Medeniyetler Şehri: Diyarbakır’da Gezilecek Yerler
Diyarbakır, ilk medeniyetlerin buluşup 33 uygarlığın birleştiği bir kent olunca, Diyarbakır gezilecek yerler de o kadar etki bırakıyor insanda. Bu güzel coğrafya; UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiş surları ve bahçeleriyle, kemeri en geniş Malabadi Köprüsü‘yle, geçmişi zengin müzesiyle, şairleriyle, camileriyle, peygamber makamlarıyla, en eskilerden olan Ulu Camii‘yle, mutfağıyla, hanları ve hamamlarıyla 2 günde gezebileceğiniz harika bir şehir. Üstelik Diyarbakır’da gezilecek yerlerin birçoğu, yürüme mesafesinde…
Dolayısıyla Diyarbakır, hafta sonu turu için güzel bir alternatif. Ben de Diyarbakır gezinizde size rehber olabilmek adına, Diyarbakır görülecek yerlerden, Diyarbakır yemeklerini tadacağınız güzel noktalardan ve ulaşım konularından bahsetmek istedim.
Haydi o zaman surlarla çevrili tarihi Diyarbakır sokaklarında hep beraber turlayalım :
Diyarbakır Gezi Planı
Yukarıda söylediğim gibi, Diyarbakır’ın önemli noktalarını 2 günde çok rahat gezersiniz. Zaten müzelerin, hanların ve camilerin çoğu Suriçi bölgesinde yer alıyor.
Sadece Malabadi Köprüsü merkeze araçla 1 saat uzaklıkta kalıyor. Oraya da zaten gün içerisinde mutlaka gitme fırsatınız olur. Hemen aşağıda 2 günlük Diyarbakır gezilecek yerler listesi çıkarıyorum :

Diyarbakır rotamızda gezerken böyle dar sokaklardan yürüyeceğiz
1. gün : Saray Kapı Cafe’de kahvaltı ile başlayıp, Ulu Camii, Tarihi Hasan Paşa Hanı, Diyarbakır Kalesi ve Arkeoloji Müzesi, Hz. Süleyman Camii, Diyarbakır surları ve kapıları, Dağ Kapı meydanında ciğer molası ve akşam On Gözlü Köprü’nün güzel manzarası eşliğinde semaverde çay…
2. gün : Alaaddin Değirmen Evi’nde kahvaltı ile başlayıp, Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, Ahmet Arif Edebiyat Müzesi, Diyarbakır Dengbej Evi, Meryem Ana Kilisesi, Dört Ayaklı Minare, Sülüklü Han’da kahve molası, Hevsel Bahçeleri ve Malabadi Köprüsü
Yukarıdaki Diyarbakır gezi planına kahvaltı, kahve ve yemek gibi molaları da ekledim. Tabii diğer deneyimleyip memnun kaldığım mekanlardan da aşağıda bahsedeceğim.
Ama önce Diyarbakır gezilecek yerler rotamı anlatmak istiyorum :
Aşağıdaki Diyarbakır gezi videomu izlemeden Diyarbakır gezisi planlamayın
Diyarbakır’da Gezilecek Yerler
Aşağıdaki fotoğrafta mavi işaretlerin çoğunlukta olduğu yer, Suriçi bölgesi. Etrafı Diyarbakır surlarıyla çevrili. Yani Diyarbakır gezilecek yerler rotasının neredeyse hepsi yürüme mesafesinde.
Başta söylediğim gibi sadece Malabadi Köprüsü biraz uzak. Bu yüzden şehir içinde gezerken çok fazla araca ihtiyacınız olmuyor.
Tabii benim gibi Mardin, Midyat, Şanlıurfa, Gaziantep gibi Güneydoğu Anadolu şehirlerini gezmek isterseniz, araç kiralayarak çok daha verimli dolaşırsınız.

