Kırgızistan Gezilecek Yerler : Tüm Kırgızistan Şehirleri
Kırgızistan gezilecek yerler açısından ne zenginmiş yahu ? Şehirleri, dağları, vadileri, köyleri, kasabaları ve daha nicesi ile beni benden aldı. Hem kuzeyi hem de güneyini 10 gün boyunca gezdim. Sonra döndüm haritaya bir baktım : Toplasan % 10’luk kısmını anca gezmişim. Olsun dedim. Buna da şükür. Aslında yetti de arttı bile. Doğa konusunda bir yerlere arayan herkese Kırgızistan‘ı tavsite ettim. Gidenlerden de hep güzel geri dönüşler aldım. O yüzden bu yazımda da, Kırgızistan turu yapacak olan kim varsa en ince ayrıntısına kadar yararlansın diyerekten, bildiğim tüm rota detaylarını kaleme aldım.
Bu yazımı okumadan önce, mutlaka Kırgızistan yazımı en ince ayrıntısına kadar okuyun
Kırgızistan Gezilecek Yerler Planı
Kırgızistan’ın hem kuzeyinde hem güneyinde gezdim. O yüzden, 2 farklı rota olsa da, tek bir yazıda anlatayım dedim.
Planınız şu şekilde olsun :
- Bişkek- Issık Gölü – Karakol – Cholpon Ata
- Suusamyr Vadisi – Çıçkan Vadisi – Toktogul – Arslanbob – Jelal Abad – Uzgen – Osh
Aşağıda, Kırgızistan gezilecek yerler rotası konusunda aradığınız tüm deneyimlerimi görebileceksiniz. Umarım yaptığım rota size yardımcı olur. İlk durak : Bişkek
- Uçak bileti almadan önce şu yazımı okuyunuz
1. Bişkek
Bişkek, Kırgızistan’daki ilk durağım oluyor. Daha hava limanına inince şaşırıyorum. Neden mi ? Çok geri kalmış bir ülke olan Kırgızistan, daha ilk dakikada “Merhaba. Nerede kaldın !” diyerekten selam veriyor. Kırgızistan’a gelmemin asıl nedeni, bir şeyler değişmeden bu ülkenin doğallığına şahit olmak. O da göçebe hayatı, yaylalarda, dağlarda yaşayan halk.
O yüzden Bişkek’de çok fazla kalmayacağım. Burası, 865.000 kişinin yaşadığı, neredeyse her bir mahallenin parkının olduğu, geniş caddeleri ve Sovyet Dönemi’nden kalma binaları ile güzel bir şehir aslında. Ama benim derdim başka.
O yüzden gelir gelmez hızlıca bir plan yapıyorum. Zaten her bir nokta birbirine oldukça yakın. Bu arada, şehrin her bir noktasında hala Sovyet izleri görünüyor. Bunu gezerken iliklerime kadar hissediyorum. Ama gezilecek yerler özetle :
- Ala Too meydanı
- Devlet Tarih Müzesi
- Oak Park
- Gapar Aitiev Güzel Sanatlar Müzesi
- Frunze Müzesi
- Opera Binası
- Panfilov Parkı
- Erkindik Parkı
Detaylar için Biskek yazıma bakabilirsiniz.
2. Issık Gölü
İlk gün Bişkek’i güzelce gezdikten sonra, bugün saat 7’de uyanıyorum. Hava mis gibi. Gerçekten de, Kırgızistan’da uyku konusu çok güzel. Hep, tertemiz uyuyup, sıfır yorgunluk ve baş ağrısı ile uyanıyorsunuz.
Bugün, Balykchy üzerinden, Kırgızistan’ın en meşhur noktalarından bir tanesi olan Issık Gölü’ne gideceğiz. Otelin aracılığı ile anlaştığımız şöför, biz nereye istersek oraya götürecek. İstikamet, 1.606 metre yükseklikteki, dünyanın en büyük 2. Dağ gölü olan Issık Gölü.
Issık Gölü : Dünyanın en büyük 2. dağ gölü
Issık Gölü’ne gelene kadar öğlen oluyor hatta öğleden sonra. Biz, öncelikle güney rotası yapalım diyoruz. Buradan sonra Karakol ve Cholpon Ata rotası yaparak kuzeyden Bişkek’e geri döneceğiz.
Önce Balykchy şehrini geçtikten sonra, Bokonbayevo kasabasındaki Jurten Camp Almaluu tesisine gelip, gecemizi meşhur Bozüy yani göçebe çadırında geçiriyoruz.
