek tek okurdum.
Hatta o dergilerin bir tarafı Türkçe, diğer tarafı İngilizce olur. Ben önce bir dili, sonra diğer dili okuyarak paragraf paragraf kelimeleri çıkarır, nasıl kullanıldıklarını öğrenmeye çalışırdım. İnan çok ama çok şey öğretmiştir bana. Her şeyden öte, hayatımın en güzel hobisi olan dünyayı gezme konusunda çok güzel bilgiler vermiştir.
4. Türkiye’de Yabancı Misafirleri Evinde Ağırla
Derslerimizi aldık, kelimelerimizi ezberledik, gazeteleri ve dergileri okuduk hatta filmlere kadar izledik. Sıra geldi pratik yapma aşamasına. Nasıl mı ?
İngilizcemi en güzel geliştiren şey, sanırım evimde ağırladığım yabancılar oldu. Couchsurfing adı verilen bu sistemde ; dünyayı gezen misafirleri, sistem üzerinden davet edebiliyorsun ve onlar senin evinde kalıyorlar. Ya da, bazen onlar sana evinde kalmak için talep gönderiyorlar. Sen istersen kabul ediyorsun istersen red edebiliyorsun. Bunun tam zıttını da düşünebilirsin. Yani senin, o insanların evinde misafir olarak kaldığın kısmı.
Tamamen parasız olan bu uygulama sayesinde, binlerce hatta milyonlarca insan irtibat halinde olabiliyor. Her bir kullanıcının profili olduğu için, kimin ne tür ilgi alanları olduğunu, daha önceki kaldığı yerlerde iyi izlenimler bırakıp bırakmadığını dahi görebiliyorsun. Ayrıca, bu sistemde asla para konuşulmuyor. Yani her şey gönüllülük esaslı. Sistemi görmek için www.couchsurfing.com sitesine bakabilirsin.
5. Cambly Gibi Uygulamar İle Pratik Yap
Diyelim ingilizce bir şeyler duyunca anlayabiliyorsun. Yazmada da sıkıntı yok. Peki ya konuşmada ? Hepimizin en zorlandığı kısım olan “İngilizce konuşma” sorununu nasıl çözersin ?
Şimdi size çok profesyonel bir uygulama anlatıcam. Adı CAMBLY. Aslında, Native speaker yani harika ingilizcesi olan öğretmeniniz ile, görüntülü olarak konuşabildiğin (Cambly’e üye olan bu öğretmenler dünyanın herhangi bir yerinde olabiliyor.), sorular sorabildiğin, beraber ders çalışabildiğin olağanüstü bir uygulama.
İster telefondan istersen bilgisayardan bu görüntülü konuşmayı yapabiliyorsun. En çok zorlanılan İngilizce Pratik yapma kaygısını yerle bir eden bu uygulama sayesinde, teoride öğrenilen bilgileri, pratiğe rahatça dökebiliyorsun. En güzeli de, ingilizce konuşma konusunda insana özgüven geliyor.
Özellikle IELTS, TOEFL veya yurtdışında çalışmayı düşünen kişiler için mülakat öncesinde mutlaka denenmesi gereken bir uygulama
Uygulamaya kayıt olduktan sonra 5 dakika da bedava deneme süresi veriyorlar. Bundan sonra, eğer ki beğenirsen, ilave dakikalar satın alabiliyorsun. Akabinde, dilersen hocalar ile birebir plan dahi yapabiliyorsun.
Yani istersen beraber makale okuyabiliyorsun. Öğretmen senin yanlışların konusunda yardımcı oluyor. Hatta, ingilizce seviyene göre öğretmenler senin için özel planlar dahi yapıyorlar. Seviyeni görmek için tıklayınız.
Seviyeni artık biliyorsan, çıkan sonuca göre hemen planlamalara başlayabilirsin. Buradaki konulara (içeriklere) göre ve ingilizce seviyene göre, kendine plan çıkarmak çok kolay. Aslında bunların hepsi birer ders ve özel olarak hocalardan dilediğin dersi alabilirsin. Seviyeler :
- Yeni Başlangıç ( Just starting) : Tıklayınız
- Başlangıç (Beginner ) : Tıklayınız
- Orta (Intermediate) : Tıklayınız
Peki öğretmenlere ödemeler nasıl oluyor ? Aslında bu sistem çok basit hatta gideceğin dil okuluna göre hem daha kolay hem de daha pratik. Çok küçük rakamlar ödeyerek (Ayda 180-300 TL arasında değişiyor), bildiğin özel hocan oluyor ve o hoca, yanlışların konusunda tek tek yardımcı oluyor. Bu süreçte ücreti online olarak yatırıyorsun ve karşılığında süre satın alıp, dilediğin ingilizce öğretmenin ile dilediğin konuda o süreler dahilinde derslere başlayabiliyorsun.