Diyarbakır gezilecek yerler den birçoğu mavi işaretlerin yoğunlukta olduğu Suriçi bölgesinde bulunuyor
Diyarbakır gezilecek yerler listesi ise şöyle :
- Diyarbakır Ulu Camii
- Tarihi Hasan Paşa Hanı
- Diyarbakır Kalesi ve Arkeoloji Müzesi
- Hz. Süleyman Camii ve 27 Sahabe Türbeleri
- Diyarbakır Surları ve Kapıları
- On Gözlü Köprü
- Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi
- Ahmet Arif Edebiyat Müzesi
- Diyarbakır Dengbej Evi
- Meryem Ana Kilisesi
- Dört Ayaklı Minare
- Sülüklü Han
- Hevsel Bahçeleri
- Malabadi Köprüsü
Bu arada özellikle aracı olmayanların Suriçi’ne yakın yerlerde konaklaması çok avantajlı olur. Hem otele hem de gezilecek yerlere yürüyerek ulaşabilirler. Diyarbakır’da Nerede Kalınır yazımdan sizin için seçtiğim otelleri inceleyip rezervasyon yapabiliriniz.
Şimdi gelelim Diyarbakır gezilecek yerler rotasında mutlaka görmeniz gereken yerleri tek tek turlamaya :
1. Diyarbakır Ulu Camii
Yaklaşık 3400 yıldır ibadetin hiç eksik kalmadığı, İslamiyet’in 5 Harem-i Şerif’inden (kutsal mabet) biri olan Ulu Camii ile gezimize başlayalım.
Anadolu topraklarındaki en eski cami olma özelliğini taşıyan bu önemli durak, cami olmadan önce birçok dinin ibadethanesi olmuş.
Önce güneş tapınağı, sonra sinegog, ardından kilise ve Hz. Muhammed’in vefatından 7 yıl sonra da müslümanlar tarafından fethedilip cami olarak kullanılmaya başlanmış.

Yıllardır ibadetin hiç bitmediği Diyarbakır Ulu Camii avlusu
Bu yüzden Ulu Camii bana, Diyarbakır’da yıllardır hoşgörü içinde yaşamış dinlerin ve mezheplerin somut hali gibi geldi. Yapı olarak sadece camiyi değil, birçok dini yapıyı yansıtıyor.
Bu arada caminin avlusunda, El Cezeri’nin asırlar önce yaptığı ve hala işlevini koruyan Güneş Saati bulunuyor.
İslamın altın çağının keskin zekalı mühendisi El Cezeri’nin, Mardin Kasımiye Medresesi’nde de harika bir eseri var. Her ikisini de mutlaka görmenizi tavsiye ederim.
2. Tarihi Hasan Paşa Hanı
Ulu Cami’ye sadece 2 dk yürüme mesafesinde olan tarihi bir hana yürüyelim şimdi. Osmalı döneminden kalan Hasan Paşa Hanı, zamanında kervanların uğradığı dinlenme yeriymiş.
Şimdi ise Diyarbakır kahvaltısı yapıp Türk kahvesi içebileceğiniz ve hediyelik eşya alabileceğiniz tarihi bir han.

Yoğun dönemlere denk gelirseniz Hasan Paşa Hanı’nı böyle kalabalık bulabilirsiniz
Özellikle Diyarbakır’a ilk kez gelenler mutlaka Hasan Paşa Hanı kahvaltıcılarına uğrarlar.
Ama bana çok kalabalık bir dönem denk geldiği için sadece hanı turlayıp rotama devam ettim (aşağıda güzel kahvaltıcı önerilerinde bulunacağım).
3. Diyarbakır Kalesi ve Arkeoloji Müzesi
Yine kısa bir yürüyüş mesafesi ile Diyarbakır Müzesi’ne doğru gidelim. Doğrusunu söylemek gerekirse insan bu şehri ziyaret ettikten sonra önemini daha iyi anlıyor.
Özellikle Diyarbakır Kalesi’ni çevreleyen Dünya’nın en uzun 2. surlarını görünce insan şaşkınlığını gizleyemiyor. Bir de müzeye girip Diyarbakır tarihinin derinliğine şahit olunca, merak artıyor.
Diyarbakır Müzesi, M.Ö 3500 yıllarından beri kentin yönetim merkezi olan İçkale’de bulunuyor. Müzenin harika bir bahçesi var. Ve etrafındaki ayrı ayrı binaların içini gezebiliyorsunuz.