Keçeden yapılan çadırlar, hem kışın soğundan hem de yazın sıcağından koruyor. Böylece, çadırın içerisinde her daim uygun sıcaklık sağlanmış oluyor. Kırgızlar bu konuda çok ama çok başarılılar.
Ödediğimiz paraya hem sabah kahvaltısı hem de akşam yemeği dahil bu arada. Otelin linki aşağıda. Yine bir hatırlatalım : Kendinize has odanız olabilir ama duş ortak. Ayrıca tuvaletinizi bildiğiniz çukura yapıyorsunuz. Kırgızistan demek doğa demek çünkü.
- Jurten Camp otelini görmek için tıklayın
3. Karakol
Gece güzelce bir uyku (Uyku derken yıldızların altında uyuduk. Burası her şeye rağmen harikaydı) uyuduktan sonra, bugün Karakol şehrine doğru ilerleyeceğiz.
Derken, yaklaşık 1 saat sonra Fairy Tale Kanyonu diye bir yere uğrayalım diyor kaptan. Girişte kişi başı 50 SOM ödüyoruz ama öyle çok bir beklentim yok.
Ama buraya bayılıyorum dostlar. Turuncu ve kırmızı renkli toprak, up uzun duvar gibi bölgeyi kaplayan küçük bir dağ karşılıyor beni.
Burası ile ilgili hiç bir fikrim olmamasına ragmen, şöför “Burası, Mars’tan daha güzelmiş.” diyerek gülümsememe neden oluyor. Bu küçük ama güzeller güzeli, masalsı doğa harikası kanyonu da gezdikten sonra Karakol şehrine gidiyoruz.
Karakol şehri, Issık Gölü’nün doğusunda bulunan 75.000 nüfuslu küçük bir şehir. Aynı zamanda Issık Gölü’nün il merkezi olan Karakol şehrinde bulunan, tamamen ağaçtan inşa edilen 1863 yılında inşa edilmiş olan Holy Trinity Kathedrali’ne ve Çinli Müslümanlar tarafından 1910 yılında tamamlanan Dungan Camii’ne uğruyoruz.
Bu arada,yolda efsane dağ manzaraları bize eşlik ediyor. Gerçekten de, Kırgızistan’ın dağları çok ama çok güzel.
- Kırgızistan Yemekleri yazıma da bakmayı unutmayın
4. Cholpon Ata
Karakol şehrinde bir kaç saat geçirdikten sonra, artık Cholpon Ata şehrine ilerliyoruz. 2008 yılından yeniden inşa edilen, Kırgızistan’daki en değerli kültür merkezlerinden birisi olan Ruh Ordo ilk durağımız oluyor.
Kırgızcada Ruhani Merkez anlamına gelen Ruh Ordo, ülkedeki çeşitli kültür ve dinleri temsil ediyor. Kültür merkezinde, hem geçmişten hem de günümüzden sergilenen ünlü kişilerin heykelleri; Budist, Katolik, Ortodoks, Müslüman ve Yahudi kültürlerini temsil eden yapıları ziyaret ediyoruz.
- Ruh Orda’ya giriş 400 Som.
Cholpon Ata’da yer alan diğer önemli yer ise, 42 hektar açık alanda, tarih öncesinde yapılmış olan taş resimlerin bulunduğu Petroglyphs Açık Hava Müzesi.
2300 yıl öncesine dayanan taş resimlerinin günümüzde hala ayakta kalmayı başarmış olduğunu gördükçe seviniyoruz. Müzede yarım saat dolaştıktan sonra, artık daha güneye ilerliyoruz.
- U Rybaka adında restorana gittik. Etler, balıklar, yerel yemekler ne ararsanız vardı. Genelde kişi başı 400 Som’a çok rahat doyarsınız. Shashlyk ve Zharovia güzeldi.
5. Suusamyr Vadisi
Kırgızistan’da bir yayla ve göçebe hayatı var, dillere destan. Hani hep diyorum ya “Bundan 20 sene sonra Roma, Roma olarak kalacak. Ama gelişmemiş ülkeler şu anki hallerini arayacağımız tüm güzelliklerini kaybedecek.” diye. İşte Kırgızistan‘daki göçebe kültürü de bunlardan birisi.
Suusamyr Vadisi, deniz seviyesinden 2.000-2.500 metre yükseklikte bulunuyor. Hava, aniden değişebiliyor. Gündüz sıcak, akşamları buz gibi olabiliyor.
Binlerce fotoğraf çekerek, burada, kımız içerek hastalıklardan kurtulmayı arzulayan hastaların tedavi olmak için sıkça uğradığı bir işletme olan Baytur Suusamyr otelde kalıyorum.