Bu sistemde dilersen aynı hoca ile çalışabiliyorsun. Tek yapman gereken sistemden randevu almak. Ayrıca biten dersleri kayıt edip, tekrardan izleyebilirsin.
İlk başta zor gelebiliyor. İnsan biraz panik oluyor ama bir süre sonra sohbet-muhabbet sayesinde ingilizce konuşmak pratikleşiyor. Özellikle mülakatları olacak olanlar için biçilmiş kaftan. Üye olup, incelemek için tıklayın.
Kayıt olduktan sonra, dersleri alabilmeniz için ödemeniz gereken aylık ücret planları var. Onu zaten şu linkten görebilirsiniz. Ama diyelim ki 3 aylık bir paket satın aldınız : Eğer herhangi bir memnuniyetsizlik olursa anında yardımcı oluyorlar.
Üye olduktan sonra 2 seçenek var : Ya grup olarak dersler alabiliyorsun ya da tek başına. Hatta tek başına aldığında, ki ben bunu tercih ederim, ders rezervasyonu yapılabildiği gibi, video kaydı da yapılabiliyor. Zaten hemen yukarıya da ekran görüntüsünü ekledim. Böylece, dersleri sonradan izleyebiliyorsun. Daha ne olsun ?
- Ios: https://goo.gl/NcDbdD
- Android: https://goo.gl/KlkMRa
Elimden geldiğince nasıl ingilizce öğrendiğimi, 21. y.y’da inanılmaz rahat bir şekilde pratik yapmamızı kolaylaştıran Cambly gibi uygulamaları anlatmaya çalıştım.
Bu yıl gezeceğim 25 ülkeye ortak olmak için Instagram hesabım : Birhayalinpesinde
Bir çok takipçimden sırf ingilizce bilmediği ve tüm hayallerinden vazgeçtiğini duymaya başlamıştım. Umarım bu yazım, bir nebze de olsa yardımcı olur ve ingilizce öğrenmenin aslında ne kadar basit olduğunu, her şeyin gayret ve emekle gerçekleşebileceğini sizlere anlatmaya başarmışımdır. Ben yaptıysam eğer, sen de yapabilirsin. Hayal et. Düş peşine…
Deniz inan yine tek nefeste okudum bu yazınıda. Çok faydalı oldu benim için çok teşekkür ederim. Evlilik arefesindeyim hanımla gezi planımız var yazıların sayesinde bir rota çizeceğiz. Umarım bir gün seninlede syollarımız kesişir. Sevgiyle kal!
Rica ederim. İngilizce öğrenmek isteyenlere yardımcı olalım dedik. Selamlar
deniz hocam yazınız cok güzel olmuş sezon bitmeden ingilizceyi daha hızlı nasıl kavrıya bilirim
Hemen bir kursa kaydolun. İngilizce öğrenmek o kadar zor bir şey değil merak etmeyin
kursa kaydolmadan kendi isteyimizle nasıl başlayabilirz yada ilk önce kelime mi ezberlenmesi lazım yada gramer felan mı
Bence yazınızda Davinci Metoduyla İngilizce öğreten dilgoo.com’unda bulunması gerekiyor.
Ben bu sistem sayesinde 2 Ayda 3300 kelime öğrendim.
İngilizce öğrenmek ülkemizdeki okullarda işlendiği kadar zor ve zorlayıcı değil. Eğitim sizdemimizde yabancı dil öğrenme olayı gerçekten kötü. Güzel bir yazı yayınlamışsınız. Teşekkürler.
İngilizce öğrenmenin günümüzde çok zor olduğunu düşünmüyorum sadece kendi öğrenme yöntemimizi bulmalıyız bence. Ben kelime öğrenerek cümle kurabiliyorum ve anlayabiliyorum mesela. dilgoodan kelime paketi almıştım ve gerçekten çok işime yaradı. kendilerine has bir yöntemleri var, da vinci metodu diye geçiyor. oldukça başarılı