İşte Diyarbakır Müzesi’nin yemyeşil bahçesi
Bu gezi sırasında Artuklulara ait çok fazla eser görüyorsunuz. Hatta müzenin girişinde Artuklu Kemeri bulunuyor. “Peki müzede nereleri gezeriz” diyenlere :
- Aslanlı Çeşme (girişte bahçede)
- Atatürk Müzesi (Karargah Binası)
- Kronolojik Sergileme Arkeoloji 1
- Saint George Kilisesi
- Tematik Sergileme Arkeoloji 2
- Kent Müzesi
İçkale’nin M.Ö 6000’lere dayanan zengin bir yolculuğu olduğu için müzede en az 1 saat geçirmenizi öneririm. Bu arada fotoğraf için Saint George Kilisesi harika bir seçenek. Kilisenin kubbesi açık olduğu için güzel kareler çıkıyor.
Eğer Diyarbakır’a ilk gelişinizse, şehri daha iyi hissedip anlamak için, Diyarbakır gezilecek yerler rotanızın ilk sıralarını mutlaka müzeye ayırın derim.
- Diyarbakır Arkeoloji Müzesi giriş ücreti 2020 : 10 TL
- Ücretsiz girişler : Müzekartlılar, 66 yaş üstü ve 18 yaş altında olanlar.
- Diyarbakır Arkeoloji Müzesi ziyaret saatleri : Yaz dönemi 08:00 – 19:00 – Kış dönemi 08:00 – 17:00
4. Hz. Süleyman Camii ve 27 Sahabe Türbeleri
İçkale Parkı’nda, hemen müzenin yanında bulunan Hz. Süleyman Camisi’ne de uğrayabilirsiniz (Müzenin dışında bulunuyor).
Sahabe (Hz. Muhammed’in yanında bulunup söyleşilerini dinleyenler) türbeleri yer aldığı için bu camii ayrıca önemli. Çünkü :
Yirmiden fazla sahabe kabrinin aynı yerde bulunması, Dünya üzerinde nadir rastlanan bir yer olduğunu gösteriyor. Zaten yoğun bir dönemde giderseniz, ne kadar fazla ziyaretçi aldığını göreceksiniz.

İç Kale Parkı’ndan çektiğim Hz. Süleyman Camii ve arkasında arkeoloji müzesi
Diyarbakır’ın fethinin yaşandığı 639’lu yıllarda, fetihte vefat eden sahabeler surların dibinde şehit olmuş ve sonra bu bölgeye defnedilmiş. 1100’lü yıllarda da bu bölgeye cami inşa edilmiş.
Caminin ismine de sahabe ile beraber olan Sülayman Bin Halid’in ismi verilmiş. Eğer camii kalabalık değilse, uğramanızı öneririm. Cami ziyaretinden sonra da İçkale’de en sevdiğim yerlerden birine gidelim :
5. Diyarbakır Surları ve Kapıları
Diyarbakır şehrinin durlarla çevrili olması beni çok etkiledi. Farklı değerlerin kültür mirasının bu zamana kalması, şehrin tarihi dokusunun ne kadar korunduğunu gösteriyor.
“Nedir bu kültür mirası?” derseniz, Çin Seddi’nden sonra en uzun yapı topululuğu olan, UNESCO Miras Listesi‘ne adını yazdırmış ve toplam 5700 metre uzunluğundaki Diyarbakır Kale Surları….
Bu kale surları ve Dünya’ya açılmış heybetli kapılar, şehrin Sur İçi bölgesini çevreliyor.

İç Kale’den Diyarbakır surlarının görünümü
Bu surlara çıkıp Diyarbakır’ı tepeden görmek isterseniz, müze ve cami ziyaretinden sonra Kaleiçi Parkı’nı çevreleyen surlara çıkabilirsiniz.
Manzara efsane oluyor. Ama yaz aylarıysa yanınızda mutlaka su olsun. Çünkü sur merdivenleri yüksek olduğu için biraz yoruluyorsunuz.
Surların yapımına ne zaman başlandığı bilinmiyor ama M.Ö 2000’li yıllara dayandığı düşünülüyor. Birçok medeniyetin izini taşıyan Sur içi bölgesine giriş ise şu sur kapılarından yapılıyor :
- Kuzeyden Dağ Kapı
- Güneyden Mardin Kapı
- Batıdan Urfa Kapı
- Doğudan Yeni Kapı
Şehir 18. yüzyıldan itibaren sur ve kapıların dışına açılmaya başlamış. Ama 20. yüzyıla kadar Sur içi bölgesi, tüccar, bürokrat, zanaatkâr ve din adamlarından oluşan bir nüfusa sahip olmuş.
Günümüzde ise Diyarbakır’ın surlarla çevrili bölgesindeki yapılar, pek çok açıdan özgünlüğünü korumaya devam ediyor.
6. Sülüklü Han
Eğer canınız bol köpüklü kahve çekerse, gezinizin her 2 gününde de Sülüklü Han’a uğramanızı tavsiye ederim.
Özellikle Menengiç kahvesi çok güzel ve hafif. Odun ateşinde piştiği için biraz geç geliyor ama beklemeye değiyor (menengiç kahvesi 8 TL)