Otel çok güzeldi. Mutlaka 1 gece konaklayın. Görmek için tıklayın
Suusamyr, sanki kilim gibi dağları örten yemyeşil vahşi bitkilerin ve çiçeklerin görsel şov sunduğu bir yer. Başıboş atların (Yılkı diyorlar.) oradan oraya süzülerek koştuğu, küçücük çocukların koskoca sürüleri ağıllara yürüttüğü olağanüstü bir coğrayfa.
Buraya gelirseniz, mutlaka atla bölgeyi dolaşın derim. Saati 15 TL.
6. Çıçkan Vadisi
Suusamyr vadisinde çılgınlar gibi bir uyku çektikten sonra, güne yemyeşil doğanın kalbinde, çadırımda merhaba diyorum. Hava bugün biraz bulutlu. Ama olsun. Daha güzel. Özellikle fotoğraf açısından.
Araba ile Ala Bel geçidini geçtikten sonra, Çıçkan Vadisine gidiyoruz. Yol boyunca öyle yeşil yerlerden, öyle güzel köylerden geçiyoruz ki, nasıl anlatsam bilemiyorum. Hayatımda yaptığım en güzel 10 yolculuktan bir tanesi bu rotada oluyor.
Çıçkan Vadisi’ne (Chickan) ulaştıktan sonra, Oson Motel’de konaklıyorum. Burada bulunan Çıçkan Vadisi yürümek için biçilmiş kaftan. Her yer yine yemyeşil. Bu arada, konakladığımız otelin bahçesinin önünden gürül gürül akan şelaleden sanırım bahsetmeyi unuttum !
Neyse. Bölgede bulunan dağlara çıkıp, trekking yaptıktan, o tepe senin bu tepe benim dolşatıktan sonra, yaklaşık 5 saatlik yorgunluğun üzerine Ak İlbirs restoranda, bölgede tutulan enfes lezzetli balık türü olan benekli alabalık ile keyif çatıyorum.
Akşam erken saatlerde otelime dönüp, yanıbaşındaki gürül gürül akan Itagar nehrinin sesini dinleyerek, keyifle geçen günün yorgunluğu atmak için hemen uykuya dalıyorum.
7. Toktogul
Sabah uyandıktan ve güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra, bugün çikolata tepeleri ile hayran olacağım Toktogul’a doğru ilerliyoruz.
Toktogul, Celal Abad İlinin bir ilçesi aslında. İlçede bulunan HES sayesinde gelişmeye çalışan Toktogul, özellikle çikolata tepeleri ve yeşil, kahverengi ve kırmızının her tonunu gördüğüm bitki örtüsü ile hayran olduğumuz bir yer oluyor.
Bu kadar güzel tepeler, sadece filmlerde olur sanıyordum
8. Arslanbob
Toktogul şehrinden sonra, daha güneye gitmeye devam ediyoruz : İstikamet Arslanbob. İsmi efsane değil mi ya ?
Jalal Abad şehrinden 15 kilometre uzakta bulunan, nüfusun % 96’sının Özbeklerden oluştuğu çok ama çok güzel bir ilçe burası.
Arslanbob’a asıl gelme amacım, CBT Arslanbob birliğinin organize ettiği Homestay yani yerel halkın evlerine konuk olmak. Bu, Kırgızistan’da mutlaka ama mutalaka 1 kez denemek gereken bir deneyim.
Akşam üzeri, Özbek halk müzikleri dinletesini keyifle dinledikten sonra, teyzelerin hazırladıkları ev yemeklerinin keyfine varıyorum. Yok böyle bir lezzet, yok böyle bir güleryüz. Eğer buralara gelirseniz, bu deneyimi sakın ama sakın yaşamadan dönmeyin derim. Güzel bir yemekten sonra, nasıl uyuyorum, nasıl keyif çatıyorum kelimeler yetmez !
Ertesi gün, sabahın erken saatlerinde uyanıp, off road yaparak dağlara tırmanalım diyoruz. Uyuduk dediysek yine 3-5 saat falandır. Ama nasıl oluyor da bu kadar dinç uyanıyoruz inanın bilmiyorum !