Korkmayın, Sülüklü Han her zaman bu kadar kalabalık olmuyor. Sadece ben tatil zamanına denk geldim
Tabii handa sadece kahve değil, çay ve Süryani Şarabı da içebilirsiniz. Ben şarap içmedim ama tadına bakanlar iyi olduğunu söylüyor (kadehi 20 TL, şişesi 50 TL)
İsminin nereden geldiğini söyleyecek olursam, bir dönem handa bulunan kuyudan, hekimler tedavi amaçlı sülük çıkarırlarmış. Bu yüzden Sülüklü Han ismini almış.
337 yıllık handa bol köpüklü kahve içip ortadaki ağacın gölgesinde dinlenmek isterseniz, Diyarbakır gezilecek yerler rotasında Sülüklü Han’a birkaç kez uğrayın derim.
7. On Gözlü Köprü (Dicle Köprüsü)
Bu şehirde unutamayacağım bir şey varsa, o da Dicle Nehri’nin üzerine yapılmış On Gözlü Köprü manzarasına karşı bakır çaydanlıktan çay içmek…
Sizin de seveceğinizi düşünerek, gezimizin ilk gününde güneşe tarihin ve doğanın içinde veda edelim istedim. Eğer bahar aylarında geldiyseniz, bu noktayı daha çok seveceksiniz.

Kim akşamüzeri burada çay içmek istemez ki?
Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz gibi köprünün 2 yanında çay içip çerez yiyebileceğiniz yerler var. Güzel bir Suriçi turundan sonra araçla 10 dakikada köprüye ulaşabilirsiniz.
Köprünün ne zaman yapıldığına dair kesin bir kaynak yok. Ama dilden dile dolaşan Adil ve Suzi’nin aşk hikayesi var. Buraya geldiğinizde Suzan Suzi hikayesini okuyup, türküyü tekrar dinlemenizi tavsiye ederim…
8. Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi
Güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra 2. günümüze Diyarbakır’da yaşamış şairlerimizin müzeleriyle devam edelim.
Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, Ulu Cami’nin hemen yanındaki ara sokakta bulunuyor. Aslında müze, ünlü şairimizin doğduğu ve çocukluk yıllarını geçirdiği ev…
Bu yüzden şairimizin çocukluk anılarının geçtiği evi gezerken, hayatımıza dokunmuş şiirlerini görmek, insanı duygulandırıyor.

Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi’nin huzurlu bahçesi
Bu arada müzede tipik bir Diyarbakır evi mimarisine tanıklık ediyorsunuz. 1733 yılında inşa edilmiş bu ev, 1974’te restore edilip Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Müzesi olarak misafirlerine açılmış.
Evi gezdikten sonra bahçedeki su havuzunun yanındaki Müze Kafe’de bir şeyler içebilirsiniz. Özellikle sakin bir günse, çok huzurlu olacaktır (kahve ve şerbetler 7 TL).
- Müze ziyaret saatleri 2020 : 08:30 – 16:30
- Cafe çalışma saatleri : 08:00 – 22:00
- Pazartesi günleri KAPALI
9. Ahmet Arif Edebiyat Müzesi
Yine Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi ile aynı hizada olan 150 yıllık bir Diyarbakır evine gidelim. Burası da diğer yapılar gibi geleneksel bazalt taşından yapılmış.
Bu müzede ünlü şairimiz Ahmet Arif’in özel eşyaları ve yerel yazarların objeleri yer alıyor.

Ziyaretçiler isterlerse Ahmet Arif Edebiyat Müzesi’nde kitap okuyabiliyorlar
Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi’nden farklı olarak, yazar ve çizerlerin araştırma yapıp kendi kitaplarıyla ilgili fikir alışverişinde bulunmasına imkan sağlıyor.
Ayrıca 2010 yılında kamulaşan bu evin bahçesinde ziyaretçiler kitap okuyabiliyor. Ya da TC kimlik numarası ile kitap ödünç alıp evde bitirip geri getirebiliyorlar.
10. Diyarbakır Dengbej Evi
Müzeleri gezdikten sonra, Diyarbakır’ın dar sokaklarından yürüyerek yine bir sanat evinin yolunu tutalım. Sanat evi diyorum çünkü :
Dengbejlik, Doğu Anadolu’daki hikayeleri, gelenek görenekleri kuşaktan kuşağa aktaran bir kültür. Dengbej ise Kürt sözlü edebiyatındaki kilam ve stranları seslendiren kişilere deniyor.

Dengbej Evi’ne ücretsiz olarak girip dengbejleri dinleyebiliyorsunuz.
Dengbejler, geçmişten bu yana yaşadıkları her şeyi köyden köye dolaşıp seslendirerek hayatlarını sürdürmüşler. Sadece erkek değil, kadın dengbejler de var.
Dengbej Evi ise Diyarbakır Belediyesi’nin açtığı bir yer. Yani Dengbejler, belediyeye bağlı olarak her gün kuşaktan kuşağa gelmiş hikayeleri bu evde seslendirerek ziyaretçiler ile paylaşıyorlar.
Kürt geleneğine ait bu kültürü, mutlaka deneyimlemenizi tavsiye ederim. Dengbej Evi’nden çıktıktan sonra da hemen yanındaki 300 yıllık Ermeni Evi olan İlkiz Otantik’ten güzel hediyelik eşyalar alabilirsiniz.
- Dengbej Evi çalışma saatleri : 09:30 -16:30
- Pazartesi Günleri KAPALI
11. Diyarbakır Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi
Dengbej Evi’nden çıkınca yine dar sokaklardan 5 dakika yürüyerek, 3. yüzyılda inşa edilen önemli bir Ortadoks Kilisesi’ne gidelim.
Önemli diyorum, çünkü Meryem Ana Kilisesi, Diyarbakır’da varlığını koruyabilen 10 Süryani Kilisesi’nden biri.
Kakmalı kapıları, Süryanice yazıları, ahşap işlemeli mihrapları ve diğer yıllanmış nesneleriyle Diyarbakır’nın değerli ibadethaneleri arasında yer alıyor.

Diyarbakır’da varlığını koruyan 10 Süryani Kilisesinden biri olan Meryem Ana Kilisesi
Kilise birçok tahribat alsa da farklı dönemlerde onarılarak günümüze gelmiş. Süryanilerin destekleriyle de 2004 yılından 2005 yılına kadar kapsamlı bir restorasyon aşaması geçirmiş.
Bugün etkileyici otantik bir görünüme sahip. Hatta daracık sokaklardan yürürken, insan böyle bir yapıyla karşılaşacağını hayal edemiyor. Vaktiniz varsa, mutlaka gidin görün derim.
- Ziyaret saatleri : Yaz dönemi 1o:00 – 17:00 – Kış dönemi 10:00 – 16:00
- Giriş Ücreti : Tam 3 TL, öğrenci 1 TL
- Pazartesi günleri KAPALI
12. Dört Ayaklı Minare – Şeyh Mutahhar Camii
Sur içini gezmeye devam ederken, çok ilginç bir minareye sahip olan Şeyh Mutahhar Cami’yi de görelim istiyorum.
Açıkçası Anadolu toprakları üzerinde hiç böyle bir minare görmediğim için yapısı beni heyecanlandırıyor.

Yıllardır sadece 4 sütun üzerinde duran Dört ayaklı minare…
Burası, yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz gibi, 4 sütun üzerinde duran bir minare yapısı… 4 ayaklı olmasının sebebi ise İslamiyet’teki 4 ana mezhebe duyulan saygı…
Şeyh Mutahhar Camisi ise dikdörtgen, kubbeli bir dizayna sahip. Akkoyunlu Hükümadarı tarafından 1500’lü yıllarda yaptırılmış.
Rotanıza Sülüklü Han’dan önce ya da sonra ekleyebilirsiniz. Çünkü hanın hemen birkaç sokak yanında bulunuyor.
13. Hevsel Bahçeleri
Diyarbakır’da UNESCO Dünya Miras Listesi‘ne giren başka bir durak daha : 8 bin yıldır tarımın ve yabani hayatın devam ettiği Hevsel Bahçeleri…
Yıllardır insanların gıda ambarı olmuş bu verimli topraklarda hala tarım yapılmaya devam ediliyor. Ve amaç, bugüne kadar gelen tarımın korunup sürdürülebilmesi…