Bu arada Arslanbob, dağlık bir yer. Hal böyle olunca, 2 tane de çok güzel şelaleleri var. Bunlardan ilki 80 metre uzunluğundaki Büyük Arslanbob Şelalesi, diğeri ise 35 metre yüksekliğindeki Küçük Arslanbob şelalesi. Her 2 şelaleyi de ziyaret etmeye gidiyoruz. Ama ne zorluklar, ne meşakkatler…
İşte bu şelalere de bizi, yerel halk götürüyor. Nehirlerin üzerinden karşıdan karşıya gerilen ağaçların üzerinden apalayarak geçiyoruz. Yaklaşık 1 saat yürüdükten sonra büyük olan şelaleyi görüyoruz. Manzarası nasıl ? “Vovvvvv”. değil. Ama yürüyüş yapmayı seviyorsanız değer.
9. Jelal Abad
Bugün daha da güneye gitmeye devam. Yollar ? Eh işte. Bir şekilde gidiyoruz.
Jalal Abad’da çok bir şey yapmayacağız. Buradaki dedelerden kalma kartal yetiştiricileri ile görüşüyoruz ve kartalları seviyoruz. Çok eskiden kalan bu gelenek hala köy ahalisi tarafından devam ettiriliyor. Biz, av dönemini göremedik ama kartallara dokunmak farklı bir duyguydu.
Ayrıca, hemen büyük kavşaktaki Muhammad Ajy restoranda yemek yemek için buraya sapıyoruz. Mastava soup gayet güzeldi. Bunu da araya sıkıştırayım dedim. İstikametimiz Uzgen.
10. Uzgen
Yaklaşık 50.000 kişinin yaşadığı Uzgen, Uzgen bölgesinin başkenti ve yaklaşık 2300 yıllık çok ama çok eski bir şehir. Devrin en önemli İpek Yolu duraklarından birisi olan Uzgen’de, öncelikle Uzgen Arkeoloji ve Mimari Müze Kompleksi’ne gidiyoruz. Giriş 40 Som.
Kompleksde yer alan türbeyi ve girişdeki 35 metre yüksekliğindeki kuleyi ziyaret ediyorum. Bir zamanlar minare olarak kullanılan kule, aynı zamanda Çin’den gelen kervanları da gözlemleyip, şehir kapılarını açacak olan askerlere haber vermek için de kullanılıyormuş. Bu arada karşıda görünen dağlar ise neresi biliyor musunuz ? Çin.
Bu arada türbe demişken : Türbede, Karahanlı Hanedanı Nasr Ibn Ali’nin kabri yer alıyormuş. Tamamen tuğladan yapılmış bu yapılar, günümüzde iyi korunmuş.
Uzgen’in kırmızı pirinci de çok meşhur. Bir çok yerde pirinç tarlaları var. Zaten hemen karşısı Çin sınırı.
Sonrasında ise İmam Şerahsi Türbesine gidiyoruz. Diyanet Vakfı tarafından inşa edilen türbe, çok önemli bir zatın kabri aslında.
O kadar çok kitaplar yazmış, o kadar çok öğrenciler yetiştirmiş bir ilim ve din adamı ki kendisi, gidince ve yerinde görünce biraz farklı duygulara kapılmamak elde değil. Özellikle 30 ciltlik el-Mebsut adlı eserini hapsedildiği kuyudan, talebelerine yazdırması ile ne denli “Önemli” karakterde zat olduğunu kanıtlar nitelikte.
11. Osh
Uzgen’den ayrıldıktan sonra, Kırgızistan’ın 2. Büyük şehri olan Osh’a gidiyorum. Artık yavaş yavaş akşam oluyor. Ethno Osh otelinde konaklayıp, günün yorgunluğunu atıyoruz. Otelin linkini de aşağıda veriyorum.
Ethno Osh otelde kaldık. Görmek için tıkla.
Ertesi gün çok fazla planımız yok. Bugün, meşhur Süleyman Dağı, Osh merkezi ve bir kaç müzeyi gezdikten sonra, yine Pegasus Hava Yolları ile Osh’dan Bişkek’e geri döneceğiz.
İlk olarak Osh Şehir Meydanı’nı geziyoruz. Yıllarca bu toprakları yönetmiş olan Lenin’in heykelinin bulunduğu meydanı ve etrafındaki parkları gezdikten sonra, Osh’un en kutsal noktalarından birisi olan Süleyman Dağı’na ilerliyorum. Evet. Burası çok ama çok önemli. Neden mi ?
2 kapısı bulunan ve birisi ateşi, diğeri ise suyu temsil eden Süleyma Dağı, Kırgızistan’daki tek Unesco Tarafından Dünya Mirasları Listesi’ne alınmış yer.