İç Kale surlarından çektiğim Hevsel Bahçeleri’nin güzel görünümü
Hevsel Bahçeleri, Mardin Kapısı’ndan başlayıp, güneyden On Gözlü Köprü’ye, doğudan da Yeni Kapı’ya kadar gidiyor. Dicle Nehri kıyısında yer alması, verimli olmasının en büyük sebeplerinden birisi.
Bu bahçeler sadece yeşil alanların değil, 180 kuş türünün ve 20’den fazla sürüngen hayvanın da yaşam alanı. Yani bu bölge, Güney Doğu Anadolu’unun cenneti gibi…
Hevsel Bahçeleri’nin manzarasını, özellikle bahar aylarında güneydeki surlardan ve Keçi Burcu’ndan izleyip çayınızı yudumlamanızı öneririm.
Diyarbakır’da Ne Yenir & Nereye Gidilir?
Tabii böyle yürüyerek gezerken insan her gördüğü yerde mola verip dinlenmek istiyor.
Ben de özellikle vakti kısıtlı olanlar için mola vereceği yerleri, Diyarbakır kahvaltı alternatiflerini, yemeklerini, yani deneyimleyip memnun kaldığım tüm seçenekleri aşağıda sizinle paylaşmak istedim.
Diyarbakır’da nerede ne yenir sorusunu önce kahvaltıyla cevaplayalım :
1. Saray Kapı Cafe & Kahvaltı
Gezimin ilk gününde, meşhur Diyarbakır kahvaltısını denediğim yer burası oldu. Mekan dar sokakların arasında kaldığı için sanki güzel bir yere çıkmayacakmışsınız hissini veriyor.
Ama merak etmeyin, sonunda tarihi izlenim veren huzurlu bir yere çıkıyorsunuz. Serpme kahvaltısı kişi başı 35 TL. Masaya envai çeşit kahvaltılık geliyor.

Diyarbakır’da birçok mekanın yapısı bu şekilde, tıpkı Saray Kapı Cafe gibi…
Ve sınırsız çay içebiliyorsunuz. Bir de bahar aylarında gitmişseniz, bahçede oturmak çok güzel oluyor.
Ben memnun kaldım, umarım siz de seversiniz. Gezimin 2. gününde ise daha mütevazi sofrası olan bir kahvaltıcıya gittim :
2. Alaaddin Kahvaltı Salonu
Diyarbakır gezimde yoğun bir dönem olduğu için neredeyse tüm turistler kahvaltıya Hasan Paşa Hanı’na gidiyordu. Ben de daha sakin bir kahvaltıcı keşfettim. Suriçi dışında, Yenişehir’de bir yer.
Aracınız varsa, Suriçi’nden 5 dk, yürüyerek 15 dakikada ulaşabilirsiniz. Üstelik merkezdeki o yoğunluğun aksine; sessiz, sakin bir konumda yer alıyor.

Alaaddin Kahvaltı Salonu’nda böyle mütevazi ama bir o kadar da lezzetli ve doyurucu bir kahvaltı veriliyor
Kişi başı serpme kahvaltı 30 TL. Biz 3 kişiydik ama 2 kişilik serpme kahvaltı yeterli oldu. Ürünler tazecikti, büyük bardakta gelen çay mutlu etti.
Bu kahvaltı salonunun Suriçi’nde “Alaaddin Değirmen Evi” diye bir şubesi daha varmış. Sadece kahvaltı değil, yemek hizmeti de veriyorlarmış. Kahvaltı için listenize ekleyebilirsiniz.
Ben Hasan Paşa Hanı’nda kahvaltı yapmadım ama siz sakin bir dönemde geziye çıktıysanız, hanı tercih edebilirsiniz. Çünkü orası da kahvaltı konusunda epey meşhur. Özellikle Kahvaltıcı Kadri çok tercih ediliyor.
3. Umut Ciğercisi
Alaaddin Kahvaltı Salonu’nun hemen karşısında bulunan Umut Ciğercisi’ni sabah gözüme kestirmiştim. Gün içinde de gelip tadına baktım. Önceki gün Dağ Kapı Ciğercisi’nde yediğim ciğeri pek sevmemiştim.
Ama Umut Ciğercisi, hem sunum hem de lezzet açısından gerçekten iyiydi. Tadı lokum gibiydi (Ciğerin porsiyonu 27 TL, ayran ile birlikte 30 TL).