İnanışa göre, Hazreti Süleyman’ın bu dağı ziyaret ettiği ve namaz kıldığı söyleniyor. Hatta, bu dağda kaldığı, uyuduğu yerde ve namaz kıldığı alanda taşların vücudunun şeklini aldığına inanılıyor. Bizzat bu taşları gördüm. Vücut şekillerini almış ama detaylar ve inançlar konusunda çok fazla şey söyleyemeceğim. Burada ne gördüm biliyor musunuz ?
Bir çok inanan, sırf dua etmek amacıyla buralara kadar yani Süleyman Dağı’na geliyor ve o taşlara, mağarala tek tek dokunuyorlar.
Bu arada, Süleyman Dağı’nın içerisinde, bir de müze yer alıyor. İçerisinde gündelik eşyaları, tarihsel dönemleri gösteren bölümler yer alıyor. Müzeyi de gezdikten sonra, artık Osh şehrinden Bişkek aktarması ile İstanbul’a geri dönüyoruz.
Kırgızistan’a gitmeden önce aşağıdaki yazılarımı sırası ile okuyun
Toplamda 10 gün bu efsane ülkeyi, Kırgızistan’ı, gezdikten sonra artık İstanbul’a geri dönüyorum. Elimden geldiğince Kırgızistan gezilecek yerler ve tüm deneyimleri anlatmaya çalıştığım yazıları lütfen en ince ayrıntısına kadar okuyup, bir an önce Kırgızistan’a planlar yapmaya başlayın. Emin olun pişman olmayacaksınız. Hayal edin. Düşün peşine…
Kırgızistanı gezmeyi hiç düşünmemiştik. Şimdi yazınızı okuyunca doğa tatili için burayı da seçebileceğimizi öğrenmiş olduk. Elinize sağlık.
Kırgızistan harika bir ülke seveceğinize eminim
İki defa gittim gerçekten muazzam bir yer.
Kırgızistan candır
Kapsamlı bir rehber olmuş, gayet bilgilendirici. Kalemine sağlık Deniz.
Rica ederim. Kırgızistan’ı çok sevdim ne geldiyse aklıma yazdım
Oralar anavatanlarımız. Özümüz, kökümüz… Hepsine selam ederim.
hocam elinize yüreğinize sağlık başarılar diliyorum. güzel anlatım güzel bilgi
Rica ederim
Merhabalar. Öncelikle çok güzel ve kapsamlı bir inceleme olmuş elinize sağlık. Ancak bizim için gezi öncesi bütçe hesabı yapmak çok önemli. Mesela özel araçla Issık Gölüne gittik demişsiniz ancak ücreti nedir ? Veya 10 günde toplam ulaşım harcamanız kaç TL ? Bu konuda bilgi verirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
Merhaba. Tahmini masrafları Kırgızistan yazımda yazmıştım diye hatırlıyorum
güzel bir yazı olmuş sağolun. dediğiniz yerlerin tamamını gezdim. hepsi harika sadece yolları berbattı. oteller pahalı gibi geldi. susamır yaylası görülmeye değer. ama o dağlar aşılabilirse. yollar kış şartları nedeniyle normal bir arabanın gidemeyeceği kadar bozuk ve korkunç. tüneli söylemiyorum. yani sözün kısası sadece ulaşımda sıkıntı çektik. gezip gördüğümüz yerler çok güzeldi. tekrar sağolun.
Rica ederim. Kırgızistan’a gidecek herkese yardımcı olabildiysek ne mutlu
bende bir bayan arkadaşımla mayıs 7de bişkekten başlıyacak olan kırgızıstan gezimizde iki sorum var.bu bişkek dısı rotaları nasıl organize edebiliriz.siz hangi kuruluşla gittiniz.birde biz tek gidiş bilet aldık ozbekistana gecicegiz.tek gidiş bilet sorun olurmu hava alanında… bu cok onemli bizim için zaman problemimiz yok bir kaç ulke görmek için donus bileti almadık bu konuda bilginiz varsa aydınlatırsanız seviniriz.tskler ayşan gündüz
3 kimd etek basına bişkeke gitmek ve ıssız göl v ecevresini ve sizin rotanızı takıp etmek istiyorum.daha sonrada ozbekşstana gecmeç planım. sz e sorum su bu ıssız göl yada daha etraflı bu geziyi hangi turla yaptnız kaç gün sürdü. bunalrı yazmamısınız. eksk kalmıs. lütfen bilgilendirrimisiniz beni.. vede ne kadar ucretii.. tşkler ayşan gündüz aysan_gunduz@hotmail.com tşkler…
Elinize sağlık gayet detaylı anlatmışsınız teşekkür ederim.
çok güzel bir yazı elinize emeğinize sağlık