Diyarbakır’ın meşhur Umut ciğercisi
Ama acısız istediğinizi kesinlikle belirtmelisiniz. Yoksa direk acılı ve bol baharatlı ciğer gelir.
Bu arada Diyarbakır’da birkaç tane Umut Ciğercisi var. Benim gittiğim, Yenişehir’de, Yeşil Cami’nin yanında, Aladdin Kahvaltı Salonu’nun da çaprazında olan yer.
Denemediğim ama listeme eklediğim diğer yer, Ciğerci Remzi (ciğer ve şalgam 35 TL). Eğer gitme fırsatınız olursa, aşağıya yorum olarak deneyimlerinizi mutlaka yazın.
4. Sıtkı Usta (Burma Kadayıf)
“Ciğerden sonra Diyarbakır’ın meşhur kadayıfını denemeden dönmek olmaz” diyerek, Sıtkı Usta’nın yolunu tuttum.
Burada Sıtkı Usta, Levent Usta ve Saim Usta tatlı konusunda en başarılı ve en eski olan isimler… Sıtkı Usta’nın Diyarbakır’da birden fazla şubesi var.

Sıtkı Usta’nın burma kadayıfından yemeden Diyarbakır’dan dönmeyin
Ben Yenişehirdeki “Sıtkı Usta Çamlıca Şubesi” olarak geçen yere gittim. Hatta yukarıda anlattığım Umut Ciğercisi’ne 5 dk yürüme mesafesindeydi.
Kadayıfın porsiyonu 15 TL, künefenin 20 TL. Ayrıca yanında ne kadar çay içerseniz için, ikram oluyor. Tatlıyla pek aram olmamasına rağmen kadayıf çok hoşuma gitti. Denemenizi öneririm.
5. Sülüklü Han’da Bol Köpüklü Kahve
Tatlının üstüne bol köpüklü kahve ne de güzel olur değil mi? Hem de fincanı ile odun ateşinde yavaş yavaş pişmiş bir kahvenin köpüğü…
Haliyle yavaş piştiği için 15 dakika bekliyorsunuz. Hatta geldikten sonra 2-3 dakika daha dokunamıyorsunuz. Çünkü çok sıcak oluyor.
Ama sonunda tüm bu sabırlı bekleyişe değiyor, tadına bayılıyorsunuz. Bu yüzden Diyarbakır gezisi boyunca Sülüklü Han, sık sık mola verdiğiniz bir yer oluyor.

İşte Sülüklü Han’ın meşhur bol köpüklü kahvesi
Ben Suriçi’nde gezerken Sülüklü Han’da Menengiç Kahvesi’ni denedim. Sütle yapıldığı için hafif bir tadı vardı ama gerçekten iyiydi (Menengiç kahvesi 8 TL). Tavsiye ederim.
Eğer şarap seviyorsanız, Süryani Şarabını da deneyebilirsiniz (kadeh 20 TL, şişe 50 TL). Her ne kadar Midyat’ta içtiğim kadar iyi olmasa da şarap da fena değildi.
Diyarbakır Nerede?
Türkiye’nin en kalabalık 12. şehri olan Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin orta kısmında yer alıyor.
Kuzeyinde Mezopotamya toprakları var. Zaten Anadolu ve Mezopotamya medeniyetlerinin geçiş noktası olduğu için tarihi çok eski zamanlara dayanıyor.

Diyarbakır haritasında gördüğünüz gibi gezinize ekleyebileceğiniz çok güzel şehirler var
Diyarbakır; güneyinde Mardin, batısında Şanlıurfa ve Adıyaman, doğusunda ise Batman gibi şehirler ile komşu.
Bu yüzden kişisel olarak GAP turu yapmak ya da tur ile yola çıkmak, keyifli oluyor. Kültürü tam olarak anlamış oluyorsunuz.
Diyarbakır’a Nasıl Gidilir?
Diyarbakır’a ulaşmanın tam 5 çeşit yolu mevcut. Aşağıda hepsinden bahsedeceğim. Öncelikle en çok tercih edilen alternatif ile başlayalım :
1. Havayolu ile Ulaşım
Diyarbakır Havalimanı’na büyük şehirlerden her gün düzenli olarak sefer düzenleniyor. Adana ve Antalya gibi yerlerden ise haftanın belli günleri sefer yapılıyor.
Mesela İstanbul Diyarbakır arası uçak ile yaklaşık 2 saat. Tabii bileti önceden alırsanız, baya uygun fiyata getirebiliyorsunuz. Şu linkten nasıl uyguna uçak bileti aldığıma bakabilirsiniz.
Bu arada Diyarbakır Havalimanı merkeze yakın. Araç ile Suriçi’ne gitmek 20 dk sürüyor. Bir de 20 dakikada bir belediye otobüsleri (Z2- Z3) merkeze gidiyor. Yani havalimanından ulaşım kolay.
2. Tren ile Ulaşım
Diyarbakır’a 1 aylık periyotlar ile açılan Kurtalan Express ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Salı ve pazar günleri sefer yok. Yol uzun sürse de Ankara’dan geleceklere güzel bir seçenek.
Tren güzergâhı ise şöyle : Ankara ⇒ Kayseri ⇒ Sivas ⇒ Malatya ⇒ Diyarbakır ⇒ Kurtalan (Siirt). Ankara Diyarbakır arası tren ile yaklaşık 21 saat sürüyor.
Eğer yataklı vagon tercih ederseniz, yolculuk çok daha keyifli olacaktır. Diyarbakır tren bileti fiyatı normalde 50 TL civarında. Yataklı olursa 200 küsür bir fiyatı var.
Diyarbakır Tren Garı Suriçi’ne çok yakın. Yürüyerek Dağ Kapı Meydanı’na 20-25 dk uzaklıkta. Araçla bu uzaklık çok daha kısa.
3. Otobüs ile Ulaşım
Diyarbakır’a şehir dışı otobüs seferleriyle de ulaşım sağlayabilirsiniz. Büyük şehirlerden ve komşu illerden Diyarbakır Otogarı’na düzenli olarak seferler yapılıyor.
Tabii batı illerden gelenler için yol biraz uzun sürüyor. Otogar, Şanlıurfa yolu üzerinde. Suriçi’ne ulaşmak, 20-25 dakika. Otogardan minibüs, otobüs ve taksi gibi imkanlar var.
GAP Turları (uçak, otobüs ya da tren)
Mardin gezilecek yerler yazımda GAP tırlarından bahsetmiştim. Çünkü civardaki şehirlerin hepsi Güney Anadolu turlarını kapsıyor. Vaktinize göre turlar 3,5,7,10 günlük olarak değişiyor.
Birçok firma tur düzenlediği için fiyatlar değişken (1000-3000 TL arasında). Ulaşım şekilleri ise; uçak, otobüs ya da tren olabiliyor. En uzun sürenler, otobüs ile ulaşım sağlanan turlar.
Güneydoğu Anadolu turlarında gidilen şehirlerden bazıları ise :
Ben her ne kadar tur ile gezmeyi tercih etmesem de yukarıdaki şehirlere ilk defa gelecek olanlara turu öneriyorum. Tarihi zengin olan bu bölgeleri tanımak açısından çok faydalı oluyor.
Diyarbakır’da Araç Kiralama
İşte benim yöntemim bu oldu. Önce uçak ile Mardin’e geldim, araç kiraladım. Sonra Mardin, Midyat, Diyarbakır ve Şanlıurfa’yı gezdim.
Aslında Diyarbakır Suriçi’nde her yer birbirine yakın olduğu için araca pek gerek kalmıyor ama benim gibi yakın şehirleri gezecekseniz, işinizi acayip kolaylaştırıyor.
Siz önce Diyarbakır Havalimanı’na gelip buradan da araç kiralayabilirsiniz. Hatta şu linkten araç kiralama fiyatlarını inceleyip rezervasyon yapabilirsiniz.
Diyarbakır, işlenmiş taşlarla yapılmış upuzun surları, yüksek burçları, camileri, hanları ve M.Ö 7500 yıllarına uzanan zengin tarihiyle insanın hayatında mutlaka gidip görmesi gereken şehirler arasında yer alıyor. Diyarbakır gezilecek yerler yukarıda anlattığım gibi, iç içe. Bu yüzden yürüye yürüye şehri geziyorsunuz. Benim yaptığım gibi araç kiralayıp yakındaki şehirleri de rotanıza dahil ederseniz, unutulmaz bir gezi olur sizin için. Gitmek isteyenlere şimdiden keyifli geziler diliyorum. Eğer sorularınız olursa, aşağıdaki sosyal medya hesaplarımdan beni takip ederek merak ettiklerinizi iletebilirsiniz. Hayal edin, düşün peşine…